17:00

1.9K 101 184
                                    

Medyayı Açamayanlar İçin Bölüm Müziği: Fleurie- In The End

//

"Seni seviyorum Ackerman." Adam kızın boynuna gömmüş olduğu kafasını kaldırdı ve uzanıp omzuna doğru gitti, yaklaştığında hafif bir şekilde omzunu ısırdı.

Kız iç çekti, söylemeyeceğini biliyordu. Söylemesine de gerek yoktu, ağzından dökülecek olan bu iki kelimeyi zaten ruhunun en derinliklerinde hissedebiliyordu.

Huzurla gözlerini kapattı ve kendini uykunun kollarına bıraktı.

//

Sabah gözlerimi, beynimin derinliklerine ulaşan güneş ışığıyla açtım.

Kendimi uzun süredir uykudaymış gibi hissediyordum ama hayır, saat sabahın altısıydı. Bedenim yeterince dinlenmişti ve bu durumdan hoşnuttum.

Esnedim ve hatırlamaya çalıştım, cidden... Tam olarak ne olmuştu?

Olmuştu.

Vücudumu esir alan sıcaklıkla yorganı açıp kafama kadar çekim ve yüzümü yastığa gömdüm, utançtan ölüyordum. Cidden ölüyordum. Ölmek isteyecek kadar çok utanıyordum!

Yatakta yan tarafa doğru döndüm ve boş olan kısma baktım, Levi yoktu. Erkenden kalkıp nereye gitmişti?

Kapının bir anda açılmasıyla şaşkın bakışlarım oraya döndü, Levi görüş alanıma girdiğinde yorganı yüzümden çektim. Donuk bakışlarıyla bana bakmaya devam etti, üzerinde gömleği, siyah ceketi ve siyah pantolonu vardı. Büyük ihtimal bugün boş günüydü, ben bunları düşünürken burnuma kahve kokusu geldi. Birkaç kere burnumu çektim.

"Kahve..." diye mırıldandım, iç çekti ve kapatmış olduğu kapının yanından çekilip yanıma geldi.

"Sana da günaydın Pluviam." Yatağın yanına geldi ve bana baktı, kahve bardağını komodinin üzerine koyduktan sonra yeniden bana baktı. Daha sonra elini yüzüme doğru uzattı ve yanağıma koydu, ona bakmaya devam ettim.

"İyi misin?" Kafamı olumlu anlamda salladım.

"İyiyim." Yüzünden silik bir gülümseme geçti.

"Sevindim." Daha sonra yanımdan ayrıldı ve kapıya doğru yürüdü.

"Bugün benim boş günüm, Hanji ile çalışacaksınız. Saat dokuzda hepinizi antreman odasında bekliyor olacak, daha sonra Erwin, ben ve sen şu ÖEA grubunu araştıracağız. Onun için halkın arasına karışabiliriz." Kafasını bana çevirdi ve baktı, kafamı salladım.

"Tamam da, boş gününse neden sen araştırmaya katılıyorsun ki?"

"Senin için velet." dedi ve odanın kapısını açıp çıktı. Arkasından boş boş bakmaya devam ettim.

Daha sonra ayağa kalktım ve acıyla yüzümü buruşturdum, nasıl uyuduysam her yerim ağrıyordu.

Banyoya giderken gardırobun yanından geçmiştim ve oradaki boy aynasına olabildiğince bakmamaya çalışmıştım.

Kapıyı açıp içeri girdim ve arkamdan kapattım, kilitlerken orta boy olan bu odaya bir göz gezdirdim.

Normal banyoydu işte.

Duşa kabine yürüdüm ve içine girdim, sıcak suyu açarken düşüncelere dalmıştım yine.

İlişkimizin asla bu kadar ileri gideceğini düşünmezdim.

Ve, ÖEA'lara gelince...

Beni bulamadıkça daha çok kuduracaklar ve onlar kudurdukça üstümüz bu tür olaylara devam edecek.

l o s t i n y o u r m i n d/ levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin