Yazar'dan: Sabah uyanır uyanmaz hızlıca hazırlanmış , kahvaltısını yapmış ve evi terk etmişdi Engin . Bu gün yine yoğun bir gündü onun için hem Azize'nin davası hem de sabah uyanırken aldığı heberler bu günün yoğun olacağının habercisiydi . Emniyete vardığında saat dokuzu 15 geçiyordu . Hemen odasının yolunu tutmuşdu . Kapıda elinde dosya olan bir polis memuru onu bekliyordu . Dosyayı aldıktan sonra polis memuruna teşekkür etmiş ve içeri geçmişdi .
Dün gece yaşanan olayların dosyasıydı bu . Bir adam 3 genci pompalı tüfekle ağır yaralamış , gençlerden biri hastaneye varmadan ölmüşdü . Adam olay yerini anında terk etmiş ve bir daha görülmemişdi . Neyse ki Enginin ekibinden Eda adamın kim olduğunu tesbit ede bilmişdi . Engin dosyayı iyice inceledikten sonra ekibi toplantı odasına toplamış ve olayla ilgili fikirlerini söylemiş bir operasyon planı hazırlamışlardı .
Enginin tam aksine Yavuz için gün o kadar hızlı başlamamışdı . Her zaman erkenci olan Yavuz bu sabah her zamankinden geç uyanmışdı . Uyanıp saate baktığında saat 9u gösteriyordu . Normal de 7 buçukda kalkması gerekirdi ama nedense bu gün uykusu baya ağır basmışdı. Tüm işlerini hall edip , üzerini de giyindikten sonra aşağı inmişdi . Herkes çoktan uyanmış hatta kalvaltı sofrasındaki yerini almışdı .
Yavuz: Günaydın millet.
Ela: Günaydın Yavuz abi .
Azize: Günaydın.
Kemâl: Günaydın oğlum .
Yavuz: Beni neden uyandırmadınız ?
Kemâl: Aslında uyandırmaya geliyordum ama yukarıda sesler duyunca uyandığını anladım .
Yavuz: Bu gün bana ne oldu anlayamadım uyuyup kalmışım.
Kemâl: Her zaman erkenci olacaksın diye bir şey yok evladım. Onu boş ver de masaya geç kalvaltımızı yapalım .
Yavuz: Tamam kızma reis .
Azize: Çay yada kahve ister misin ?
Yavuz: Sen zahmet etme ben alırım Azize... demiş çaydanlığı almış ve kendisine çay koymuşdu .
Bu sabah kahvaltı oldukça sessiz geçmişdi . Kahvaltıdan sonra Yavuz ve Azize hemen hızlıca masayı toplamış , o sırada Kemâl bey ve Ela ise dışarıdaki salıncakta sallanmışdı. Mutfak da işler bittikten sonra Yavuz Azize'ye "Benim yukarıda biraz işim var sen dinlen yada babamla Ela'nın yanına git " demiş ve çamaşır odasına doğru yola koyulmuşdu . Azize ise sürahiye muslukdan su doldurmuş Kemâl beyin evinden getirdiği saksıdaki çiçekleri sulamak için pencere kenarına doğru yürümüşdü. Buradan Kemâl bey ve Elanın salıncakda çok eğlendiğini görmek mümkündü . Azize gerçekten ilk kez Ela'yı bu kadar mutlu görüyordu . Bu son bir kaç gün küçük kız sanki neşe saçıyordu . Bu 5 yıllık küçücük yaşantısında onca şey yaşadıktan sonra kızının bu kadar mutlu olması bir anne olarak Azize'yi çok mutlu ediyordu . Şuan Allahtan tek dileği küçük kızını hep böyle mutlu görmekdi . Dakikalar sonra Ela salıncakda salınmayı bırakmış ikili bir ağacın gölgesine geçerken oturmuşdu .
Yavuz çamaşırları makineye atıp makineyi çalıştırmış ardından elektrikli süpürgeyi alıp önce kendi odasını , sonra ise Kemâl beyin odasını süpürmüşdü. Ev neredeyse hiç pislenmediğinden bu iş çok çabuk bitmişdi . Derken Azize'nin koridorda belirdiğini görmüşdü Yavuz .
Azize: Neden temizlik için yardımı etmemi istemedin ?
Yavuz: Senin yorulmana hiç gerek yok sadece bir süpürdüm hem , başka bir şey yapmadım ki . Ama istersen sizin odayı temizleye bilirsin çünkü oraya sana söylemeden girmek istemedim .
YOU ARE READING
Kurtarıcım ( Hantol )
FanfictionKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .