44.bölüm

40 11 99
                                    

2 gün sonra. Mahkeme salonunda.

Yazar'dan: İki günün ardından her kes mahkeme salonundaki yerini almışdı .  Azize'nin şahitliğini yapıcak  olan Pınar  hanım ve Ezgi dün sabah saatlerinde İstanbula iniş yapmışlardı . Onların yanı sıra Ufuk bey de şahitlik yapacak olan kişilerden biri idi . Her iki taraf hakemin gelmesini beklerken salonda sessiz hüküm sürüyor ama aynı zamanda  herkesin fazla  gergin olduğunu da  hiss ediliyordu.

Duruşmanın başlamasından artık 10 dakika geçmişdi fakat hakim ortalıkda  yokdu . Neden böyle olmuşdu ? Acaba bu Fırat'ın yeni bir planı mı ?diye düşünürken salonun arka kapısı açılmış hakim bey içeri girmişdi . Fakat onun gelişi herkes de  bir şaşkınlık yaratmışdı . Bu şaşkınlık Oya için güzel bir şeyler vâd ederken , Fırat ve Hicran için aynısı söylenemezdi . Onların şaşkınlığında apaçık endişe duyuluyordu .

Geç kaldığım için kusura bakmayın diye söze başlamışdı içeri giren hakim . Tanımayanlar için ben Erdem Aksu . Maalesef ki yaşanan bir tatsızlıktan dolayı sizin davayı yürütecek olan Akif Güngör dava gelemedi . O yüzden dava bana devr edildi  .

Erdem beyin sözlerinden sonra Hicran tam itiraz etmek istediğini söyleyecekti ki Erdem bey kimsenin ağzını açmasına izin bile vermeden eklemişdi "Bu konuda hiç bir itiraz kabul edilmeyecektir " .

Fırat : Bu adam da  nereden çıktı .

Hicran: Bilmiyorum .

Fırat: Allah kahr etsin . Her şey mahv olacak.

Hicran: Sus Fırat  sus.

Erdem: Sessizlik lütfen. Davayla ilgili her detaya vakıfım ama yine de avukatlardan ricam kendilerini ve müvekkillerini tanıtmaları . Davacı taraftan başlayalım lütfen .

Erdem beyin ardından Hicran ayağa kalmış ve kendini ve Fıratı tanıtmışdı "Hicran Ersoy , müvekkilim  Fırat Kaya.  Daha sonra Oya ayağa kalkmış ve  kendisini ve Azizeyi tanıtmışdı "Oya Karadağ ve müvekkilim Azize Kartal " .

Erdem: Teşekkürler . Her iki avukatı daha önceden de tanıyor ve işlerini taktir ediyorum . Bu günkü konumuza gelirsek ilk önce davacı tarafı dinlemek isterim . Buyurun .

Hicran: Öncelikle size saygılarımı sunuyorum . Dilekçede de belirttiyimiz gibi müvekkilim Fırat beyi Azize hanıma şiddet  uygulamakla uçladı karşı taraf . Ve bu olay anlaşmalı boşanma davasında gerçekleşdi . Fakat bizim anlaşmalı boşanma davamızda karşı taraflar bu tür suçlamalarda bulunmayacağını belirtmişlerdi . Şimdi size yani ,karşı tarafa  soruyorum karşılıklı anlaşma protokoline neden uyulmadı ? Neden müvekkilim asılsız şeylerle suçlanıyor ? Yoksa bunun nedeni müvekkilimden tazminat almak mı ?

Oya: İzninizle cevap vermek isterdim .

Erdem:Tabi buyurun .

Oya: Teşekkürler .Öncelikle şunu belirtmek isterim  ki biz kasten bir darp raporu sunmakdık . Sizde çok iyi biliyorsunuz ki Hicran hanım davadan önce müvekkillerimizin sağlık raporları bizden  isteniyor . Biz Azize hanımın tüm hastane raporlarını  taktim etmek zorundaydık . Bu raporları sunmak bizim borcumuz . Eski davayı yürüten sayın Hakan bey ise raporları incelerken darp raporları gözünden kaçamazdı . Bunun yanı sıra darp olaynın yaşandığı andan hemen sonra Azize hanım kendine gelir kelmez Ayvacık emniyetine  Fırat beyden  şikayetçi oldu . Ve tabi ki bu şikayet dilekçesi boşanma davasında da etkisini gösterdi . Hakan beyde konuşmasında müvekkilinizle ilgili  hapis cezası isteğinin  bu darp raporuna esaslanadığını belirtti .  Bu  durumda sizin itiraz edeceğini zaten biliyordu . Siz itiraz edince bizde  kendimizi savunmaya  geçtik . Kısacası biz sizi boşanma davasında  hiç bir şeyle suçlamadık . Boşanma dilekçemizde en ufuk değişiklik olmadı.  Şimdi sizi hakim Hakan beyin adaleti yargıladıysa biz ne yapalım .

Kurtarıcım ( Hantol ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin