Bölüm 1

99.8K 5.1K 3.9K
                                    

Bölüm düzenlendi. Bu yüzden eski yorumlar aşağıda görünecek! ❤️‍🔥
(Kitap halinde ekstra bölümler vardır.)


Sanki her şey birkaç saniye önce birinin içinde bulunduğum kitabın kapağını açmasıyla başlamıştı.
Nefes nefeseydim. Neden koştuğumu, nereye gitmeye çalıştığımı ve bugünün nasıl geçtiğini hatırlamıyordum. Sadece içimden gelen tedirgin sese kulak verip hızımı arttırmaya devam ediyordum. Dudaklarım düzensizce çıkan nefeslerimin arasında, "Koş!" diye fısıldıyordu. Bunu zihnimdeki bir şeyleri unutmadan önce söylemeye başlamış gibiydim.
Hızlandıkça sıktığım parmaklarımın arasında duran telefonu hatırladım. Birilerini aramam ve gelip beni almalarını istemem gerekiyordu. Sarı bir evin köşesinden dönüp sırtımı duvara yasladıktan sonra koşarak geçtiğim sokağa gizli bir bakış attım. Görünürde hiç kimse yoktu.
Acaba saçmalıyor olabilir miyim?
"Hayır," dedi içimden bir ses. "Koş."
Ah, bir de neyden kaçtığımı hatırlasaydım.
Buna rağmen yeniden koşmaya başlamadım. Saçma olsun ya da olmasın bir şekilde yardım çağırmam gerekiyordu. Ne yazık ki, ekranı net göremeyecek kadar soluksuz kalmıştım, vücudumun titremesi telefonu düzgün bir şekilde tutmamı engelliyordu.
Biraz odaklandığımda "Annem" yazısının ekranda parladığını fark ettim. Hemen altında tamamen yabancı gelen bir numara vardı. Onu aramama fırsat kalmadan göğsüme bir acı saplandı, neredeyse bir okun kalbime isabet ettiğinden emindim. Telefon hâlâ elimdeyken öne doğru sendeleyerek dizlerimin üzerine düştüm. Yakıcı acı sanki bütün ruhumu o noktada toplamıştı. Düzensiz nefeslerim bir bıçağın sivri ucu gibi bedenime içten dışa doğru saplanıyordu sanki. Oku tutmaya çalışsam da nereye saplandığını bulamadım. Kulaklarım çınlamaya başlarken yaranın üstüne bastırdığım elime baktım. Kanamıyordum.
Hiçbir yara yoktu.
Telefonum yere bastırdığım elimin altında eziliyordu. Ben... birini mi arayacaktım? Korkuyla bakışlarımı yukarı kaldırdım. Metrelerce uzaklıkta görünen bir karartı usulca bana doğru ilerlemeye başlamıştı, sanki tamamen yanıma gelebilmek için ölmemi bekliyordu. Elindeki yayı kaldırdı ve görünmez oku hazırlayarak ipi gerdi. Göğsümdeki acıya bakılacak olursa, bu yapacağı ikinci atış olacaktı. Kaçamazdım. Bacaklarım çoktan uyuşmuştu, gerçekten çok yorgundum ve nefes almayı saniyeler önce bırakmıştım.
Acının devamlılığı hâlâ hayatta olduğumun tek kanıtıydı. Bedenime bir darbe daha indi. Bu defa isabet ettiği yeri anlayamamıştım çünkü acı her yerdeydi. Kısacık bir sürede zihnim puslandı, tamamen yere yığılırken son gördüğüm şey ekranında "Annem" yazan telefonun elimden alınması olmuştu.

                                                                     ***

Minik yıldıza dokunmak vereceğiniz en faydalı destek olacaktır. Burada olduğunuz için teşekkürler ♥️♥️♥️

FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor Where stories live. Discover now