4.bölüm

194 30 221
                                    

Yazar'dan : İlk çalışta kapı açılmamıştı Yavuz tekrar elini zile götürdüğünde elimin titrediğini görünce nasıl heyecanlandığını kendisi de anlamıştı . Zar zor zile basıp tekrar beklemeye başlamıştı bu sefer içeride  " Geldim " deye bir ses duyulmuştu . Yavuz uzun süre sonra ilk kez babasının sesini duyuyordu . Seni hâlâ  gür ve hükümlüydü fakat  bunların yanı sıra içleri ısıtan o tatlı tınısını da korumuştu . Saniyeler sonra kapı açılmış ve Kemal bey karşında 3 senedir görmediği oğlunu görmüştü .   Bu ilk bakış hem Yavuzu hem de Kemal beyi çok duygulandırmıştı . Her ikisi donup kalmıştı öylece kim önce konuşacaktı Kemal bey mi ? yoksa  Yavuz mu ?  ....... Saniyeler bir birbirinin ardınca akarken sanki bir birilerini bekliyorlardı konuşmak için . Hiç biri konuşmaya cesaret edemiyordu sanki Engin bunun farkına varmış olacak ki sessizliği bozmuştu hiç tereddüt etmeden .

Engin : Merhaba Kemal amca bizi içeri almayacak mısın ?

Kemal : Elbette alacağım buyurun içeri deyip Engin ve Yavuzu içeri davet etmişti .

Yazar'dan : Kemal bey hâlâ  yıllar sonra  Yavuzu görmenin şokunda iken Engin Yavuzun kulağına şöyle söylemişti " Yavuz kendine gel niye donup  kalıyorsun o senin baban " . Yavuzsa cevabında " Ben ne yapacağımı bilemiyorum " deye cevap vermişti . Yavuz gerçekten çok gergindi ve bu hiçte iyi bir şey değildi . Böyle yaparak hiç bir şey elde edemezdi . Saniyeler sonra Kemal bey salona geçmiş Yavuz'la Engin de onu takip etmişlerdi . Salona varınca Kemal bey  " Buyurun oturun çocuklar " demiş kendisi kanapeye geçmişti  .

Yine derin bir sessizlik çökmüştü salona bu sessizliği bozan yine Engin olmuştu ve yüksek sayıla bilecek bir sesle  demişti .......

Engin : Ya bir şey diyeceğim susup konuşmayım diyorum da  dayanamayacağım artık . Ne bu haliniz ya siz baba oğulsunuz bunun farkındasınız değil mi ?! Neden bu kadar soğuksunuz ?! 

Yavuz : Engin !

Engin : Ne ?! Haksız mıyım ? Yapmayın lütfen geçmiş geçmişte kaldı bu güne odaklanın . Bakın ben şimdi  çıkıyorum siz konuşup anlaşıyorsunuz , aranızdaki sorunlar her neyse hallediyorsunuz .!

Kemal : Engin'cim lütfen sakin olur musun ?

Engin : Ben söyleyeceğimi söyledim Kemal amca sizi bekliyorum dışarıda .

Yazar'dan : Engin son sözlerimi söylemiş ve arkasına bile bakmadan evin arka bahçesine açılan kapıya doğru yürümüştü  ....Engin gittikten bir kaç dakika sonra lafa ilk başlayan Yavuz olmuştu .

Yavuz : Biliyorum bana kızgınsın ama aynı zamanda beni çok özlediğini  de  biliyorum . 

Kemal : Nasıl bir baba öz oğlunu özlemez ki ? Bunu sadece duygusuz insanlar yapar .

Yavuz : O zaman neden bunca yıl   beni hiç  ziyaret etmedin  ?!

Kemal : Çünkü sana çok kızgındım yaptığın büyük bir hataydı , seni af edemiyordum  .  Benim oğlum o adam olamaz diyordum ki haklıydım da o sen değildin Yavuz .

Yavuz : Evet ben değildim haklısın ben öyle  biri olamazdım fakat kendi isteğimle bulaşmadım bu işlere  ben dipteydim önümü göremiyordum hayattan kopmuştum ve tek çare bu sanıyordum . Yediğim her dayak sanki vicdan acımı dindiriyordu ama her dövüş sonrası galip olarak o sahadan çıkmak benim için mutluluk değildi . Ölmek istiyordum , onlara kavuşmak istiyordum ama olmuyordu bir türlü olmuyordu , her zaman en sonda ben galip geliyordum . Belli ki Tanrı ölmemi istemiyordu o yüzden de o kurşun bile benden yan  geçmişti . O günler berbattı olmaması gereken hatalarla doluydu ama artık  geride kaldılar . Ben eski Yavuz geri döndüm belki de ondan daha iyi biri oldum . Şimdi istediğim tek bir şey var ailemden geri kalan tek ferdi ellerimde sıkıca tutmak . 

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin