The Winter Wind | Yizhan

Bölüm 32: Cevap

Konuşmada bir açmaza varmışlardı.

Nini'nin bakışları onun yüzünde sabitken Xiao Zhan bakışlarını uzakta boşluğa dikiliydi.

Kadın, "Xiao Zhan," dedi ve Xiao Zhan derin bir nefes aldı.

Nefesini titreyerek bırakmıştı.

"Dediğin şeyi duydum. Yeter artık."

Bu sözler üzerine kadın telefonunu masaya fırlattı. Darbe gürültülü ve agresifti. Xiao Zhan ise onun patronu olduğunu hesaba katıldığında dahi, bu hareketin Nini'nin sabrının sınırı olduğunu uzun zaman önce öğrenmişti.

Şimdi kendini ona bakmaktan alıkoyamıyordu, kadının yüzü öfkeyle kasılmıştı.

"Bir süredir Wang Yibo ile kişisel meselelerin olduğuna dair şüphelerim vardı, özellikle de stüdyodaki o son seferle havalimanındaki videodan sonra. O zaman bunun belki de yönetmenin onu seninle değiştirmesinden dolayı olduğunu düşünmüştüm fakat soru işaretleri de vardı. Şimdi açıkça anlıyorum ki öyle değilmiş."

Mimi bakışlarını ona çevirdi. "Wang Yibo'ya güceniyorsun. Senin için sesini çıkarmadığı için öyle mi?"

Ayağa kalkıp kaçma dürtüsü çok baskındı ama bunu çözmesi gerektiğinin ve şu anda bunu onunla birlikte yapacak, meseleye Nini kadar tanıdık ve hakim olan kimsesi olmadığının bilinciyle yerinde oturmaya devam etmişti. O yüzden bir kez daha teslim oldu ve kadının bu işe karışmasına müsaade etti.

"Gücenmemeli miyim?"

Kadın cevabı yapıştırmıştı. "Hayır, gücenmemelisin."

Bu sözler üzerine Xiao Zhan kaşlarını çattı, tamamen mantıksız davrandığına dair şimdi gerçekten de endişeleri oluşmuştu ama nerede mantıksız davrandığını çözemiyordu.

"Gücenmemelisin çünkü sen kendin bile, onun senin için sesini çıkarmasını istemedin, o yüzden onun sesini çıkarmamış olduğu gerçeği kesinlikle ona gücenmenin nedeni değil."

Xiao Zhan'ın kaşları daha da çatılmıştı. "Ne?" Kadına bakarken kafasını yana eğdi.

"Eğer dediğin gibi Wang Yibo'yu gerçekten seviyorsan, neden senin için sesini çıkararak onun kendisini tehlikeye atmasın isteyesin ki?"

Xiao Zhan dondu.

"Bütün bu keşmekeş eminim ki kafanda olan biten her şeyi çıkmaza soktuğun ve birileriyle meseleyi çözmeyi reddettiğin için kaynaklandı. Şimdi bunu yapacağız."

"Ne çıkmazı?" Xiao Zhan dudak bükmüş ve fazlasıyla savunmasız hissederek bakışlarını tekrar kaçırmıştı. "Dün geceye kadar ona gücendiğimin farkında bile değildim."

"Şöyle ki bence bu duyguyu bir süredir baskılıyordun çünkü bir parçan aslen mantıksız olduğuna inanıyordu."

Xiao Zhan'ın sinirleri gevşemişti. "Tam olarak nasıl mantıksız oluyormuşum?"

"Çünkü Wang Yibo'dan seni, senin için kendini ateşe atacak kadar çok sevmesini bekliyordun. Benim sorum şu: Neden? Biraz önce dedin ya: Onun senin için sesini çıkarması sana, 'onun seni sevdiğini gösterirmiş! Kendini senin için riske atacak kadar' seviyor olurmuş seni, fakat bunların ikisi ayrı şeyler. Demek istediğim, o seni umursadığını gösterdi. Sana kişisel olarak ulaştı değil mi? Ama şu an ona güceniyorsun çünkü kendisini senin için ateşe atmadı. Sana şunu söylemeye çalışıyorum: Bunu yapabilecek olmasının tek nedeni sana aşık olması olurdu. Sadece arkadaşın olması değil."

Kelimeler ona çarparken Xiao Zhan sanki kafa üstü yere çakılmış gibi hissediyordu. Hatta o kadar ki Nini'nin az sonra söyleyeceği şeyi tahmin dahi edebiliyordu.