72.bölüm

34 11 182
                                    

Antreaman bittiğinde saat öğlen 2yi gösteriyordu . Alem ve Yavuz akşam görüşmek üzere Kaya'nın mekanından ayrılmış Yavuz evine , Alem iş yerine doğru yola koyulmuştu . Aynı saatte Engin  Adil beyle görüşmesini bitirmiş ve  emniyete geri dönmek üzere yoldaydı.

Alemin iş yerine varması neredeyse  bir buçuk saatini almıştı . Gelir gelmez odasına geçmişti ama hemen ardından odanın  kapısı çalınmış ve bir çalışan babasının Alemi görmek istediğini söylemiş ve Adil beyin arka bahçede olduğunu eklemişti . Alem gelen kişiyi gönderip üzerine  hırkasını alarak arka bahçeye gitmek üzere odasını terk etmişti .

Bir kaç dakika sonra Alem " Merhaba babacım , beni istemişsin." diyerek gülümsemişti Adil beye.

Adil bey Alemin neşeli sesinin  tam tersine ciddi ve kalın bir ses tonuyla "Merhaba Alem , evet seni istedim çünkü seninle konuşmam gereken önemli şeyler var."

Alem babasının hiç şakası olmadığını anlayıp boğazını temizleyerek " Peki ,  bu gün son derece ciddiyiz demek . Buyur seni dinliyorum baba" demişti .

Adil bey tüm ciddiyetini koruyarak
" Sana  bir sorum olacak lütfen dürüst ol Alem " demiş ve araya bir kaç saniyelik sessizlik çökmüştü.

Alem " Sana karşı hep dürüstüm baba" diye yanıt vermişti yarım  bir  gülümsemeyle.

" İşte bu hiçte dürüst olmayan bir cevap Alem " demişti .

" Neden böyle düşünüyorsun ki?"

" Önce şu soruma cevap ver sonra nedenini söylerim " demiş ve şöyle  eklemişti Adil bey " Yavuzla buluşuyor musun Alem ?"

Neye uğradığını şaşıran Alem "Bu düşünce  de nereden  çıktı baba?" demişti gülerek.

Adil bey " Soruma cavap ver Alem ! Buluşuyor musun? Buluşmuyor musun? " diye yükseltmişti sesini .

Alem "Buluşmuyorum tabi ki de baba!"  diye karşılık verdiğinde Adil bey bu yalana  çok kızmıştı ve ...

" Peki o zaman bunlar ne " diyerek  Enginin ona verdiği fotoğrafları Aleme göstermiş ve sinirli bir şekilde devam etmişti " Bu resimdeki sen değil misin Alem ?! Bu mu senin dürüstlüyün ? Ne yapmaya çalışıyorsun sen ? Akıllanmaz mısın hiç?!".

Alem neye uğradığını şaşırmış bir şekilde kekeleyerek " Hiç bir şey bilmiyorsun , böyle konuşma" diye bilmişti sadece.

" Her şeyi biliyorum Alem her şeyi . Ya sen bana söz vermedin mi böyle şeylerden uzak duracağına dair . Engin olmasa hiç bir şeyden haberim olmayacak benim . Siz iki gerizekalının amacı nedir ha! "

" Buna mecbur !"

" Neye mecbur Alem neye!  Aynı kaderi tekrar yaşamaya mı yada daha kötüsü dövülerek ölmeye mi?" daha yüsek sesle konuşmuştu Adil bey.

" Ya neden böyle düşünüyorsun , kimsenin  öleceği falan yok gayet iyi bir antremanla hazırlanıyor"

" Hâlâ antreman diyor Allahım çıldıracağım ya ! Hâlâ antreman  diyor! Öldürecekler çocuğu öldürecekler ! Orada Yavuzdan katbekat güçlü dövüşçüler var . Üstelik  Yavuz  gerçek bir dövüşçü bile değil"

" Napalım ha napalım o paraya ihtiyacı var işte  o küçük kızı kurtarmak için paraya ihtiyacı var." bu sefer Alem de sesini yükseltmişti.

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin