3.BÖLÜM "KORKU"

141K 7.3K 8.6K
                                    

Selam!

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. Desteğiniz için teşekkür ederim.♡

Keyifli okumalar!

Bölüm şarkısı: Madrigal - Dip

🖇️

3. BÖLÜM "KORKU"

Bazı anlar vardır. Ne yaparsak yapalım gidişatı değiştiremez, olacaklara hiçbir şekilde engel olamayız. Fakat bazen de öyle anlar vardır ki her şey tek bir cümleyle değişir. Şu an kendimi öyle bir anın içinde hissediyorum. Sanki konuşsam her şey bitecek, kurtulacak gibiyim ama bir yandan da söyleyeceklerimin bana daha büyük bir yıkım getireceğini, beni daha büyük bir çıkmaza sürükleyeceğini çok iyi biliyor ve susuyordum.

Tüm vücudum tir tir titrerken ellerimi yumruk yapmıştım. Tırnaklarımı avucuma batırmak, kendimi sıkmak bir işe yarayacakmış gibi şu an bunu yapıyordum. O an Yiğit'in parmağının tetikte olduğunu fark ettim. O silahı her an bana doğrultabilir diye düşündüm, kendimi biraz daha korkuttum. Göğsüm bu korkuyla hızla inip kalkmaya başlarken ölüme teslim olmak istemedim.

"ÖLMEK İSTEMİYORUM!" Diyerek bağırdım tek nefeste. Bağırmam zerre kadar umurunda olmadı. Silahını indirmedi, hatta hareket bile etmedi.

Son bir umut baktım o yemyeşil gözlerinin içine.

Baktım, baktım fakat gördüğüm şey gözyaşlarımın yanaklarımdan bir çağlayan misali akmasına neden olmuştu.

Ne bir acıma ne de bir merhamet duygusu yoktu. Sadece öfke vardı. Saf bir öfke. Gözünü bile kırpmadan beni öldürebilecek bir öfke...

"Lütfen." Sesimi ben bile zor duydum ama tekrarlamaya devam ettim.

"Lütfen ölmek istemiyorum." Yüzünde tek bir mimik bile oynamamış, bana doğru bir adım atmıştı.

"Neden, yaşamayı çok mu seviyorsun?" Bakışlarımı yere çevirerek başımı salladım.

"Bana bak!" Onu sinirlendirmek istemediğim için başımı kaldırarak tekrar ona baktım.

"Seni öldürmem için hiçbir sebebim yok." Korkuyla ona bakarken elindeki silahı beline yeniden yerleştirdi ve devam etti.

"Daha doğrusu şimdilik yok ama zamanı geldiğinde o sebebi kendin itiraf edeceksin. Ettiğin zaman da yaptığın şeyin cezasını çekeceksin."

"Benim itiraf edeceğim hiçbir şey yok." Aynı şeyi savunmaya devam ettim.

"Öyle olsun." Deyip uzaklaştı.

"Çık yukarıya, gir odalardan birine. Çok fazla sesin çıkmasın. Ben sana çık diyene kadar da çıkma." Başımı olumsuz anlamda sallayarak konuştum.

"Hayır istemiyorum." Kaşlarını çattı.

"Sana odaya çık dedim!" Cevap vermeden yanından geçip giderek biraz önce oturduğum merdivenlerden birine tekrar oturdum.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin