kırk iki - özel bölüm|yine düğün

965 56 25
                                    

2023

"Sana, ben evlenmeden çocuk yapma diye boşuna mı dedim?" Yade elindeki gelin çiçeğini masaya bırakırken bir yandan da bana laf atmakla meşguldü.

"Oldu işte birtakım olaylar. Ne yapayım Allah Allah?"

"Sus kız." Ben düğün günümde ne kadar stresliysem Yade de bir o kadar rahattı. Ama önemli bir isteği vardı: Her şeyin dört dörtlük olması ve yılın düğününü gerçekleştirmek. Eh, ekürisi olarak bu işi yapma vazifesinin çoğunluğu bana düşüyordu. Ama karnımdaki bebeğim, bana bu konuda hiç yardımcı olmuyordu ve Yade de bu yüzden bana laf yetiştirmekten eksik kalmıyordu.

"Herkes geldi mi?" dedi aynadaki görüntüsünden kendini bir kez daha izlerken. Beş dakikada bir aynanın karşısına geçip kendini izlemek yeni hobisiydi artık.

Önce başımla onayladım ve ardından dudaklarımı aralayarak cevap verdim. "Ben eksik birilerini görmedim. Birazdan çağırırlar seni."

"Ianis ne durumda, bilgin var mı?"

"Abdüş en son heyecandan bayılmak üzere olduğunu söylemişti. Ama hâlâ bayılma haberi gelmediğine göre iyi."

Aynadaki yansımasından gülümsemesini gördüğümde ben de güldüm. Ianis Hagi de olsanız sevdiğiniz insanla evleniyor olduğunuzun düşüncesi sizi bayılma raddesine getirtirebiliyordu. Ey aşk, yüce aşk.

"Kübra abla nerede?" Aradan seneler geçiyordu ama Kübra Çakır bizim yanımızdan hiç ayrılmıyor ve bizim yardımımıza ilk koşanlardan biri oluyordu.

"Herhangi bir sorun olup olmadığına bakmaya gitmişti."

Yade söylediklerimi başıyla onaylarken ben de gözlerimi masanın üzerinde duran çiçeğe odakladım. Ianis'in herkesten önce davranarak aldığı, bir zamanlar benim gelin çiçeğim olan çiçek. Anısı olduğundan dolayı Yade de kendi düğününde kullanmak istemişti. Bu düşünce bir kez daha beni duygulandırırken gözyaşlarımın akmasını engellemek için bakışlarımı tavana doğru diktim. Evren, kendine gel. Makyajın bozulacak.

"Evlenen benim, duygulanan Evren Hanım. Rol çalma kız." Yade alayla konuştuğunda gülmeden edemedim.

"Benim içimde küçük bir bebek var tamam mı? Onun yüzünden duygulanıyorum hemencecik."

"Ay yesinler senin bebeğini. Bir şey demedim." Bunu alayla söyleyen yakın arkadaşımın hamile olduğumu öğrendiğinde benden daha çok sevinmesi dışında sorun yoktu.

İkimiz de birbirimize bakıp gülerken bulunduğumuz ortam bana çok tuhaf geliyordu. Lisede aynı sırayı paylaştığım biricik arkadaşım bugün evleniyordu. Bense onun nikah şahidiydim, evli ve hamile olarak. Elim istemsizce karnıma giderken gülümsedim. Büyüdüğümü ilk olarak Yade ile ailelerimizden ayrı eve çıktığımızda anlamıştım. Daha sonrasında düğün günümde bir kez daha ve hamile olduğumda bir kez daha... Hayatımın dönüm noktalarıydı tüm bunlar şu ana denk. Kim bilir beni, bizi bekleyen daha neler vardı?

Odada sessizlik hakimken beni ve gözü aynaya dalmış öylece duran Yadeyi düşüncelerden kurtaran kapının çalınmasıydı. Yade kapının arkasındaki kişiyi odaya davet ettikten sonra kapı aralanmış ve Kübra Abla görünmüştü. Bakışları Yadeyi hemen buldu ve lafa girişti.

"Canım, hazırsan artık çıkabilirsin."

Başıyla onaylayan yakın arkadaşım, gelin çiçeğini almak için yerinden kalkarken ben de ondan önce nikah alanına gitmek için odanın dışına doğru ilerledim. Yade ile bakışlarımız bu sırada kesiştiğinde ona güven verici bir gülümseme bahşettim. O da aynı şekilde bana karşılık verdiğinde duruşumu dikleştirdim ve alana doğru ilerlemeye başladım. Gelinin kız kardeşiyim ulan!

DERBİ | Abdülkadir ÖmürWhere stories live. Discover now