Cesur Gelin (TAMAMLANDI)

Bölüm 16

Duru gözlerine gelen ışıkla uyandı. Belini saran güçlü kolları hissetmesiyle yüzünde tebessüm oluştu. Altay öyle sıkı sarmıştı ki bedenini  kaçıp gitmesinden korkuyormuş gibi. Onu uyandırmadan çıkmaya çalışsa da bu pek mümkün gözükmüyordu. Mengene gibi sıkan kolların arasında  bir boşluk oluşturup adama yüzünü döndü.  Altay ifadesiz bir şekilde uyuyor gibi gözüküyordu. Ama öyle olmadığını tahmin etmek zor değildi. Her gün bu tuzağa düşse de bu gün düşmeyecekti. 

"Uyumadığını biliyorum" diye fısıldadı. Altay da herhangi bir değişim olmadı. Acaba uyuyor mu? Hayır hayır her sabah aynı şeyi yapıyor. O bir savaşçı Duru senin göz kapaklarını açmanla bile uyanır unutma. 

"Altay Beyim bu sefer beni kandıramayacaksınız." dedi. Adamın dudağının kenarında bir saniyelik bir kıvrılma oldu. Ve o bir saniye Duru'nun gözünden kaçmadı. 

"Ah demek kocam gerçekten uyuyor." diye mırıldandı. Gülmemek için dudağının kenarını ısırdı. "Hazır o uyuyorken şu adamla tanışayım." diye ekledi. Altay'ın önce kaşları çatıldı. Sonra Duru ne olduğunu anlayamadan kendisini onun güçlü bedeni altında buldu. 

"Hangi adamla?" diye sordu. Sesinden kıskançlık akarken yüzü yeterince öfkeliydi. Duru ısırmakta olduğu dudaklarını serbest bırakıp bir kahkaha koydu. O kadar çok gülmüştü ki gözünde bir yaş aktı. Altay ise hala karısının kiminle buluşacağını düşünüyordu. "Duru kiminle tanışacaksın?"

Duru'nun kahkahaları azalırken yüzünde munzur bir gülümseme belirdi. "Hımm " dedi. Sanki söyleyip söylememekte kararsız kalmış gibi. "Duru!" adamın gittikçe öfkelendiğini fark eden Duru kollarını onun boynuna sardı. Şimdi göz gözelerdi. Dudakları arasında az bir mesafe ardı. 

"Beni kandırabileceğini sanan kocamdan bahsediyordum." Altay söylediklerini anlam veremezken kendi kendine mırıldandı "Senin kocan benim" ve sonra olayı çaktı. Kollarında ki bu küçük kadın onu oyuna getirmişti. Yüzünde ki ifadeyi tekrar ciddileştirdi. Kendisine sevgiyle bakan karısını süzdü. "Demek kocanızı oyuna getirdiniz Duru Hanım" Duru nazlanarak omuz silkti. Şimdi ikisinin de yüzünde gülümseme vardı. "Bakalım bunun cezasını kaldırabilecek misiniz?" diyerek dudaklarına bir öpücük bıraktı...

~~

Kahvaltı sofrası çoktan hazırlanmıştı. Biraz geç kalan Duru merdivenlerden inerken Altay'a söylenmekle meşguldü. 

"İnanamıyorum Altay senin yüzünden geç kaldık." Karısının sitemine omuz silkip göz kırpmakla yetindi. Allah'ım bu adam nasıl kendisini hem sinirlendirip hem de eritebilirdi.  

Altay kapıdan girmeden önce karısının al yanaklarına bir öpücük koyup içeri girdi. Yüzü çoktan ciddi ifadesini almıştı. Duru bir iki saniye ne olduğunu anlamaya çalıştıktan sonra daha da kızararak ardından içeri girdi. 

Altay hiç bir şey olamamış gibi sofraya otururken Duru adama saydırmakla meşguldü. 

Turan Bey çifti görünce "Hoş geldiniz çocuklar" dedi. 

"Hoş bulduk amca" derken Duru başıyla onaylamakla yetindi.

Gülbeyaz masada Altay'ı gizli gizli keserken Aslı Hatun'da gelen çifti süzdü. "Altay hiç söylememiştin dayına gideceğini." dedi. Sesinde meraktan çok normal bir muhabbet havası vardı. Altay kendisine böyle hesap sorulmasından rahatsız olarak Aslı Hatun'a bir bakış attı. 

"Ne zamandan beri gittiğim yerleri sana hesap veriyorum yenge" sesi gayet ciddiydi. Aslı Hatun aldığı cevapla bozulurken durumu düzeltmeye çalıştı. 

"Yanlış anladın beni haberimiz olsaydı Gül Hatun'a bir şeyler gönderirdik." dedi sevecen bir tavırla. 

Altay bir bakış atıp önüne döndü. Bu kadınla uğraşamayacak kadar doluydu kafası. Beyliğe geldikten sonra gitmeden eksik bıraktığı olayları çözmesi gerekiyordu. Duru kimsenin bakmadığına kanaat getirince gerilen kocasının dizine elini koyup okşadı. Kimse görmeden geri çekecekti ki. Altay izin vermedi. Duru biraz çabalayarak da olsa elini kurtarıp Altay'a sinirli bir bakış attı. Yer sofrasında oturduklarından her an gözükebilirlerdi. Altay ise yüzünde ki çapkın ifadeyle kıza göz kırptı. Duru sinirli olmak istese de sadece kendisinin gördüğü bu haller hoşuna gidiyordu. Gülümseyip başını sağa sola salladı ardından yemeğine devam etti. O an etrafta olanları farkında değildi.