Bölüm 20

39.8K 1.1K 348
                                    

Benim için çok değerli olan oylarınızı vermeyi unutmayın. 🥰 iyi okumalaaar❣️


Görü perdesi aralandı. ''Evvel zaman içinde...'' Sesin sahibi anılarımı saklayan lanetin fısıltısıydı. ''Henüz Araf, şarkısı dinmeyen, büyüsü toprağında filizlenen bir öte diyar olduğu o günlerin birinde...Parmaklar birleşti, mavi duman gücün büyüklüğünü temsilen birbirine geçmiş ellerin etrafında volta atıyordu. Konseyin dört çift eli halkayı oluşturdu. Sükunetten gelen ışık dışarıya sızdığı deliklerden içeride bir bilinmezlik tufanı koptuğunu düşündüren türdendi. O ışıktan ruh yürüyecekti. Ne kadar bakarsan bak ona yakıştırabileceğin tek bir isim vardı. Aydınlığın yakamozu. Kimi toprakta gündüz, kiminde geceyken Araf'ın o pembe ışıkları içinde ruh alevi üçüncü kez üflenecekti.

İlki hüsran, ikincisi pişmanlık olmuştu.

Deneyden doğan kardeşlere mavi Morfo kelebeklerinin ömrü bitene kadar isim dahi konulmadı. Onlar Konseyin başarısız deneylerinden başkası değildi. Kardeşler Konsey'in ve Araf'ın ihtiyacı olan kişisel özelliklere sahip değildi. Kadere hizmet edemeyecek kadar bencil, zamanı kendi arzuları doğrultusunda şekillendirecek kadar hin fikirli iki kişi hiçbir işe yaramazdı. Ambrose gözlerini oyun çağında görünen çocuğa dikti. Erkek deneye. Kendine kul olması için buluta ancak itaatkar bir irade verirken onu izliyordu. Pişmanlığını gölgeleyen derin bir nefesi ciğerlerine çekti ve pelerininin uçlarını sıktı. ''Bu başarısız iki deneyi diğer başarılı deneyler için sadece sırtımıza inen bir kamçı bilmeliyiz,'' dedi. Son günlerde kaleminin ucu defterinin sayfasından bir an olsun kalkmıyordu. Kardeşlerden kız olanı adeta baştan çıkarıcı iblislerin ete bürünmüş haliydi. Ne yazık ki bir şeytan bile küçük kızın bedenini ele geçirse hisleri şimdikinden daha masum olabilirdi. Daha saf, daha günahsız ve bunlarla eş anlama gelen başka ne varsa...Her şeyi ve herkesi yalnız eğlencesi ve çıkarı için o bataklık bakışlarıyla ölüme sürüklemekten bir anlığına olsun çekince duymazdı.

Ambrose iki gözetleme raporuna da koca bir çarpı attı. Kardeşler umutsuz vaka olarak kalacaktı. Yeni sayfaya geçmeden önce önceki deneyler için yeni bir not tutamayacağından emin oldu. İkili bir süre sonra artık ''Asphodel kardeşler'' olarak anılıyordu. İsimlerini takip eden pişmanlık anlamına gelen o zambaktan almışlardı.

Üçüncü ruh alevlerinin arasından iki beden yükseldi. Ambrose dahil tüm Konsey şaşkınlıktan ellerini çözmüş bedenlerin gürültüyle yere düşmesine sebep olmuştu. Merak saniyeler içinde dört kafayı küçük bedenlerin başına topladı.

Biri bir yılanın diğeriyse bir yırtıcının güzelliğini ve asaletini taşıyordu.

Ambrose gülümsedi. Bu, nedenlerini ardında gizleyen bir gülümseme değildi. Alenen gururla kıvrılmıştı dudakları. Defterini çıkardı, bunun için geç bile kalmıştı. Bu defa iki ayrı sayfayı değil tek sayfayı kullanacaktı. Bu yüzden yukarıdan aşağı bir çizgi çekti. Ve sayfanın başına ikizlerin bedenlerine de işlenmiş o rakamları yazdı. ''Bir ve iki''

İkizler, onlara biçilen hayata öyle uyumlulardı ki her konuda son derece yetenekli olmaları onları kısa süre içinde birer rakip haline getirdi. Pamuklara sarılmış iki kanlı hançer gibilerdi. Hırslı, zeki ve görev sorumlulukları en az asaletleri kadar yüksek. Sürekli ''Ama,'' diyordu Ambrose. Düşünceleri hangisine kaysa bir diğeri için koca bir ''Ama'' Heyhat...ruh alevi sadece tek veliaht için üflenmişti. Düzenin ihtiyacı olan tek kişi...Bu yüzden tüm gözlerin ikizlerde aradığı tek şey birinin diğerinden baskın çıkmasıydı.

Bu besbelli bir ölüm kalım meselesine dönüştü. Konsey'in ikizlere uyguladığı imtihanlar fiziksel ve ruhsal açıdan yıpratıcıydı. İki dişli erkek çocuğu...onları en çok yoran birbirlerine olan sevgilerine rağmen karşı karşıya durmak olmuştu. Ambrose bir sabah onları aynı yatakta sarılıp uyurken bulduğunda ''Hiçbir güç bedelsiz kalmaz.'' diye fısıldadı kendi kendine. ''Bir şeyler verir...bir şeyler alır.''

FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor Where stories live. Discover now