26. bölüm

56 11 209
                                    

Yazar'dan: Yavuz ve Kemal bey  Engin'in evine varmışken , tam da o sıra da Oya mutfakda İncinin çok özlediği çikolatalı keki fırına vermiş yanına da çay demlemişdi . Bu tesadüf Kemal beyin baya  hoşuna gidecek gibi duruyordu . Her ne kadar sert bir imajı olsada Kemal bey tam bir tatlı tutkunu idi . Hatta eskiden emniyette çalışırken arkadaşları onun bu durumunu hep eylence konusu yaparlaşmış . Düşünsenize yüzüne baktığınız sert bir erkek  imajı veren birinin tatlı görünce bir çocuğa dönüşdüğünü . Bu oldukça komik bir durumdu .

Yavuz kapının zilini bastıktan saniyeler sonra Engin kapıyı açmış ve Kemal beyi görünce çok sevinmişdi .

Engin: Hoşgeldiniz Kemal amca.

Kemal: Hoşbuldum oğlum .

Engin: Buyurun geçin , hadi .

Kemal: Imm yoksa bu koku  çikolatalı kek kokusu mu?

Engin: Evet Kemal amca.

Yavuz: Tamda senin sevdiğinden baba deyip bıyık altı gülmüşdü .

Beyler içeri geçerken Oya'da mutfaktan çıkmış Kemal beyle görüşmüşdü .

Oya: Hoşgeldin Kemal .

Kemal: Hoşbuldum kızım.

İnci: Kemal dede nasılsın?

Kemal: İyiyim sen nasılsın güzelim deyip İnciyi kucaklamışdı .

Yavuz: Baba bunlarda Azize ve  Ela.

Azize: Merhaba efendim .

Kemal: Merhaba . Geçmiş olsun .

Azize: Teşekkür ederim.

Kemal: Sana da merhaba güzel kız.

Ela:Merhaba efendim demişdi gülümseyerek .

Oya: Siz geçin oturun ben çayları ve kekleri getireyim  .

Engin: Bende yardım edeyim siz bekleyim .

Yavuz: Hay hay .

Engin ve Oya'nın evi oldukça geniş ve iç açıcıydı . Yıllarca çalışıp didindikten sonra böyle bir evde yaşamayı hakketmişlerdi doğrusu . Evde açık renkler hakimken salonun bahçeye bakan kısımı camlarla kaplanmışdı . Bu sayede ilk baharda açan güllerin güzelliği , yazın gün batımını kısacası tüm mevsimlerin güzelliği insanın içini açıyordu . Salonda duvara kocaman bir televizyon monte edilmiş , onun kenarlarına ve altına yapılan  ahşap raflar aksesuar ve kitapları yerleşdirmek için oldukça idealdi .  Gri L-koltuk  , oradakı büyük üzeri camlı ahşap seppa   ve bej rengi duvarın uyumu salonun havasına hava katmış yeşil ev bitkileri ortamı doğallaştırmışdı .

Oya   ve Engin  çayları ve kekleri  getirdikten sonra Kemal bey Azize'yi biraz da tanımak için onunla sohbet etmişdi . Sohbet sırasında  son yaşanan olaylara neredeyse hiç değinmemişdi . Azize Kemal beyin duruşunu ve konuşmasını oldukça sevmişdi . Yavuzun bu konularda kime çekdiği şimdi daha iyi anlaşılıyordu .

Ezgi ve Tolga tatlılarını yerken yaptıkları tatlı konuşmalar sayesinde birbirilerini daha iyi tanıma şansı elde etmişlerdi .

Ezgi: Gerçekten çok eğlenceli bir kişiliğin varmış Tolga .

Tolga: Yaşlıyız ama ruhumuz genç demişdi gülerek .

Ezgi: Yaşlı derken pardon 34 yaşın var be .

Tolga: E yaşlandık sayılır .

Ezgi: İlahi Tolga . Ee o zaman  ben artık kalkayım yaşlı bey .

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin