57.BÖLÜM "DERİN ARZULAR"

133K 6.1K 12.2K
                                    

Selam, canımın içleri ✨

Sol alt köşedeki yıldızı parlatarak bana destek olabilirsiniz.♡

Buraya da kalp ve yıldızlarımızı alabilirim. Ben de sizin için bırakıyorum.⭐♡

3 bin olan oy sınırını unutmayalım lütfen :) Bol bol da yorumlarınızı bekliyorum.

Şimdi sırtınızı arkaya yaslayıp kulaklığınızı takıp bu bölüm için seçtiğim şarkıyı açıp bölümü okumaya başlayabilirsiniz.♡

Keyifli okumalar diliyorum. 🍒 Bölüm sonunda görüşmek üzere.🦋

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

57. BÖLÜM "DERİN ARZULAR"

Önünde durduğumuz kulübeye baktım, küçücük bir yerdi. Henüz içinde beni ne beklediğinden bihaber olduğumdan korkmadan edemiyordum ama elimden geldiği kadar dik durdum, içimde yavaş yavaş yeşeren korkuyu hiçbir şekilde belli etmedim, etmeyeceğim de. Ne de olsa son zamanlarda korkudan öleceğimi hissettiğim anda bile dışarıda benden yaprak kımıldamıyordu, dik durmayı öğrenmiş, öğrenmek zorunda kalmıştım. Şimdi de aynı şeyi yapacağım.

"Hadi!" Diye ittirdi kulübeye doğru beni buraya getiren adam. Zaman kazanmak için küçük adımlar atarken gözlerim etrafta gezindi. Sık ağaçların olduğu bir ormanın içinde küçük bir kulübeye geldik ama burası hangi orman, şehrin hangi tarafındayız, buraya nasıl geldik? Hiçbir fikrim yok. Çünkü mezarlıktan çıkıp Yiğit'in yanından ayrıldıktan sonra gözlerimi bağlamışlardı ve şu an gördüğüm ağaçlardan hangi ormanda olduğumuzu anlamam mümkün bile değildi.

Bundan dolayı baktım dikkatle etrafa, küçük bir işaret aradım ama hiçbir şey yoktu. Belki Yiğit'e bir şekilde ulaşırsam yerimi söylerim dedim o işaretle ama ağaçlar dışında etrafta hiçbir şey yok ve bu çok can sıkıcı bir durum. Neyse başka bir şeyler yapacağız artık.

Elim kolum bağlı bir şekilde Yiğit'in beni bulmasını bekleyeceğimi düşünmüyorsunuz değil mi? Tabii ki kendim için bir şeyler yapacağım, yapmak zorundayım ama dikkatli ve mantıklı adımlar atmam lazım. Kendimi kurtarayım derken kendimi öldürmeyi hiç istemem. Hem de tam mutlu oldum derken.

Kulübenin önüne geldiğimizde adam kapıyı açtı, yavaş yürümeme sabredememiş olacak ki kolumdan tutup beni içeriye itti. Hava aydınlık olmasına rağmen içeride bir pencere ya da havalandırma tarzı bir şey olmadığı için karanlıktı. Kulübeyi aydınlatan tek şey şu an açık olan kapıdan içeriye sızan güneş ışığıydı.

Arkamdan ittiren adam önüme geçti, arkama döndüm ve başka bir adam gördüm. Onun arkasında da bir başkası, onun yanında biri derken sanırım en az on adam vardı etrafta. Tam arkamda duran adam gözlerimin içine bakınca bakışlarımı kaçırdım, önüme döndüm, kulübeye giren adamın içerideki gaz lambalarını yaktığını fark ettim.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin