yirmi dokuz

5.5K 196 27
                                    

Abdülkadir Ömür

Sevgilim aranıyor...

Saniyeler sonra açılan telefon ve Evren'in güzel yüzü.

"Selam güzelim."

"Selam." Heyecanla elini sallamasına gülerek karşılık verdim. "Ne yapıyorsun?"

"Kitap okuyordum hayatım. Sen ne yapıyorsun?"

"Antrenmandan geldim ben de. Çift antrenman vardı bugün."

"Belli, yorgun gözüküyorsun. Yemek yedin mi?"

"Yok daha yemedim. Birazdan hazırlayacağım bir şeyler."

"Bana bak." İşaret parmağını bana doğru salladı. "Yemeğini sakın aksatmıyorsun, ona göre."

"Tamam." Gülümsedim onun bu koruyucu tavrına karşılık.

"Seni seviyorum, Evren. Çok seviyorum, biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum. Ben de seni çok seviyorum."

Bana olan sevgisinden asla şüphe edemezdim zaten. O benim sadece sevgilim değildi. En yakın arkadaşımdı aynı zamanda; benimle eğlenen, benimle dertleşen. Bazen de ailemden biriydi, benim derdime derman olan.

Rakip takımın taraftarıyken hikayemizin başında, şimdi asla aklımdan çıkaramadığım sevdiğimdi.

"Abdüş, sana diyorum." Ne?

Evren'in bana seslendiğini dakikalar sonra fark etmiştim. "Efendim hayatım?"

"Sana bir şey söyleyecektim."

"Dinliyorum."

"Çok geç artık, dinlemedin sen beni."

"Ya saçmalama Evren. Söylesene."

"Unuttum ki." Başını kaşıyarak otuz iki diş sırıttığında beni de güldürmüştü. Yanımda olsa onu öpücüklere boğardım, çok tatlı duruyordu.

"Madem unuttun. Ben sana bir şey diyeceğim şimdi."

Başıyla onayladı önce ardından oturduğu yerde daha çok dikleşti. "Sendeyim."

Konuşmaya başlamadan önce oflama tarzında bir nefes çıktı ağzımdan. Biraz tedirgin olduğum büyük bir gerçekti.

"Annem..." Dudağımı ısırdım biraz zaman kazanmak için. "Bu hafta sonu senin bize gelmeni istiyor. Seninle tanışmak istediğini söyledi."

Önce yavaş yavaş gözlerini açtı ardından da yutkundu. Bunu beklemediği belliydi. Gerçi birkaç saat öncesine kadar benim de beklemediğim bir durumdu.

"Ne?"

"Bak, ani gelişen bir olaydı. Hayır dedim ama annem işte... Çok ısrar edince ben de bir şey diyemedim."

"Yani sen benim yerime geleceğime dair annene söz verdin?" Tek kaşını kaldırdığında yutkunmadan edemedim.

"Ya aşk-"

"Abdülkadir..." Sert sesini duyduğumda dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ben yanlış anlamıyorum değil mi? Sen kendi kendine annene benim hakkımda söz verdin."

"Evet."

"Ya sen şaka mısın?" Sinirlenmesine hak veriyordum. Bu yüzden de alttan almam gerektiğinin farkındayım. Sessizce konuşmasını dinlemeye başladım sadece. "Bana birden diyorsun ki Trabzon'a gel ve annemle tanış. Bu emrivaki yapmak Abdülkadir ve emrivaki şeyleri hiç sevmediğimi biliyorsun."

DERBİ | Abdülkadir ÖmürWhere stories live. Discover now