55.bölüm

42 8 97
                                    

Yazar'dan: Ertesi gün Azize bebeği ile birlikde  hastaneden taburcu olunmazdan önceki akşam   tüm sevdikleri onun yanında idi . Ufuk bey haber alır almaz ilk uçakla Londradan İstanbula doğru yola çıkmışdı  . Akşam saat 6da artık İstanbulda olan Ufuk bey hiç vakit kaybetmeden hastanenin yolunu  tutmuşdu. Aynı saatlerde  Oya ve Engin de Azize'yi ziyaret için hastanede idiler.

Hastanedeki küçük tebrikleşmenin ardından bu gün Yavuz ve Kemâl beyin  kısa  bir sürede organize ettiği küçük  davet bu güzel grubu tekrar bir araya getirecekdi . Öğlen olduğunda Azize'nin  çıkış işlemleri artık yapılmaya başlamışdı. Bu işlerle Yavuz uğraşırken Ezgi Azizenin giyinmesine ve süslenmesine yardım etmiş ardından anne-oğlun ilk fotoğrafını çekerek bu güzel anı  ölümsüzleştirmişdi .

Hastaneden  çıkıp eve doğru yola çıktıklarında Azize her şeyden habersizdi . Bu gün onun yanında sadece Ezgi ve Yavuzun olması onu biraz şüphelendirmişdi ama Ezginin yaptığı açıklamadan sonra gerçektende evde sadece Yavuzların ve Ezgiyle Pınar hanımın olduğu sade  bir kutlama yemeği yapılacağını düşünmüşdü. Fakat gerçek çok daha farklıydı .

Son bahar olmasına rağmen hava'nın güzel olması Kemâl bey ve  Yavuza organizasyonu bahçede yapma imkanı sunmuşdu. Bu da güzel bir süsleme yapmak için oldukça güzel bir  imkan sunuyordu . Böylelikle ilk olarak bahçe de büyük bir masa kurulmuşdu . Masa'nın etrafındaki sandalyeler ise tüllerle süslenmiş bu güne özel tabak ve çatal bıçak seti kiralanmışdı . Bahçenin baş koşesinde balonlar ve pankartlardan güzel bir kutlama köşe oluşturulmuşdu . Aynı yerde  hediyeleri ve pastayı koya bilmek için bir masa yerleştirilmişdi . Bunların dışında bahçe de ve evin salonun da sade süslemelerde yapılmışdı.

Tüm bunların Azize'yi ne kadar çok utandıracağını herkes  bilsede onun çok daha mutlu olacağından da eminlerdi. Bu güzel kutlama için bir  özel davetli de vardı  o davetli  Tolga idi .   Tolga sabah   Azize taburcu olunmazdan yaklaşık 1 saat önce Yavuzun evine varmışdı. Aradan geçen 2 ayda Pınar hanımla tanışmış olan genç adam sevdiği kadının en yakın arkadaşı ile bizzat tanışmak istemişdi . Bu tanışma  ise Azize'nin en güzel gününe denk gelmişdi ki bu  Tolgayı fazlasıyla mutlu etmişdi.

Hastaneden çıktıkdan yaklaşık 35-40 dakika sonra eve  varmışlardı. Onların geldiğini gören İnci büyükleri uyarmış ardından herkes Azize için planladıkları süpriz karşılama için yerlerini almışdı . Kapı'nın açılması ile konfetinin partlaması alkış ve tebrik seslerinin yükselmesi bir olmuşdu . Önce küçük çaplı şok geçiren yeni annemiz kendini toparladığında mutluluktan neredeyse ağlayacak hale gelmişdi . Herkesle görüşüp tebriklerini kabul ettikten sonra hepbirlikde bahçeye geçmişlerdi.

Bahçe'deki dekerasyonun güzelliği Azize'ye ikinci bir süpriz olurken Yavuzun sanki küçük bir yemek masası ayarlamışlar  gibi "Küçük bey aniden gelince anca bu kadarını yapa bildik" demesi Azize'yi daha fazla mahcup etmiş ve utandırmışdı . Bir an için"Daha  fazla  ne  yapa bilirdi ki ?"diye düşünmüşdü genç kadın.

Bu tatlı süprizin yaratmış olduğu heyecanı attıktan sonra Azize yeni doğmuş olan oğlunu  bebek için bir kaç gün önce tamamladıkları odaya götürmüş ve yatırmışdı . Daha sonra onun masadaki yerini almasıyla bu güzel kutlama daveti başlamışdı . İlk önce güzel bir yemek yenmiş ardında Azize tekrar herkese teşekkürünü bildirmiş ve pastasını kesmişdi . Pasta isteğe göre çay ve kahve ile servis edildikten sonra Azize onun için olan hediyeleri kabul etmişdi . Bu an onu en çok utandıran ve mahcup eden an olmuşdu . Ne kadar teşekkür etse az ,ne dese kifayetsiz kalacağını bilen Azize herkese en içten şekilde  minnettarlığını  bildirmişdi . Azize lafını bitirir bitirmez Yavuz herkesin aklındaki o soruyu sormuşdu.

Kurtarıcım ( Hantol ) Where stories live. Discover now