l o s t i n y o u r m i n d/ levi ackerman

11:00

Medyayı Açamayanlar İçin Bölüm Müziği: AoT- Call Of Silence

//

Levi, gözlerini huzursuzlukla açtı.

Neden bilmiyordu ama, ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku uyumuştu.

İlk defa kabus görmeden ve ilk defa gerilmeden.

Göğsünün üzerinde yatan genç kıza baktı, onun sayesinde olduğunu biliyordu ama kabul etmek istemiyordu.

Hayatına yeniden birilerini alıp kaybetmek istemiyordu, o bu zamana kadar sevdiği tüm herkesi kaybetmişti ve böyle bir şeyin yeniden olmasını istemiyordu.

Üzerinde bir lanet vardı sanki.

Dokunduğu herkes, bu lanete yakalanmıştı. Hepsi teker teker ellerinde küle dönmüşlerdi.

Bu yüzden birisini daha kaybetmeyi göze alamazdı.

İç çekti ve göğsünün üzerinde yatan kızın başını sarsmadan kaldırıp yanında duran yastığa koydu, saat sabahın altısıydı. Cidden o ilk defa bu kadar fazla ve derin uyuyordu.

Belki de sık sık onunla uyumalıydı.

"Tch." dedi sessizce. "Ne kadar aptalca bir düşünce."

Yataktan kalktı ve kızın üstünü örttükten sonra banyoya doğru gitti, tam bir temizlik hastası olduğu için sabah akşam hep duş alırdı.

Havlularını alabileceği bir yere astıktan sonra üzerindeki kıyafetlerden kurtulup duşakabinin içine girdi, soğuk suyun vücudundaki her bir santimine gitmesine izin verirken düşünmeye devam etti.

//

Gözlerimi açtığımda karanlık bir odada kendimi tek başıma buldum.

Aslında tek olmadığımı gösteren bir ses vardı, su sesi.

Kendi odamda değildim ve çift kişilik bir yatakta uzanıyordum, gerçi buranın kimin odası olduğunu zaten biliyordum ama...

Birtakım anılar silikti.

Hatırladığım tek şey, Levi ile uyumak istediğimi ona söylememdi

Vücudumu bir alev topu ele geçirirken kafamı aşağı doğru eğdim, ne?

Ne, ne, ne?

Bunu yaptığıma inanamıyordum.

Aslında kendimden çok Levi'a inanamıyordum.

O, kabul etmişti?

Neden?

Bunları düşünürken yatakta doğruldum ve o sırada su sesi kesildi, gerilirken yeniden yatağa uzandım ve yana doğru dönüp cenin pozisyonunu aldım.

Yatak o kokuyordu.

Huzurla dudaklarımı ısırdım, aynı zamanda çok yumuşak bir yatağı vardı. Fazla rahattı ama yine de onun geceleri uyuyamadığını biliyordum.

Hep kabus gördüğünü tahmin edebiliyordum, demiştim ya birbirimize benziyoruz diye...

Cidden benziyorduk.

O sadece duygularını belli edemiyordu, ben onun bu konuda tam tersiydim. Duygularımı gösterirdim, buna aç bir insandım çünkü. Hem hissetmeye hem de hissedilmeye.

Eğer ona karşı olan duygularım karşılıksızsa bile sorun değildi, buna bile mutlu olurdum.

Banyonun kapısının açılma sesi gelince gözlerimi yumdum, yatağa doğru yaklaşan adımların sesini işittim. Banyodan gelen ışık doğrudan yüzüme vuruyordu.