Bölüm 20: Cüret

642 72 164
                                    

Birlikte gülebilsinler diye Xiao Zhan o videoyu Yibo'ya göndermek istiyordu.

Geçmişte böyle şeyler -birbirlerine videolar ve memeler gönderme- yaparlardı ama uzun zamandır aralarındaki ilişki böyle değildi.

Arada bir onunla konuşmak normal olurdu fakat özellikle de öncesinde ona bir mesaj gönderdiğinden dolayı şimdi tekrar onunla iletişim kurmak zorlamak olmaz mıydı?

Bütün bu düşünüp taşınma olaylarından nefret ediyor ve kendini tutamayıp Yibo'nun birkaç hafta önce Pekin'de ona, neden onunla her gün konuşamayacağını sormasını hatırlıyordu.

O zamanlar, Yibo ona sahip olduğu her şeyi altın tabakta sunmuş ve Xiao Zhan da o tabağı onun suratına fırlatmıştı.

"İlişkilerini" Yibo'nun önerdiği derinlikte kabul etmeye hazır olup olmadığını ya da gelecekte hazır olup olamayacağını hala bilmiyordu ama hala onunla konuşmak ve ondan haber almak istiyordu. Bir şekilde günlük hayatının bir parçası olmasını istiyordu.

Çok geçmeden Mi Mi onu dirseklemiş ve Xiao Zhan da ona dönmüştü.

"Ne oldu?" diye sormuştu kadın. Şu anda, setin kantinindeydiler, gece çekimleri başlamadan önce akşam yemeklerini yiyorlardı.

"Yok bir şey," gülümsemiş ve bakışlarını yemeğine geri çevirmişti. Ekip ve kadrodakilerin olduğu uzuncana bir masada oturuyorlardı, o yüzden Xiao Zhan söylediği şeylere dikkat etmek istiyordu.

Fakat Mi Mi onu tekrar dürtmüş, telefonunu Xiao Zhan'a doğru itelemişti. "Gülmen lazım," demişti. "Al bak başka bir video daha."

Kadın bir kez daha Airpodlarından birini kulağına taktığında Xiao Zhan yine onu reddetmek üzereydi.

Ve işte böylece Yibo'nun aklıselimliğini kaybettiği dakikaların derlemesini izlemek zorunda bırakılmıştı. İlk sahne Yibo'nun Day Day Up sunucularından biri için salata hazırlama gaddarlığıydı. Pirinç keki dövüyormuş gibi salatalıkları eziyor ve utanmadan yemek yapamadığını itiraf ediyordu.

Xiao Zhan bunun gayet farkındaydı ve kendini tutamayıp gülümsemişti. En azından idare edebilmesi için, bir gün ona birkaç basit yemek yapmayı öğretmek istiyordu.

"Bu şiddet gerektiren bir yemek," bıçağın düz tarafıyla sebzeleri doğramaktansa onları ezmeye devam ederken Yibo kabul etmişti.

Xiao Zhan'ın gülümsemesi genişledi.

Yibo gerçekten de şiddetliydi, sevdiği şeyler konusunda şiddetli bir şekilde tutkulu, umursamadığı şeyler konusunda ise şiddetli bir şekilde ağırkanlıydı. Çocuğun arası yoktu ve fark etmişti ki, bu; çocukta en çok...kıymet verdiği şeylerden biriydi. Yibo küçük hazır cevaplarıyla Xiao Zhan'ın eğlendirerek şaşırtmayı hiç kesmiyordu. Ve o sırıtışıyla!

Yibo kameraya sanki, "Evet, şu an sebzelere yaptıklarımı izlemenin sizin için acı verici olduğunu biliyorum ama sebzelere bakmayın. Onun yerine bana bakın. Ben daha iyi bir manzarayım," dermişçesine sırıtırken, Xiao Zhan dudak büktü.

Xiao Zhan sonrasında aniden hararetlenmiş, neredeyse Airpod'ı kulağından çıkarmıştı fakat sonra Yibo'nun bir kavanoz sirkeyi aldığını ve sonra hırpalanmış sebze parçalarını içine daldırdığını görmüştü. Xiao Zhan da dahil, etrafındaki herkes şok olmuştu.

Xiao Zhan, "Yibo!" diye çığırmış ve yalnızca kelime dudaklarından döküldükten sonra yüksek sesle konuştuğunu fark etmişti.

Mi Mi onu duymuş, istenmeyen bir şekilde ilgi çekip çekmediklerini görmek amacıyla bakışlarını etrafta gezdirirken gözleri telaşla ve de eğlenerek kocaman olmuştu. Kadın uyararak onu dürtmüştü ve bu izlemeyi kesmesi gerektiğine dair bir işaret olmalıydı ama duramıyordu. En azından bunun sonunu görmesi gerekiyordu.

The Winter Wind | YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin