Yazar'dan: Gece Yavuz için hiç de huzurlu geçmemişdi ne yazık ki . Sabah uyandığında saat 6 civarı idi hava daha yeni aydınlanıyordu . Önce banyoya gitmiş elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeğe çalışmışdı . Ardından üzerini değiştirmek için rastgele parçaları almış ve giyinerek aşağı inmişdi . Mutfakda zaman geçirmek her zaman onun için en iyisi olmuşdu . O yüzden yavaş yavaş kahvaltı hazırlama kararı almışdı . Nasılsa babası da birazdan uyanırdı , kendisi erkencilerden biri idi hep .
Saat 10-a gelmek üzereydi Yavuz ve Kemal bey çoktan kahvaltısını etmişdi. Kemal bey elinde birer kahve Yavuzun yanına gelmiş ve demişdi.
Kemal: Durgunsun , gece uyuyamadın dimi ?
Yavuz: Maalesef öyle . Bu beni zorluyor baba .
Kemal: En başından bunu bilerek yola çıkmadın mı zaten ?
Yavuz derin bir Ah çekmiş ve devam etmişdi : Ah , öyle ama bu kafamı çok karıştırıyor .
Kemal: Kendini zorlama derim .
Yavuz: Çalışırım .
Kemal: Azize'ye nasıl anlatmayı düşünüyorsun ? Buna hazır mısın?
Yavuz: Bilmiyorum belki de en iyisi pat diye anlatmak.
Kemal: Zamana bırak deyeceğim ama zaman da yok .
Yavuz: Öyle , yeterince saklandım artık , artık bu yükten kurtulmak istiyorum .
Kemal: En iyisini bilirsin oğlum demiş ardından ortama derin sessizlik çökmüşdü .
Baba-oğul kahvelerini bitirdikten sonra Yavuz babasına evine gideceğini söylemiş ve Kemal beyin arabasını alarak yola koyulmuşdu .
O sıra da Engin ve Oya da işlerinin başına geçmişlerdi . Sabah 8 gibi uyanıp Azize ve Ela ile kahvaltısını yapan çift aile İnci'nin bakıcısının gelmesi ile Azize'yi de almış evden ayrılmışlardı . Engin emniyete geçerken Oya ve Azize ise Oya'nın iş yerine doğru yola koyulmuşlardı . Bu gün oldukça haraketli geçecek gibiydi .
Nersin ve Ufuk bey güneş doğmadan İstanbula varmışdı . Nesrin otel odasını terk ettikden sonra Ufuk bey onu aramış ama ulaşamamışdı . Son çare olarak hava alanının yolunu tutmuşdu . Kendine bilet ayarlamaya çalışan Nesrini orada bulmak zor olmamışdı . Nesrin yine ortamı germeyi becermişdi gerçi ama Ufuk bey onu birlikde İstanbula gitmeye ikna etmeyi başarmışdı . İkili gece 3 uçağı için bilet almış ve beklemek için kafe'ye gitmişlerdi . İstanbula varınca ise Nersin kendi yoluna Ufuk beyse kendi yoluna gitmişdi .
Engin emniyete varır-varmaz Feritin görüşme izni istediğini öğrenmişdi . Görüşmeye izin vermek zorunda olduğu için bir sadece kanuna uygun haraket etmişdi . Nezarethaneye inerken Feriti ve hemen yanında Nesrini görmüşdü .
Ferit: Merhaba .
Engin: Merhaba . Hanımefendi kim ?
Ferit: Fırat beyin annesi , Nesrin hanım .
Engin: Görüşme için ona izin verdiğimi hatırlamıyorum .
Nesrin : Görüşmeye girmeyeceğim merak etmeyin .
Engin : Olması gerekdiği gibi .
Dakikalar sonra Ferit ve Fırat görüşme imkanı elde etmişdi .
Fırat: Her şeyi hall edeceğim dedikten sonra beni getirdiğin duruma bak .
Ferit : Bunu ben mi yaptım ? Fırat ne olduysa suçlusu sensin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcım ( Hantol )
FanfictionKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .