Bölüm 31: Kırınım

318 39 56
                                    




"Xiao Zhan, Yibo'dan haber alamadım."

Xiao Zhan, duyduğu cümle üzerine tam da Mi Mi gelip şu anda oturduğu bar locasına yerleşirken kafasını senaryodan kaldırmıştı. Bekleme zamanıydı, sette olmanın yorucu ve kötü taraflarından birisiydi, o yüzden Xiao Zhan, barın bir köşesine çekilip sonraki sahnedeki repliklerine göz atma fırsatı bulmuştu.

Mimi'nin onu pusuya düşürdüğü yer tam da burasıydı ve de bir anlığına kızın neyden bahsettiğini anlayamamıştı fakat aniden dank etti.

Ah, kızın geçen günlerde Yibo ile, bizzat kendisinin ayarladığı, sonrasında kendisinin evinde, o ve Yibo arasında geçen aktiviteler vasıtasıyla tartışıp sonunu bulamadıkları o randevuya çıktığı aklına düşerken dudakları sessizce aralandı.

Mimi'ye yumuşak bir bakış attı, bir şekilde mahcup hissetmekten kendini alamıyordu.

"Ah," dedi bu sefer sesli bir şekilde. "Belki meşguldür?"

Kız üzgün görünüyordu, narin yüz hatları endişe ve öfkeyle kasılmıştı, bu da Xiao Zhan'ın yerinde huzursuzca kıpırdanmasına neden olmuştu. Kendini sanki, evli bir adamla ilişkisi olan ama yine de adamın karısıyla numaradan bir inkarla yüzleşmek zorunda kalan metresmiş gibi hissediyordu.

Bu neredeyse suçlu hisseder cevabının çok da mantıksız olmadığı biliyordu ama kendisi muhtemelen gözünü bile kırpmayacak olan Yibo kadar kalın derili değildi. Xiao Zhan'ın vicdanı vardı.

"Kimse değer verdiği birini, ya da en azından ilgi duyduğu birini arayamayacak; hadi hiç olmadı mesaj atamayacak kadar meşgul değildir."

Yani, Yibo senden hoşlanmadığı mesajını sana çoktan iletmiş oluyor o zaman değil mi?

Fakat tabii, bunu sesli bir şekilde dile getirmeye cesaret edememişti.

Tam o anda telefonu cebinde titreyerek mesaj bildirimi olduğunu belirtmeye başladı. Tuhaf konuşmanın bir süreliğine ertelenmesine sevinerek Xiao Zhan telefonu cebinden çıkarıp ekrana baktı. Mesaj Wang Yibo'dandı.

"Siktir."

Mimi uzakta hazırlık yapan ekipten bakışlarını ayırıp ona bakmıştı.

"Ne oldu?"

Gülümseyerek, "Yok bir şey," demiş ve neredeyse telefonu cebine geri koymuştu ama mesaj Yibo'dandı.

Nasıl görmezden gelebilirdi?

Özellikle de ekranındaki bildirim ona şöyle derken:

"Ge, sana söylemek istediğim garip bir olayım var."

Xiao Zhan'ın kaşları mesaj üzerine havalanmış ve gülümsemekten kendini alamamıştı.

Mimi, "Xiao Zhan!" diye mızmızlandı o yüzden mecburen kafasını tekrar kaldırmıştı.

"Ah, şey...belki de fazla meşguldür. Yani biraz daha bekle istersen?"

"Birine değer veriyorsan 'çok fazla meşgul olmak' diye bir şey yoktur dedim ya sana. Sence de öyle değil mi?"

Yibo'dan bir mesaj daha geldi.

"Çok stresli veya gergin olduğumda, azıyorum. Sanki böyle içimde ağzına kadar dolu bir enerji yumağı varmış da tekrar normale dönmeden önce onu çıkarıp atmam gerekiyormuş gibi hissediyorum."

Mesajı okuduktan birkaç saniye sonrasında Xiao Zhan mesaja bakakalmıştı. Sonra kirpiklerini kırptı, yavaşça.

Mimi tekrar "Xiao Zhan!" diye seslenince telefonunu tekrar kaldırmıştı.

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin