i'm going crazy

441 60 188
                                    

Sınır koyunca bölümler gecikiyor, bu yüzden siz rahatça doldurana kadar koymuyorum ama oy ve yorumlarınız motive ediyor. Bu yüzden rica ediyorum.

...

TREASURE, Going Crazy

"Benimle dalga mı geçiyorsunuz?! Hepinizin eline verildi o siktiğimin resmi! Nasıl olur da herif elini kolunu sallayarak mekana girebiliyor?!"

Adam kaçmıştı. Ve Haruto bir tür sinir krizi geçiriyordu.

Sokağın ortasında Haruto'nun tok ve oldukça yüksek sesi yankılanırken barın önündeki korumalar başlarını eğmiş öylece dinliyorlardı. Hyunsuk ya da herhangi biri de Haruto'yu sakinleştirmeye yönelik bir harekette bulunmamıştı. Belki yapamayacaklarından belki de korumaların şu anda bu nutuğu hak ettiklerini düşündüklerindendi.

Kollarımı göğsümde birleştirmiş sessizce etrafı izlerken derin bir nefes aldım. Korkunç bir kabusun üstüne onu görmemeliydim. Karşıma çıkmamaları gerekiyordu. Kendilerini artık belli ettiklerini anlayabiliyordum ama belki de amaç buydu. Delirtmek. Beni delirtmek.

Çok da uğraşmalarına gerek olmadığından emindim.

"Cevap versenize!"

Haruto tekrar bağırdığında Hyunsuk seslice nefes verirken ellerini beline koydu. Korumalardan biri ise kafasını kaldırmadan "Tanıyamadık." diye mırıldandı güçsüz bir tınıyla. "Gözlüğü ve şapkası vardı. Yüzünü göstermedi."

Haruto kaşlarını kaldırarak onlara inanmadığını gösterirken ne kadar çileden çıkmak üzere olduğunu görebiliyordum. Parmak boğumları bembeyaz kesilmişken bağırmaktan boynundaki damarlar fazlasıyla belirginleşmişti. Sürekli burnundan soluyordu ve dudakları sinirle bükülmüştü. Bu sinirle kimseye bir şey yapmasa gerçekten iyi olurdu.

"Kimlik?" diye sordu sabırsızca. Bunun üzerine korumalardan diğeri de başını kaldırmadan "Verdiğiniz isimler listesinde adı yoktu ve kimlik fotoğrafı da resimle tutmuyordu." dedi.

Haruto ise ne mi yaptı? Histerik bir şekilde gülüp ciddiler mi diye birkaç saniye yüzlerine dik dik baktı. Bu onu tatmin etmeyinceyse en son konuşanın suratına yumruk patlattı.

Hyunsuk da böylece harekete geçti. Haruto'nun yanına gidip ismini uyarırcasına söylerken kolunu tuttu ama Haruto ondan kolunu silkeleyerek bir çırpıda kurtuldu. Tükürür gibi yumruk savurduğu için yere düşen adama doğru konuştu. Mashiho ise bir atakta daha bulunmasın diye ona dokunmadan önünde duruyordu. "Siz gerizekalı mısınız?! Gerçekten size gerçek bir kimlik vermesini mi beklediniz?! Siktiğimin akıllıları, birinizin aklına da gözlük ve şapkayı çıkarttırmak gelmedi mi lan?!"

Böylece Haruto'nun az önce sorduğu soruların cevaplarını sadece onlara yumruk savurmak için bahane ettiğini anladım.

Sinirliyken fazlaca... kontrolsüzdü.

"Haruto, yeter!"

Hyunsuk sert sesiyle onu kolundan tutup geri çekerken Haruto bu defa engel olmadan sürüklendiği yere geldi. Moi ve Ruri yanımda tırnaklarını kemiriyorken Yoshi de az önce Haruto'nun yumruğundan nasiplenen korumaya yardım etmeye çalışıyordu.

Jeongwoo ise... onun hangi cehennemde olduğunu bilmiyordum.

Hyunsuk ve Haruto bizden uzakta gergin bir şekilde tartışıyorken acıyan göz kapaklarımı açıp kapattım birkaç kez. Ruri kafasını bana çevirerek "İyi misin?" diye sorunca kafamı sallamakla yetindim. Böyle bir durumda ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiydim.

cigarettes and alcohol ᥫ᭡ w.harutoDonde viven las historias. Descúbrelo ahora