19.BÖLÜM "HASTA"

85.7K 5.3K 5.2K
                                    

Selam canımın içleri ✨

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫

Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Keyifli okumalar...

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. BÖLÜM "HASTA"

O kız buradaydı ve kapının önünde Yiğit'e sarılıyordu. Bu sefer tek fark Yiğit'in kıza sarılmıyor olmasıydı. Olduğum yerde kalıp onlara bakmaya devam ederken kapının önünde o adamın, babamın, yanında gördüğüm adamları gördüm. Korku tüm bedenimi kaplarken gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tutarak hâlâ beni fark etmeyen Yiğit'e baktım.

Bana yine aynı şeyi yapmış olamaz değil mi? Bana bunu ikinci kez yaşatmış olamaz. Buna inanmak istemiyorum.

Hâlâ kimse beni fark etmezken onlara bakmaktan başka hiçbir şey yapamadım. Zihnimin içinde dönen binbir türlü olumsuz senaryo ve tam karşımda o senaryoları destekleyen bir manzara duruyordu.

Bu durum çok fazla uzamadan Yiğit öfkeli bir şekilde Işıl'ı kendisinden ayırdı ve bağırdı. "Sakın bir daha bunu yapma! Sakın?" Afalladım, kendisine sarıldığı için kızı bir dövmediği kaldı diye içimden geçirirken Işıl konuştu.

"Sürekli beni kurtarıyorsun sana kahramanım diye hitap etsem sence nasıl olur?" Işıl'ın yüzünde alaylı bir ifade vardı ama ciddi gibi de duruyordu. Aklım çok karışık olduğu için kimin, neyi, neden söylediğini algılayamıyorum.

"Bok gibi olur. Salak mısın sen? Ben sana yanında adamlar olmadan bir yere çıkma demedim mi? Başına iş almaya mı meraklısın? Bana bak eğer..." Işıl Yiğit'in devam etmesine izin vermeden bir anda ona yaklaştı ve yanağından uzunca öperek geri çekildi.

"Bunları sonra anlatırsın benim şu an duş almam gerekiyor, yetişmem gereken bir yer var. Senin banyonu kullanmak zorundayım, üzgünüm." Deyip Işıl bu tarafa yönelecekken Yiğit bir anda tüm evi inletecek kadar yüksek bir sesle bağırdı.

"Buraya gel!" Yiğit bir anda öyle bir bağırdı ki bu bu beni bile korkuttu. Işıl da olduğu yerde kaldı zaten. Yiğit Işıl'ı kolundan tutup yeniden karşısına getirdi ve öfkeyle konuştu.

"Sana başına buyruk davranma dedim! Sana söz dinle dedim! SEN NİYE BENİ DİNLEMİYORSUN?" Işıl'ın korktuğunu fark ettim.

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin