15:00

1.6K 111 97
                                    

Medyayı Açamayanlar İçin Bölüm Müziği: Fleurie- Hurts Like Hell

//

"Sikeyim ne oluyor!"

"Dikkat et, hey. Diğerleri nerede?"

"Bilmiyorum, hay lanet olsun!"

Endişeyle etrafıma baktım.

Her yer karanlıktı ve yer şiddetle sallanıyordu.

Burada asla deprem olduğunu görmemiştim.

Dışarıda ki çığlık sesleri artarken yanımızda bulunan pencereye doğru yürüdüm, koluma Levi tekrar tutunurken gözlerim dışarıda kalmıştı.

Ne?

İnsanlar yere doğru devrilirken her yer kan olmaya başladı.

Kafaları patlıyordu.

"Rosé!" Levi beni çekiştirirken bakışlarımı camdan çektim.

Ay ışığı altında ilk defa insanlar güzel durmuyordu.

//

"Bir şeyler bulabildiniz mi?" Odanın kapısını tıklatmadan girdim ve girerken bunları söyledim, Erwin bana doğru dönerken Levi odaklandığı kağıda bakmaya devam etti ve buna devam ederken konuştu.

"Kapıyı niye tıklatmıyorsun velet?"

"Çünkü canım istemedi." dedim ve kapıyı ardımdan kapatıp yanlarına doğru yürüdüm, Levi kafasını kaldırıp bana baktı. Baktığı kağıda bakışlarımı diktim.

"Ne ile ilgili?"

"Seni ilgilendirmiyor velet." Kaşlarımı çattım ve iç çekip Erwin'in yanına gittim, aynı soruyu ona sordum.

"Ne ile ilgili?" Levi bana kötü kötü baktı ama bir şey demedi. Erwin'e çaktırmadan ona doğru gülümsedim.

"Şu sıralar milleti rahatsız eden bir grup varmış, tek dedikleri şey "O nerede?"ymiş. Anlamadıkları zaman ya da es geçtikleri zaman zarar veriyorlarmış, hatta bir adamı öldürmeye kadar ileri gitmişler." Kaşlarımı çattım.

O nerede mi?

"Başka bir bilgi yok mu?" Kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır. Tek bildiğimiz şey bu." Ofladım ve Levi'a baktım, önündeki kağıtlarla ilgileniyordu.

Kaşlarımı çattım.

ÖEA'lar.

"Harry ile dün konuşurken bana bir bilgi söyledi." İkisinin de başı ışık hızıyla bana dönerken gerginlikle yutkundum.

"Dünyamızdan buraya bir takım gönderilmiş, ÖEA'lar diyoruz onlara. Özel Eğitim Ajanları açılımı ve beni arıyorlarmış." Erwin kaşlarını çattı, Levi devam etmemi bekliyordu.

"Bahsettikleri o grup onlar olabilir ve aradıkları kişi de benim." Levi kaşlarını çattı, endişelendiğini biliyordum.

"Niye senin peşindeler Rosé?" diye sordu Erwin büyük bir ciddiyetle, dudağımı yaladım.

"Üstüme karşı geldiğim için."

"İntikam almak istemesinin en büyık sebebi bu olmamalı." dedi Levi sessizliğini bozarak, omuz silktim.

"Bilmiyorum." dedim sıkıntılı bir sesle, Levi sandalyesini geriye doğru itti ve ayağa kalktı.

"Çay almaya gidiyorum, kendine bir sandalye al Rosé. Konuşacaklarımız var gibi duruyor." Başımı salladım ve masanın yanında duran üçüncü sandalyeyi alıp Erwin'in yanına geçtim. Levi odadan çıktı, ben de sandalyeye oturdum ve Erwin'in önündeki kağıdı aldım.

l o s t i n y o u r m i n d/ levi ackermanWhere stories live. Discover now