Yazar'dan : Genç kadın bir kaç saniye sonra aşağı inmişti . Aslında o yazlığa gitmeyi hiç istemiyordu kayın validesi Azize'den pek haz etmezdi çünkü . Ama başka çaresi de yoktu maalesef , 1 ay o evde kalmak zorundaydı . Bu her ne kadar onun için zor olsa da bir de işin iyi tarafı vardı aslında . Bu evde geçireceği şu 1 ayda Fırat ona tek bir tokat bile atamayacaktı çünkü Fırat'ın annesi Nesrin hanım gelininden haz etmese de Fırat'ın babası Ufuk bey Azize'ye karşı iyi davranır onu severdi . Dahası torunu Ela doğduktan sonra Azize onun için daha değerli olmuştu . Ufuk bey Ela'yı çok seviyordu , ona ve onun annesine bir şey olmasına göz göre göre izin veremezdi .
Azize evin kapısını kapatıp arabaya geçerken Fırat'ın sesi yankılanmıştı kulaklarında .
Fırat : İki saattir neredesin sen ?!
Azize : Yüzümde oluşturduğun morlukları kapatmak sandığın kadar kolay değil !.
Fırat : Bunun için senden özür diledim .!
Azize: Özür ?! . Özür'ün ne işe yarar . Bunu hep yapıyorsun önce beni dövüyor sonra özür diliyorsun . O özür'ün yüzümdeki morlukları iyileştirir mi ? . Can acımı unuttururum mu ? . Asla ! Asla unutturmaz !
Fırat : Bunu hak ediyorsun ama !
Azize : Neyi hak ediyorum ya neyi ?! Ben ne yaptım ki ?!
Fırat : Cevabı sen gayet iyi biliyorsun .
Azize : Hayır bilmiyorum söyle bana nedenini .
Fırat : Erkeklerle sıkı-pıkı olman buna sebep ola bilir mi ?
Azize : Hangi erkekten bahsediyorsun ya sen , benim evden çıktığım mı var ?! Market alışverişi yapıyordum sadece eşyalar ağır olduğu için adam bana yardım bu kadar .
Fırat : Neyse ne senin yanına erkek yaklaşmayacak o kadar . Şimdi bin şu arabaya geç kalacağız .
Yazar'dan : Azize hiç bir şey söylemeden arabanın arka koltuğuna geçmiş ve kızı Ela'nın yanına oturarak uzun ve yorucu yolcuğa başlamıştı . Genç kadın yol boyunca yıllarca yaşadıklarını düşünmüştü . Nasıl bu hale gelmişlerdi ki . Oysa Azize gerçekten çok sevmişti Fırat'ı . Birlikte onca güzel günler geçirmişlerdi . Her sabah hastaneye giderken Fırat'ın onu kaldırımda beklediği , yol boyunca onu espirilerile güldürdüğü , hafta sonu birlikte İstanbul sokaklarında geçirdikleri o günler bir filim şeridi gibi geçmişti Azize'nin gözlerinin önünden . Ama nasıl olmuştu da Fırat onu deliler gibi severken böyle bir canavara dönüştü . Bu sorunun cevabı ne yazık ki Azize'de yoktu.
1 saat sonra Yavuz ve Engin Engin'in evine varmışlardı . Kapıyı açan Engin'in kızı İnci olmuştu . Küçük kız hoş geldin baba hoş geldin Yavuz amca deyip Yavuzun kucağına atlarken Dila gelmişti Yavuzun gözlerinin önüne . İnci çok benziyordu Dila'ya Yavuz yıllar sonra onu ilk kez görünce sanki karşısındaki Dilaymış gibi sarılmıştı İnci'ye . Öpüp koklamıştı küçük kızı elbette onun Dila olmadığının farkındaydı Yavuz fakat bu bile ona o kadar iyi gelmişti ki bir anlık sanki gerçekten küçük kızına sarılmış gibi olmuştu .
Oya : Hoş geldiniz
Engin : Hoş buldum hayatım .
Oya : Hoş geldin Yavuz seni tekrar böyle görmek çok güzel .
Yavuz : Sağ ol Oya sizleri de görmek çok güzel . İnci kocaman kız olmuşsun sen , ne ara bu kadar büyüdün ?
İnci : Bilmem ki Yavuz amca sadece iyi beslenip , güzel bir uyku çekiyorum tek sırrım bu .
Yavuz : Çok güzel aferin sana .
Oya : İçeri geçin hadi
Engin: Buyur Yavuz .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcım ( Hantol )
FanfictionKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .