ALINTI

60.2K 2.8K 460
                                    

Selam, yeni bölüm zannettiniz biliyorum ama maalesef değil :(

Bölüm bu sefer biraz geciktiği için her zaman Instagram da paylaştığım alıntıyı buradan paylaşmak istedim.

Bölümü şimdilik yarıladım, salı akşamına kadar tamamlayıp atmış olacağım.

Şimdi alıntıyı okuyabilirsiniz. 🍒

~YENİ BÖLÜMDEN~

"Buradan kalkayım..." Dedi, başına götürdüğü kolu yanına düştü, ağzının içinden sıkı bir küfür edip cümlesine devam etti.

"Seni dövmeye devam edeceğim." Bu hâlde bile hâlâ inat edip yaptığı şeyi yapmaya devam etmekten bahsediyordu.

"Sonra da..." Deyip sustu, yutkundu ve devam etti. "Başıma vuran o şerefsiz kimse onu bulacağım! Ağzını burnunu kırarak bu yaptığının hesabını soracağım." Ömer'in gözleri beni bulurken elim istemsizce ağzım ve burnuma gitti. Yok canım benim yaptığımı bilmediği ve tahmin edemediği için öyle demiştir. Arada da şerefsiz demişti onu da bilmediği için söylediğinden dolayı kızmadım. Zaten şu an kızacak durumda değilim.

"Sonra da bu hâlde olmam kimin suçuysa onu..." Ömer Yiğit'in sözünü kesti.

"Hop, ağır ol! o kadar da değil! Ağzından çıkana dikkat et!" Yiğit göz ucuyla bana baktı. Hâlâ yüz üstü bir şekilde aynı pozisyonda hiç hareket etmeden yatıyordu. Gözlerini benden Ömer'e çevirdiğinde konuştu.

"Başak mı yaptı lan?" Gülmemek için kendimi tuttum. Sarhoş gibiydi, konuşurken dili dolanıyor, kelimeleri ağzından zorlukla çıkartıp cümle kuruyordu. Fakat sadece bir sakinleştiricinin etkisindeydi. Neden hareket edemediğini henüz ben de çözmüş değilim. Ömer Yiğit'e cevap vermezken Yiğit devam etti.

"Siktir git lan gözümün önünden! Seninle hesabımı bu yataktan kalktığım zaman göreceğim! O zamana kadar gözüme görünme!" Sanki büyük olan Ömer değil de Yiğit gibiydi.

"Yiğit bak..." Yiğit Ömer'in devam etmesine izin vermedi.

"Kalk git lan buradan! Benim sinirimi daha fazla bozma!" Ömer sıkıntıyla ofladı, ağzının içinden bir şeyler söyleyerek kapıya doğru yürüdü. Yiğit'e bakıp öfkesinden nasibimi almamak için Ömer'in peşinden gidecekken gözleri beni buldu. Olduğum yere çivilenmişim gibi durup kaldım.

"Sen kal!" Dudaklarımı ısırdım, ona benim vurduğumu anlamamıştır değil mi? Ömer'e baktım. İkimizi de umursamadan söylenerek odadan çıkınca korkmayı falan bırakarak konuştum.

"Bence ben de gideyim. Sen burada güzel güzel dinlen. Sonra şey yaparız, konuşuruz. Sen şimdi sessizlik seviyorsun ya..." Sözümü kesti.

"Buraya gel." Şaşırdım, buraya gel mi? Niye çağırıyordu şimdi bu beni yanına? Ayaklarım geri geri gitmek isterken ona doğru yürüdüm. Dudaklarımı ısırmaktan kanatmıştım artık.

Yatağın yanında ulaşınca korkuyla durdum, sanki her an sen bana niye vuruyorsun diyecek ve hesap soracak gibi hissediyorum. Bu yüzden diken üstünde dururken bir anda eli bileğimi kavradı. Gözlerim hızla elimi bulurken bir anda beni aşağıya doğru çekip yanına oturttu. Ben daha bunun şaşkınlığını yaşarken bir kez daha bileğimden tutup çekti. Bu sefer de yanına uzanmamı sağladı, gözlerim yerinden çıkacakmış gibi irileşti.

"Yiğit ne yapıyorsun?" Deyip doğrulacakken bir anda ellerini bana doladı, kollarının arasında put gibi kaldım.

*****

Diğer tüm alıntılar için Instagram hesabımı takip edebilirsiniz.✨

Instagram: gizzemasllan

Twitter: gizzemasllan

KURALSIZ | KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin