79.BÖLÜM "SON DÜZLÜK"

40.2K 2.6K 2.8K
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.♡

Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu bölüme yapacağınız yorumları da sabırsızlıkla bekliyorum. Bol bol yapmayı ihmal etmeyin :)

Medyadaki şarkıyı açıp arkanıza yaslanarak okumaya başlayabilirsiniz.

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan

Instagram: gizzemasllan / kuralsizofficiall

Instagram: gizzemasllan / kuralsizofficiall

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KURALSIZ

79. BÖLÜM "SON DÜZLÜK"

Hayat dikenlerle, taşlarla dolu olan çok uzun bir yoldur. O dikenler ayaklarımıza batar bazen, canımızı çok yakar. Taşlar ayaklarımıza takılır, düşürür bizi. Bu yüzden acılarla doludur aslında hayat, bu hayatta yaşanılan en yoğun duygu da acıdır zaten. Bu hayat benim canımı yakmadı diyen hiç kimseyi bulamazsınız mesela, herkes bu hayat yüzünden yara almıştır elbet. Ama yine de hayatın bu acısını bastıran çok güçlü bir duygu daha vardır; sevgi gibi...

Sevgi, tüm zorlukların üstesinden gelme gücü verir insana. Ayaklarımıza batan dikenlerin acısını yok eder, düştüğümüz zaman yaralanan dizlerimizdeki yaraları sarar. Bu yüzden sevilmek, sevmek yaşatır insanı ve yaşadığımız süre boyunca yaralarımızı sarar, acılarımızı dindirir.

Sevgi acıtmaz bu yüzden, acıtmamalı. Eğer acıtıyorsa zaten o sevgi, sevgi değildir.

Bizimki de tam olarak böyle bir sevgiydi işte. Bu hayat ona açtığı kadar büyük yaralar açmamıştı belki bana ama benim de yaralarım vardı. Her ne kadar çok güzel bir aile içinde büyümüş olsam da, her şeye rağmen beni seven bir ailem olsa da hep ailemi merak ederdim. Çünkü onlar benim en büyük yaramın sahibiydiler. İnsan kalbinde taşıdığı yaranın sahibini merak etmez miydi?

Bu merakla her gece düşünürdüm onları. Annemin doğumumda öldüğünü hep bilirdim ama yine de merak ederdim. Nasıl biri olduğunu, nasıl göründüğünü düşünürdüm hep. Bazen hayal etmeye çalışırdım onu ama bir görünüşe sığdıramazdım hiçbir zaman. Babamı onun kadar merak etmezdim. Çünkü onun yaşadığını biliyordum, yaşadığı hâlde bana gelmiyor olması o bilmese de ona karşı tavır almama neden olmuştu. Sonra bir gün çıkıp gelmiş, her şeyi mahvetmişti benim için ve ben o mahvoluşun içinde Yiğit'i bulmuştum.

Daha onu tanıyamadan tanımıştım acılarını, yaralarını görmüştüm bir bir ve zamanla onu da tanımıştım. Zor olmamıştı ki zaten, çünkü o tamamen acılarından ibaretti. Onu tanımak için yaralarını görmek yeterliydi ve ben başarmıştım bunu, görmüştüm yaralarını.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin