Cesur Gelin (TAMAMLANDI)

Bölüm 21

İnsanların korktukları şeylerin başına gelmesi bu dünyada yaşamanın bir kuralı mıydı yoksa korktuğumuz şeyi kendi ellerimizle başımıza mı getiriyorduk? Bir şeyi kırk kere dersen olur dermiş atalarımız. Peki benim bu durumda bulunmamın sebebi bir şeyi kırk kere düşünmem olabilir mi? 

Saatlerdir olduğu gibi yatağın ucunda dizlerini kendisine çekmiş karşısında ki adamın kabuslarından fırlama ihtimalini düşünüyordu. Leo'nun o iğrenç sırıtması bugün dördüncü kez hissettiği mide bulantısını geri getirmişti. Kendisini izleyen bakışlarını es geçip gözlerini yumdu. Derin derin nefesler alırken mide bulantısının geçmesi için dua ediyordu. 

Ne olup bittiği hakkında hiç bir fikri yoktu. Leo'nun bu odaya elini kolunu sallayarak girip bir de saatlerdir oturması, Barlas'la konuşmak için giden Gaye'nin geri dönmemesi aslında her şeyi açıklıyordu. Yine de sandığından daha az korkması hala güven dolu olan odasında olmaktan mıydı, yoksa Altay'a olan sonsuz güveninden mi kaynaklanıyordu bilmiyordu. 

"Gözüme bak." 

Gözlerini açmamak için çaba sarf ederken kendisine yaklaşan ayak sesleri, sırtından aşağı doğru soğuk bir ter damlasının akmasına neden oldu. Başı hala dizlerinin üzerindeyken Leo'nun kafasını yakalayıp kendisine çevirmesi canını bir miktar yakmıştı. Çenesini tutan elleri gözlerini açması için baskı yaparken derin bir nefes almaktan kendisini alıkoyamadı. Baskının gittikçe artması gözlerini açması için yeterliydi. Biraz daha devam ederse çenesinin kırılacağından korktu. 

Sakin ama oldukça soğuk çıkan sesi Duru'nun kulaklarını tırmaladı.

"Sana gözüme bak dedim."

Biraz korku biraz öfke dolu bakışlarını karşısında duran adamın yüzüne çıkardı. Ağlamamak için kendisini zor tutarken bu kabusun artık bitmesinden başka bir şey dilemiyordu.

"Seni ne kadar aradığımdan haberin var mı?" histerik duygu dolu sesi, her an ağlayacakmış gibi dolan gözleri Duru'yu afallattı.  Cevap vermezken adamın duygu geçişlerine tanık oluyordu. Sesi bu sefer sertleşmiş gözleri ateş saçıyordu. "Nasıl benim seni almak için geldiğim kaleden kaçarsın? NASIL?" sesi sona doğru artarken kavradığı çenesini ittirerek yatak başlığına çarpmasına neden oldu. "Nasıl kaçıp da başka biriyle evlenirsin!?" bağırarak söylediği sözler kalenin taş duvarlarına çarpıyor oradan Duru'nun beyninde yankılanıyordu. Söylediği sözler tesir etmese de adamın öfkesinden sürekli değişen ruh halinden korkmaya başlamıştı. 

Leo tekrar hiç bir şey olmamış gibi kendisine döndü. Gözlerini kaçırmak istese de adamı öfkelendirmekten korkuyordu. Sakin ses tonu yarım gülümseyen yüzüyle konuştu. "Neyse ki ben seni buldum. Artık hiç bir engel yok önümüzde." diyerek Duru'ya yaklaşmasıyla Duru gözlerini büyüttü. Kedisinden uzaklaştırmak için etrafına bakınsa da herhangi bir şey bulamadı. Adamın arzu dolu bakışları teninde kesikler açarken gittikçe yaklaşan ayak sesleri yeri değilde kendisini dövüyormuş gibi hissettiriyordu. Etrafında adamı durdurabilmek için herhangi bir eşya bulamayınca belki de en son yapması gereken şeyi yaptı. Kelimelerini sapladı. 

"Altay gelip seni öldürecek. Onu o kadar çok seviyorum ki" adamın değişen yüzüyle yalancı bir kahkaha attı " hatta o da beni o kadar seviyor ki beni asla senin gibi birinin eline bırakmaz. Şu haline bir bak, gece gizlice girmişsin kaleye onunla cenk etmeye bile korkmuşsun." 

Söylediği sözlerin bitmesiyle yanağında hissettiği tokat bir oldu. Yataktan zemine kolunun üzerine düşerken vücudunun hangi parçasının daha çok acıdığını bilmiyordu. Derin bir nefes alacaktı ki karnın da ve vücudunun diğer yerlerinde hissettiği tekmeler soluğunu yarıda kesti. Ağzını açıp nefes almaya çalışsa da karnından başlayan bir el boğazına kadar ulaşmış orayı sıkıyordu. Göz yaşlarının sıcaklığını hissetmese ağladığını düşünmezdi. Kulağına gelen diğer insanların sesleri yavaş yavaş kesilirken kapıdan kendisine ağlayarak bakan Gaye'yi gördü. Kurtulduk diye sevinmek istese de kollarından tutan bizans askerleri bu durumun gerçekleşmediğini haykırıyordu. Gözlerinde hissettiği ağırlığa sonunda teslim olurken son duyduğu Gaye'nin ismini haykırdığı sesiydi.