46.bölüm.

37 10 75
                                    

Yazar'dan: Dakikalar sonra evden ayrılmış ve tam saat 8de mekana  varmışlardı Oya , Engin ve İnci bir kaç dakika önce gelmiş ve yerlerini almışlardı . Bir tek Ufuk bey  kalmışdı ki Azizelerin hemen ardından o da mekana  giriş yapmışdı . Hanımların ışıl ışıl beylerinse son derece şık olduğu bu masa kesinlikle mekandaki en büyük ve en kusursuz masaydı . Geldikleri bu mekan İstanbulun en gözde restoranlarından biri idi ve  bunun  hakkını sonuna  kadar  veriyordu . Oturdukları masa tam denizin kıyısındaydı  öyle ki isteseler ellerini uzatıp deniz suyuna dokuna  bilirlerdi. 10 kişinin rahatlıkla yerleşe bileceği bu  masa oldukça sade ama aynı zamanda  çok şıkdı . Her masanın başında sokak lambasına benzer aydınlarmaların kurulması çok farklı bir hava katmışdı buraya . Mekan'nın ister iç salonu istersede dış salonu saat daha erken olmasına rağmen oldukça doluydu . Herkesin bu kadar çok beğenmesinin sebebi elbette ki mekanın birbirinden güzel ve rengareg yemeklerle dolu olan  menüsüydü .

Yemek yerken mis  gibi deniz havasını ciğerlerine  çekerek güzel sohbetler yapacakları bu gece Ufuk bey ve Kemâl beyin tanışmalarının ardından  dakikalar içerisinde başlamışdı . Önce içecek bir şeyler istemiş ardından yüzden fazla et , sebze ve balık yemeği çeşidi  olan menünün içerisinden seçimlerini yapmışlardı . Doğru bu yemeklerin çoğu Azize için yabancıydı ama her birinin çok lezzetli olduğuna  inanıyordu . O yüzden seçim yaparken için de  bir kuşkusu yokdu .

Yavuzun sabah tahmin ettiği gibi Kemâl bey ve Ufuk bey  oldukça  iyi anlaşmışlardı hatta  ara-ara masadan bağımsız bir şekilde sohbet ediyor  tamamen harklı konulara dalıp gidiyorlardı . Emekli bir polis ve emekli bir banka işçisi ne konuşa  bilir diye düşünmeyin sakın . Bu harika iki insanın onca yaşanmışlıkları varken elbet konuşacak bir şey çıkıyordu ortaya.

Bol sohbetli ve bol kahkahalı geçen güzel bir kutlama yemeğinin sonuna gelindiğinde Azize tüm zarifliyi ile ayağa kalkmış ve teşekkürlerini bildirmek için konuşmaya başlamışdı . Konuşurken ister ses  tonu ister beden diliyle insanı büyülüyordu genç kadın .

" Öncelikle hepinize burada  olduğunuz için çok teşekkür ederim , özelliklede bu kutlama yemeğini akıl eden ve  bu yemek için harika bir mekan seçen Yavuza . Burada sizinleyken kendimi sıcacık kocaman bir ailenin içinde  gibi hissediyorum . En son uzun yıllar önce  anne-babam yaşarken yaşamışdım bu duyguyu . Bu gün bunu tekrar  hissetmek tarif edilemez bi şey. Yaklaşık 2 hafta kadae önce bu masadki insanların yarısı tanımıyordum ve hayatım çok daha farklı bir akışdaydı ...sanki bir çıkmazda . Bu 2 hafta da hayatım tamamen değişti ve kesinlikle şuan  çok daha  iyi bir durumdayım . Bu değişim Yavuz sayesinde başladı ve sizlerin de desteğiyle hızla yol aldı . Biliyorum bunu söylediğimde bana tatlı bir şekilde kızıyorsunuz ama  sizlere ne  kadar teşekkür etsem az Yavuz , Oya  , Engin , Kemâl bey , Ufuk baba , Ezgi ve Pınar abla hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim beni düşdüğüm girdapdan kurtardığınız için . Bu harika  gece de sizinle olmak benim için gerçekten bir şeferdi .

Azize konuşmasını bitirdikten sonra herkes onu alkışlamışdı nazikçe ve bu şeferin onlara  ait  olduğunu belirtmişlerdi gülümseyerek . Ve böylece  bu muazzam gecenin sonuna gelinmişdi .

Ertesi gün  öğlenden sonra saat 4 buçuk...

" Gereği düşünülür Fırat Kaya büyük hacimde narkotik sevkiyatına başçılık ettiği gerekçesiyle  12 yıl 3 ay  hapis  cezasına çarptırılsın. Yekta Sabancı vazifesinden suistimal ederek yıllarca bir çok ilde büyük hacimlerle  narkotik sevkiyatı gerçekleşdirdiği ve polisliği lekelediği gerekçesiyle işinden men edilsin ve 19 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılsın" .diyerek son  kararı vermişdi hakim .

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin