Yazar'dan: Bu sabah oldukça sakin başlamışdı . Anne-kız uyandığında saat 8i 15geçiyordu . Azize hazırlanıp aşağı indiğinde mutfakta Kemâl bey vardı Yavuzsa çoktan gitmişdi . Her sabah Yavuz abisini gören Ela için bu değişiklik pek hoş değildi . Zira evdeki herkes Yavuzun her sabah mutfakta kahvaldı yapıyor olmasına alışıkdı. Fakat artık bu düzen değişmişdi , bundan sonra Yavuzsuz kahvaltılara ve öğle yemeklerine alışmaları gerekecekti .
Dün işe başlayan Yavuz için artık yeni bir rutin başlamışdı . Saat 8 de işi başlaya genç adam 7buçuk gibi evden çıkıp aşkam 8de ise eve geri dönecekdi , sadece haftasonu tüm gün evde ola bilcekdi . Buna alışması ise belli ki biraz zaman alacakdı .
Kahvaltıdan sonra Azize ve Kemâl bey el birliği ile evi toplamış biraz temizlik yapmışdı . Daha sonra Azize kirlilerini çamaşır mekinesine atmış ardından evdeki bahçe balkonundaki çiçekleri sulamış Kemâl bey ise bahçe fışkıyelerini açarak kır çiçeklerinin ve çimlerin sulanmasını sağlamışdı .
Çiçekleri suladıktan sonra Azize bahçe balkonunda birlikde boyama yapan Kemâl bey ve Ela için biraz meyve doğramış seppanın üzerine bırakmışdı . Hemen ardından çamaşır makinesini kontrol etmiş yıkanmış olan çamaşırları sepete almış . Hava alıp tamamen kuruması için çamaşır asma sisteminden asmışdı .
Genç kadın işlerini bitirmiş kendine bir bardak meyve suyu koymuş yanına da bir kaç adet kurabiye almış bu ikilinin tadını çıkarırken sabah gelen dergiyi okumaya koyulmuşdu . Bir kaç dakika sonra Ezgiden gelen telefonla dergisine ara vermiş ve arkadaşının telefonunu açmışdı .
Azize: Merhaba güzelim .
Ezgi: Merhaba Azize . Nasılsın canım ?
Azize : İyiyim Ezgicim . Sen nasılsın ? Bir şey mi oldu ?
Ezgi: İyiyim canım merka etme. Ve evet bir şey oldu .
Azize: İyi bir şeydir umarım .
Ezgi: Evet iyi bir şey öyle olmasa böyle rahat olmam biliyorsun .
Azize: Evet haklısın . E anlat bakalım ne oldu o zaman ?
Ezgi: Tahminin doğru çıktı canım . Dün Tolgayla birlikde yemek yedikten sonra sonra beni sahile götürdü ve orada bana çıkma teklif etti .
Azize: Bu harika bir haber canım . Kabul ettin her halde ?!
Ezgi : Başta ne diyeceğimi bilemedim hazır olsam da baya heyecan geldi o an ama Tolga o kadar güzel konuşdu ki sanki onun 3 haftadır değil de yıllardır tanışıyor gibiydim .
Flashback .
Dün gece Ayvacık sahilinde.Tolga: Şuan neler hissettiğini az çok anlaya biliyorum Ezgi . Belki de sadece 3 haftadır beni tanıdığın için kafanda soru işaretleri var. Ki bu soru işretleri varsa eğer haklı olarak var , netice de bir ilişkiye başlamak hiç kolay değildir . Ama bir yandan da biliyorum ki bu kısa süre de birbirimize karşı yeterince açık olduk ben kendi adıma sana bilmen gereken her şeyi annlattım , seninde öyle yaptığından hiç şüphem yok . İkimizde yeterince olgun insanlarız ve aslında birbirimizi tanımak bizim için hiç zor olmadı diye düşünüyorum . Sana hemen karar ver demiyorum , düşünmek için yeterince zamanın var . Ben seni beklerim ve inan ki şuan çıkma teklifimi kabul etmesen bile anlarım . Çünkü 3 hafta hem çok kısa hem de çok uzun bir zaman bu kişiden kişiye değişiyor . Benim için çok uzun olduğun bil sadece .
Genç adamın bu konuşması Ezgiyi o kadar etkilemişdi ki son kez ne zaman biri bana böyle güzel konuşdu diye düşünmeye başlamışdı . Bu kelimelerin etkisinden çıkmak onun için biraz uzun sürmüşdü ama en sonunda cesaretini toplamış ve kısaca cevaplamışdı Tolganın çıkma teklifini .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcım ( Hantol )
FanfictionKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .