The Winter Wind | Yizhan

Bölüm 11: Söndürmek

Xiao Zhan yağmur boyunca gülümseyebilirdi ama o çoktan yola çıkmış olan bir şemsiye göndermiş olmalıydı.

Bu yüzden Yibo'nun ona önerdiği senaryoyu okumak için koltuğuna yerleşmeden önce ona bir mesaj gönderdi.

El yazın berbat.

Sonra da okumaya başladı.

Hikaye, fakir, hükümlü ve trenden inerken birinin çantasını çalan yirmili yaşlardaki biri hakkındaydı. Bir kadın onu görüyor ve onun kim olduğunu gördüğü için de yetkililere ihbar ediyordu. Çocuk sonunda bulunduğunda ise işler talihsiz olaylar silsilesi haline geliyordu çünkü bu iş, o ve ailesine pahalıya patlıyordu. Bu yüzden çocuk kadına karşı kin güdüyordu. Planı, kadının hayatının her bir parçasını mahvetmekti ama bu yalnızca kadının hayatının tümünü görmesini ve onun da en az kendisi kadar kırık ve acınası olduğunu fark etmesini sağlamıştı. Adam kadına aşık oluyordu ama sonra kadının çocuğu ölüyor ve kadın paramparça oluyordu. Senaryo, adamın ta ki kadını da ayağa kaldırabilecek kadar güçlü olana dek kendini düzeltişinin hikayesini anlatıyordu.

Xiao Zhan bu iki kişi arasındaki duygusal hamlığa o kadar bağlanmıştı ki, Yibo'nun mesajı, senaryo okumasının ortasında geldiğinde cevap veremeyecek kadar kendini kaptırmıştı. Yine de sonunda mesaja birkaç saniye bakmasını sağlayacak kadar kafasını kaldırdı.

"Kimsin sen? Xie Lian mı?"

Mesaj anlaşılmaz ve tuhaftı, Xiao Zhan ne kadar uğraşsa da uğraşsın ne mesajın ne olduğunu anlıyordu ne de şu an anlayabilecek kapasiteye sahipti. O yüzden senaryoya devam etti ve bitirdiğinde ise güneş batmıştı.

Kapattığı dosyaya bakmış ve hareket etmemişti.

Hikaye ve karakterleri kalbini ele geçirmişti ve bu oldukça canlandırıcı bir duyguydu. Anında Nini'yi aradı.

"Üçüncü senaryoyu okudun mu?" Arama cevaplandığı anda sormuştu. Oturma odasında bir aşağı bir yukarı yürüyor, hiç yerinde duramıyordu.

"Ne üçüncü senaryosu?" diye sordu kadın. "Adı neydi?"

Hatırlamıyordu o yüzden adını okumak için dosyayı almak üzere hızlıca koltuğa yanaştı.

"One of These Things."

"Okumadım," diye yanıtladı kadın. "Kısa bir özeti okumuştum ama şu an konusunun ne olduğunu hatırlamıyorum."

Xiao Zhan ne yapmak üzere olduğunu yeniden gözden geçirirken derin bir nefes aldı. Dışarı verdiği titrek nefesiyle, kararını vermişti.

"Rolü istiyorum. Dahil olmak istiyorum. Çok mu geç kaldım?"

Kadın sessizleşmişti ve Xiao Zhan onu anlayabiliyordu. Herhangi bir projeyi uzaktan bile almayalı uzun zaman olmuştu.

"Um," diye lafa girdi Nini ve sonra da ağzından heyecanlı bir kahkaha kaçmıştı. "Um t-tabii ki. Ben...ben cast direktörünü ararım. Senaryo gönderileli haftalar oluyor o yüzden rolün hala boşta olup olmadığından şüpheliyim lakin elimden geleni yapacağım."

"Peki, lütfen yap." Dedi Xiao Zhan.

Aramayı bitirmeden hemen önce kadın yine de tekrar sormuştu. "Ciddisin değil mi? Fikrini değiştirmeyeceksin?"

"Değiştirmeyeceğim," Xiao Zhan cevap verdi. "Harika bir hikaye." Yibo'yu düşünmüştü. "Keyif alacağımı düşünüyorum. Bir parçası olmak istiyorum."

"Pekala," kadın heyecanla söylemiş ve kapatmıştı..

Xiao Zhan gülümsemiş ve işte o zaman da saatlerdir hareketsiz duruşunun ve açlığının çanlarının çaldığını hissetmişti. O yüzden mutfağa yöneldi ve o sabah Yibo'nun erkenden onun için almış olduğu kahvaltıyı ısıtmaya başladı. Tezgahın yanında oturmuş ve çocuğu düşünmeden de yapamamıştı. O yüzden yemeğini yerken mesajı açmış ve Yibo'nun yazdığını tekrar okumuştu.