on bir

9.1K 332 109
                                    

# Dolu Kadehi Ters Tut - Neyin Nesi

Abdülkadir Ömür

Rahatsız hastane yatağında biraz daha kıpırdanıp elime telefonumu aldım. Şükür ki bugün sıkıcı hastanedeki son günümdü ve yarın evime dönecektim.

Can sıkıntımı biraz olsun gidermek için Instagram hesabıma girdiğimde ilk gördüğüm şey Evren'in hikaye paylaştığı oldu. Takipleştiğimizden beri hiç hikaye atmamıştı. Hikayelerini bana gizlediğini bile düşünmeye başlamıştım.

Kalpli bir notla yarım saat önce paylaşılan bu fotoğrafa istemsizce kaşlarımı çattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalpli bir notla yarım saat önce paylaşılan bu fotoğrafa istemsizce kaşlarımı çattım.

Merakla etikete tıkladığımda gizli bir hesapla karşılaştım. Ama bir erkeğe ait olduğunu anlamam bile beni huzursuz etmeyi başarmıştı. Öyleki yattığım hastane yatağı bile beni daha az huzursuz hissettirmişti.

Göğsüm hızla inip kalkıyor, göğüs kafesimin içindeki yumruk büyüklüğündeki organ sanki yerinden çıkmak istiyor gibi hızla atıyordu.

Telefonumun kilit ekranı ile birlikte gözlerimi de kapattım.

"Olabilir." diye fısıldadım kendi kendime.

İnsanların erkek arkadaşları da sevgilileri de olabilirdi. Peki neden hislerim bu düşüncelerime ters hareket ediyordu?

Tek bir fotoğraf... Tek bir fotoğraf neden bu kadar sinirimi bozmuştu?

Fotoğraf yeniden gözlerimin önüne geldi.  Düz bir fotoğraftı neyini abartıyordum? Çiçek buketini mi yoksa mor kalbi mi? Ya da Deniz'in kendisini mi kabullenemiyordum?

Gözlerimi hızla açıp yanımdaki hemşire çağrı butonuna bastım. Ağrı kesiciye ihtiyacım vardı. Ağrı artık dayanılacak gibi değildi.

Kapı açıldığında o tarafa bakmak bile zor gelmişti. "Buyrun Abdülkadir Bey?"

"Ağrı kesici istiyorum."

"Diziniz mi ağrıyor?"

Başımla onaylamakla yetindim. Göğsüm ağrıyor diyemedim. Nefes alamıyorum diye bağıramadım. Olmayan diz ağrımı kabullendim.

Tedbir amaçlı olan serumuma ağrı kesici ilave edilirken ben ise kendimi dizginlemeye çalışıyordum.

Evren kimdi? Nasıl beceriyordu tek bir haraketle canımı acıtmayı? Onun ne yaptığından haberi bile yoktu oysa.

Bu daha önce hiçbir arkadaşımda karşılaşmadığım bir şeydi ve kesinlikle çok can sıkıcıydı.

Dakikalar sonra hemşire gittiğinde ben de derin bir nefes aldım. Yan tarafımdaki yataktan düşmemek için can çekişen telefonumu elime aldım. Ekranda hala Evren'in paylaşmış olduğu hikaye vardı. Hikayeden çıkış yapmaya çalışırken rezil bir an gerçekleşti.

DERBİ | Abdülkadir ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin