14:00

1.8K 118 161
                                    

Medyayı Açamayanlar İçin Bölüm Müziği: 2WEI- Survivor

//

Beni öpmesinin üzerinden tam üç gün geçmişti.

Koca bir üç gün.

Bu üç gün içinde her şeyi kafamda tartmıştım ve hâlâ cevabını bulamadığım bir soru vardı.

Bağlı olan zihnimi nasıl koparacaktım?

Koparmayı başarırsam da bana bir şey olacak mıydı?

Her şey şu anlık benim için çok riskliydi ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Üstümüz, çoğu bilgiyi bizden saklamıştı hep ama soru sorduğumuz zaman da hep bizi tatmin edecek cevaplar vermişti.

Şimdi düşünüyordum da, nasıl bir oyunun içindeydim ben?

İnsanoğlu, daha ne kadar mahvedebilirdi her şeyi?

"Dur."

Acıyla bunları söylediğimde bir tekme daha yedim.

Beni izleyen diğer arkadaşlarıma baktım, gözlerinde bir duygu aradım ama hayır. Hiçbir şey yoktu. Tek bir kalıntı bile.

Saçımın çekilmesiyle acıyla dudağımı ısırdım, çığlık atmamam gerekiyordu. Canımın acıdığını göstermemem gerekiyordu çünkü bu sadece bir testti. Bir eğitim, zararı yoktu.

En azından bize böyle öğretmişlerdi.

Uzun saçlarımdan tutup beni odanın diğer köşesine fırlatmadan önce gözüm o ikisinin donuk bakışlarında kaldı.

Birisi bana bakmaya çekiniyordu.

Diğeri ise acıma duygusu ile acımasızlık arasında arafta takılmış gibiydi.

Ahston ve Harry.

Harry, Ashton'dan sonra en yakın olduğum kişiydi.

Onu çok severdim, hâlâ severim. O da beni severdi, ta ki arkadaşlarımız öldürülene kadar.

İki insanın yaptığı ortak suçu tek bir kişiye yüklemek... Gittiğim paralel evrendeki insanların bahsettiği "Tanrı"nın, tüm insanoğlunun günahlarını omzuma koymasıyla eş değerdi. Aynı ağırlıktı. Bu iki yakın olduğum insanın beni suçlaması, Tanrı kavramının sadece şeytanı suçlamasıyla eş değerdi.

İkisi de aynı şeydi.

Peki Tanrı'yı oynayan kişi kimdi?

İşte burada takılı kalıyordum hep.

Çünkü zaten o kişiyi biliyordum, tek ben değil herkes biliyordu.

Ama kabullenmek istemiyorduk.

Çünkü bizden daha güçlü olan kişiyi suçlamak yerine birbirimizi suçlayıp kan çıkarmak daha basit oluyordu ve işimize geliyordu.

Bu oyunda her iki taraf suçluydu ama bir tarafın günahları daha az basıyordu.

Onlar da acaba benim gibi mi düşünüyorlardır?

Özür dilerim.

Her şey için özür dilerim.

Güçsüz olduğum için özür dilerim, bir şey yapamadığım için özür dilerim, size söyleyemediğim için özür dilerim.

Ama en çok da kendimden özür dilerim.

l o s t i n y o u r m i n d/ levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin