61.bölüm

25 9 95
                                    

Yazar'da: Saatler yedi buçuğu gösterdiğinde Oya ve Engin kızları İnciyle birlikde Yavuzun evine  varmışlardı . Önce birlikte  güzel bir akşam yemeği yiyen  iki aile  yemeğin ardından Ela  ve  İnciyi oyun oynamaları için yukarı göndermişdi .  Ardından  Oya  ve Engin asıl gelme  nedenleri olan Ela'nın durumu  hakkında konuyu açmışlardı.

Azize  ve  Yavuz olup bitenleri anlattıklarında bu haliyle Ela'yı çok seven genç çifti çok üzmüştü. Bir kız ebeveyni olan çift Azize'yi elbette çok iyi anlıyordu. Genç kadının düştüğü durum  gerçekten çok ağır ve  can acıtıcıydı .

İkiliyi baştan sona  dikkatlice  dinleyen Oya : Gerçekten de bunu hiç kimse  beklemezdi Azize . Yaşadıklarının senin için ne  kadar  ağır olduğunu bir  anne  olarak çok iyi anlaya biliyorum .  Ama Yavuzun da  dediği gibi bu hastalığın bir çözümü varsa para hiç dert değil . Elimizden geleni yapıp el birliği ile o parayı toplaya biliriz .

Engin: Oya  kesinlikle  haklı Azize . Belki bunu bir  yada iki güne  yapamayız ama çok fazlada sürmez o miktarı toplamak ... Ve lütfen asla kendini bize borçlu gibi hissetme , biz  artık bir  aileyiz . O yüzden aramızda hiç bir şeyin lafı bile olamaz. Sen  gönül rahatlığıyla sırtını bize daya , bize güven , biz el birliği ile  bu işin de  üstesinden  geleceğiz elbet.

Azize: Sizin her zaman bana  destek olduğunuzu biliyorum , sanırım  bu artık sıradan bir şeye  dönüştü .  Size ne  kadar  teşekkür etsem kifayetsiz kalır bunu da biliyorum .

Oya: Zaten o teşekküre  gerek yok canım . Siz bizim bir parçamızsınız , bu artık böyle ve bunu hiç bir şey değiştiremez.

Kemâl: Ne güzel dedin Oya kızım . Azize sen bize güven her şey yoluna girecek . Daha 2 gününümüz var değil mi ? Bu sürede para'nın bir kısmını toplaya biliriz ,sen de  toparlanmış olursun. Sonra  doktorla  konuşur ödememin yarı-yarı yapılıp yapılamayacağını öğreniriz . Her şey yolunda olursa tedavi sürecine başlarız .

Yavuz: Babam haklı Azize , bence başka bir doktora gitmeğe de  gerek yok . Ben de Oya'dan sonra  araştırdım ama ülke de bu işi en  iyi şekilde hall ede  bilecek tek kişi Onur bey . Yurtdışında ise hem masraflar fazla , hem de Ela'nın alışma  sürüce nasıl işler onu  bilemeyiz . Onur  beyi çok sevdi.  Sen söylemiştin  Ela öyle herkese çabuk alışamaz ,  sevmez .

Azize: Orası da öyle tabi . O zaman yapacağımız belli , bir şekilde o parayı bulup bu işi hall edeceğiz.

Yavuz: Ha  şöyle  yola gel demişti gülümseyerek ve  eklemişti . Tekrar  söylüyorum Ela iyi olacak hiç merak etme .

Ve böylelikle karar alınmışdı Ela için o ameliyyat gerçekleşecekti . Şimdilik yapmaları gereken sadece o parayı bulup doktorla  konuşmaktı ...

1 gün sonra .

Sabah uyandıkların da  dışarıda gece yağan karın esrarengiz görüntüsü hakimdi . Yavuzun kalkar kalkmaz ilk işi salondaki sobaya bir az odun koyup onu yakmak olmuştu . Oldu olası kar yağdığı zaman soba'yı yakıp kahve eşliğinde ateşi izlemez en çok sevdiği şeylerden  biri idi . Bu sefer de öyle yapmıştı fakat şimdi durum biraz farklıydı aklını kurcalayan  başka bir şeyler vardı .

Erkenci olan Yavuz sobanın yanıbaşında dalıp gitmişken onu fikirlerinden alı koyan şey  Kemâl beyin sesi olmuşdu . Kemâl bey "Yine dalmış gidiyorsun . Bir şey mi oldu? " diye sormuştu cevabını alması çok geç sürmemişti .

Karşılığında Yavuz " Yok bir şey baba öylesine"demiş sonrasında eklemişdi "Hadi gel mutfağa geçip bir şeyler hazırlayalım . Birazdan misafirlerimiz ve Azizeler uyanır" .

Kurtarıcım ( Hantol ) Where stories live. Discover now