Bölüm 15: Musallat Olmak

758 84 86
                                    

Ertesi gün tüm dünya öğrendi.

Boynunun yanında bir morluk vardı, kasımpatı büyüklüğünde, ve Xiao Zhan üstünü kapatmaya çalışmıştı. Ama otelde konakladığı bir şekilde sızdırılmış ve havalimanındaki uçağının kalkışı olay olmuştu.

"Kapüşonunu yukarıda başını aşağıda tut," demişti yanından biri ve Xiao Zhan bunun Nini olduğunu düşünmüştü ama kontrol etmek için dönmedi. Şu an çok gergindi çünkü şu anda, dünyası sütunlar üzerinde duruyordu ve her an yıkılmaya hazırdı.

En çok korktuğu şey ise, ikinci dalgaydı.

İlgi..taciz...küçümseme dalgası.

O yüzden yürüyebildiği kadar hızlı yürümüş, bekleyen hayran ve anti sürüsünü geçmişti, bir grup heyecanla çığlık atmış diğer grup ise nefretini haykırmıştı.

Xiao Zhan bütün bunların bitmesini istiyordu.

Kaybolmak istiyordu.

Huzura hasretti.

O yüzden acele etmişti, koruması önündeydi ve az sonra arabasının kapısına varmıştı.

Ama sonra birisi ona hafifçe vurdu. El ağırdı ve omzuna konduğu anda Xiao Zhan'ın yüreğine inmişti. Hızla etrafında döndü, kavgayla sonuçlanacak olsa bile o kişiyi itmeye hazırdı ama dondu.

Bir çift kahve göz, gözlerini dikmiş ona bakıyordu...yumuşakça ve hipnotize edici şekilde.

Sonuç olarak, sesler durmuştu.

Ya da daha çok, kesilmişti.

Daha önce sanki sesli bir caddede gibiydi ama şimdi bir aracın içine binmiş ve kapıyı arkasından çarparak kapatmıştı.

"Yibo?" diye seslenmiş ve o kişi sırıtmıştı.

Ama sırıtış şeytancıldı. İçinde daha fazla korkuya yol açmıştı ve o uzaklaşamadan eller kapuşonunun kenarına yapışmış ve kumaşı kafasından sıyırıp atmıştı.

Yüzü ortaya çıkmıştı, aynı şekilde boynundaki morumsu kırmızı çürük de. Xiao Zhan'ın korkuyla nefesi kesildi ama çok geçti.

Etrafında bir sürü flaş patlamış, haykırışlar ve çığlıklar geri dönmüştü fakat bu sefer tam bir karmaşaya dönüştü.

"Onları yakaladık!"

"İnanılmaz."

"İşleri bitti."

Haykırışlar havada uçuşmuş, ve bunun üzerine, Yibo yeniden sırıtmıştı.

"İşin bitti," dedi Yibo ve Xiao Zhan gözlerinin yaşlarla yandığını hissetmişti.

Sonra Yibo'yu itti...kalan gücünün her bir parçasıyla.

"Uzak dur benden!" diye haykırmıştı.

Ve işte öylece de uyandı.

Boğazına takılmış çığlığı ve göğsünü döverek yerinden çıkmaya çalışan kalbiyle.

Fırlayarak kalkmış, kaçmaya çalışırken neredeyse aklı başından gitmişti, ama neyden kaçmaya çalıştığı konusunda emin değildi.

Zihninin ve gözlerinin berraklaşması ve hala otel odasının zemininde olduğunu fark etmesi için birkaç saniye daha geçmesi gerekmişti. Bir battaniye alt vücuduna dolanmıştı ve parlak gün ışığı odanın kocaman pencerilerinden içeri giriyordu. Xiao Zhan etrafına baktı, aklı karışıktı ve zihni yavaşça rüya ya da kabus olan şeyden parçalarla dolmaya başlamıştı.

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin