29 .bölüm

32 10 111
                                    

Yazar'dan: Gece  Yavuz için hiç de huzurlu geçmemişdi ne yazık ki  . Sabah uyandığında saat 6 civarı idi hava daha yeni aydınlanıyordu . Önce banyoya gitmiş elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeğe çalışmışdı . Ardından üzerini değiştirmek için rastgele parçaları almış ve  giyinerek aşağı inmişdi . Mutfakda zaman geçirmek her zaman  onun için  en  iyisi olmuşdu . O yüzden yavaş yavaş kahvaltı hazırlama  kararı almışdı . Nasılsa babası da birazdan  uyanırdı , kendisi  erkencilerden biri idi hep .

Saat 10-a gelmek üzereydi Yavuz ve Kemal bey çoktan kahvaltısını etmişdi. Kemal bey elinde  birer  kahve  Yavuzun yanına gelmiş ve demişdi.

Kemal: Durgunsun , gece uyuyamadın dimi ?

Yavuz: Maalesef öyle . Bu beni zorluyor baba .

Kemal: En başından bunu bilerek  yola çıkmadın  mı zaten ?

Yavuz derin bir Ah çekmiş ve devam etmişdi : Ah , öyle ama bu kafamı çok karıştırıyor .

Kemal: Kendini zorlama derim .

Yavuz: Çalışırım .

Kemal: Azize'ye nasıl anlatmayı düşünüyorsun ? Buna  hazır mısın?

Yavuz: Bilmiyorum belki de  en  iyisi pat diye anlatmak.

Kemal: Zamana  bırak deyeceğim ama zaman da  yok .

Yavuz: Öyle , yeterince saklandım artık , artık bu yükten kurtulmak istiyorum .

Kemal: En iyisini bilirsin oğlum demiş ardından ortama derin sessizlik çökmüşdü .

Baba-oğul kahvelerini bitirdikten sonra Yavuz babasına evine gideceğini söylemiş ve Kemal beyin arabasını alarak yola koyulmuşdu .

O sıra da Engin  ve Oya da işlerinin başına geçmişlerdi . Sabah 8 gibi uyanıp Azize ve  Ela ile kahvaltısını yapan çift aile İnci'nin bakıcısının gelmesi ile Azize'yi de almış evden ayrılmışlardı . Engin emniyete geçerken Oya  ve Azize ise  Oya'nın iş yerine doğru yola koyulmuşlardı  . Bu gün  oldukça  haraketli geçecek gibiydi .

Nersin ve Ufuk bey  güneş doğmadan İstanbula varmışdı . Nesrin otel odasını terk ettikden sonra Ufuk bey onu aramış ama ulaşamamışdı . Son çare olarak hava alanının yolunu tutmuşdu . Kendine bilet ayarlamaya  çalışan Nesrini orada bulmak zor olmamışdı . Nesrin yine ortamı germeyi becermişdi gerçi ama Ufuk bey onu birlikde İstanbula gitmeye  ikna etmeyi başarmışdı . İkili gece 3 uçağı için bilet almış ve beklemek için kafe'ye gitmişlerdi . İstanbula  varınca ise Nersin kendi yoluna Ufuk beyse kendi yoluna  gitmişdi .

Engin emniyete varır-varmaz  Feritin  görüşme izni istediğini öğrenmişdi . Görüşmeye izin vermek zorunda olduğu için bir sadece  kanuna uygun haraket etmişdi . Nezarethaneye inerken Feriti ve hemen yanında Nesrini görmüşdü .

Ferit: Merhaba .

Engin: Merhaba . Hanımefendi kim ?

Ferit: Fırat  beyin annesi , Nesrin hanım .

Engin: Görüşme için ona izin verdiğimi hatırlamıyorum .

Nesrin : Görüşmeye  girmeyeceğim merak etmeyin .

Engin : Olması gerekdiği gibi .

Dakikalar sonra Ferit ve Fırat görüşme imkanı elde etmişdi .

Fırat: Her şeyi hall edeceğim dedikten sonra beni getirdiğin duruma  bak .

Ferit : Bunu ben mi yaptım ? Fırat ne  olduysa suçlusu sensin .

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin