Kurtarıcım ( Hantol )

6. bölüm

Yazar'dan : Engin Yavuzu öyle görecek hiç bir şey demeden sıkıca sarılmıştı dostuna . Hemen ardından teselli edici konuşmasını ekleyerek demişti......

Engin : Sana ağlama diyemem ağla kardeşim bırak gözyaşlarını aksınlar içini rahatlat . Sen onları çok sevdiğinden bu göz yaşlarını akıtıyorsun , böyle bir eş böyle bir babaya sahip oldukları için Dila da Hayal de cennet de  çok şanslı hissediyorlar kendilerini . Bu yaşlar senin onlara olan sevginin delili .  Ağla ki rahatla daha bir güçlen daha dik dur ve onlara verdiğin sözleri tutmak için daha azimle çalış . Tüm bu olanlar çok kötü ve üzücü ama Tanrı böyle uygun görmüş demek ki var bir bildiği hiç bir şey boşu boşuna  yaşanmıyor bu hayat da .

Yazar'dan : Engin söylediği her kelimede haklı idi Yavuzda bunun farkındaydı .  O yüzden göz yaşlarını serbest bırakmaktan korkmamıştı .

'''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''°°••

Yazar'dan : Sabah kahvaltısının ardından Fırat evi terk etmişti Azize masayı toplayıp mutfağı temizledikten sonra Ela ile birlikte 2.kata çıkmışlardı .  Dün gece eve geldiklerinde çok yorgun olduklarından  hemen uyumuşlardı bu yüzden bavullardaki kıyafetleri yerleştirme gibi bir şansları olmamıştı şimdi ise bu işi rahatça yapma imkanları vardı . Ela bu tür küçük işler de annesine yardım etmeyi çok severdi o yüzden odaya girer girmez hemen kendi bavulunun ağzını açmış ve kıyafetlerini bavulda  çıkarmaya başlamıştı . Anne kız güzelce kıyafetleri dolaplara yerleştirirken zaman da su misali akıp gidiyordu .

Bu sırada Yavuz ve Engin de mezarlıktan ayrılmışlardı . Yol boyu Engin Oya ile sabah konuştuklarını Yavuza söylemek için uygun zamanı kollamıştı . Onun sanki bir şeyler söylemek için didindiği her halinden belli oluyordu ki Yavuz da bunu anlamış ve dayanamayıp sormuştu .

Yavuz : Bir şey mi söyleyecektin Engin ?

Engin : Evet söyleyecektim .

Yavuz : Buyur seni dinliyorum .

Engin : Imm şey sabah evden çıkarken Oya bana şöyle bir şey dedi eğer sen de razı olursan bu gün öğle yemeğini hep beraber bir restoranda yiyelim . Kelam amcayı da çağırmayı düşünüyoruz bizim için de senin için de farklılık olur diye düşündük . Böylece uzun bir süre sonra güzel bir sohbet de etmiş oluruz . İşinden yeni hayatından falan bahsedersin bize malum dün pek bir şey anlatmadın . 

Yavuz : Hımm anladım . Ee iyi bir fikir bu bence de bir farklılık olur zaten öğleden sonra gideceğim bir daha ne zaman döneceğim de belli değil o yüzden bu harika olur .

Engin : Kabul ediyorsun yani ?

Yavuz : Evet ediyorum .

Engin : O zaman  ben Oya' yı bir arayıp haber vereyim o da Kemal amcaya söylesin .

Yavuz : Sen Oya'yı ara ben babamı ararım hatta babamı almaya biz gidelim  .

Engin : Tamam nasıl istersen öyle olsun .

Yavuz: Tamam .

Yazar'dan: Yavuz'un hiç tereddüt etmeden bu teklifi kabul etmesi Engini çok sevindirmişti oysa o Yavuzun bu teklifi kabul etmeyeceğini düşünüyordu .  Arabayı kenara çekip Oya'ya haber verdikten sonra Kemal beyin evine doğru yola koyulmuştu iki genç adam . İstanbul trafiğin de yaklaşık yarım saat kaybettikten sonra 1 saatin ardından artık Kemal beyin evine varmışlardı . Zilin ilk çalışında Kemal bey yüzündeki koca gülümseme ile kapıyı açıp Yavuz ve Engine " Hoş geldiniz " demişti .

Yavuz : Hoş bulduk baba deyip sıkıca sarılmıştı babasına .

Engin : Hoş buldum Kemal amca .