Bölüm 15

40.1K 1.1K 283
                                    



Benim için çok değerli olan oylarınızı vermeyi unutmayın. 🥰 iyi okumalar. 💜

''Önce sana ait olmayan bir kimlik bulup onu senin yapacağız.''  Agiel bunu daha önce sesinde duymadığım bir ciddiyetle söyledi. Sanki yeni bir kimlik bulmak diğer her şeyden biraz daha zor ve tehlikeliymiş gibi. Sanki cinlerin evreninde yüzünde bir keyifli bir gülümsemeyle tempo tutmamış gibi. Birçok şeyi yasal sayılmayan yollardan hallettiğini anlamış ve şahit olmuştum, bazı şeyleri neden yaptığını anlamadığım zamanlarda bile illegal işlerin peşinde olduğu çok açıktı.

Omuzumu indirip kaldırırken dudaklarım aşağı sarktı. İşaret parmağımla yüzünü -ifadesini- işaret ederek, ''Neden şu an bunun tam bir külfet olduğunu düşündüren bir maske takıyorsun?'' dedim. Sinsice sırıtmadığı her an yüzüne taktığı her ifade suratında eğreti duruyordu. Onunla bütünleşmiş, dişlerini gösteren gülümsemeyi görene kadar bekledim.

Ama o bunun yerine kendi şakaklarına masaj yapmaya başladı. İyi gelmiş olacak ki gözleri saniyeler önce kapanmıştı. Gözlerini kapattığı ilk an başına bir şey gelmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyordu? Kederli bir nefes koyverdi. ''Çünkü bu işin en zor yanlarından biri.'' Yatak başlığıma yaslanıp masajına devam etti. Neredeyse yatağımdan kalkması için sızlanarak yere çöktüm. Varlığı ''özel alanı işgal etmek'' kalıbına canlı bir örnekti.

Kaşlarımı çattım ''Biri derken?''  Yani daha fazlası da mı vardı? Masajı bırakıp bana döndü.

Elbette vardı.

Gözlerini öyle devirdi ki bir an göz bebeklerinin geri gelmemek üzere kaybolduklarını sandım. ''Sadece biri. Benden istediğin şeyin zor yanları saymakla bitmez ama çok istiyorsan anlatmaya bir yerden başlayabilirim. Kağıt kalem bulsan iyi edersin.''

Elimi ona doğru salladım. ''Bu kadar iyi olma,'' dedim. Her kızda kullandığı cezbedici sandığı o ifadeyi takındı.

''Hem de herkes için en iyisi.''

''Peki bu kimlik için bir tür...şey  yok mu? Anlarsın ya,''  Anlayacağına dair beklentimi en aza indirmiştim. Hem de ''şey '' derken ellerimle havada yaptığım o destekleyici hareketlere rağmen. Bakışlarında benimle yaptığı anlaşmanın pişmanlığını sezen bir parıltı görüyordum. ''Fazla sarhoş olmuş olmalıyım'' der gibi.

''Aslında bakarsan anlamadım.''  Manidar ve gerçeklikten uzak şekilde güldüm. Tabii ki anlamadın.

Aynı el hareketlerini tekrarlayarak, ''Büyü,'' dedim. Zihnimin bu ikiliyi Ares sayesinde bağdaştırdığına bahse girerdim. Büyü. O kelimeyi dillendirdikçe onun bataklığına daha çok çekilecek ve zamanla etrafımı saran hayali sisinin içinde tamamen kaybolacak gibi hissediyordum. Belki de bu sadece bir paranoyadan ibaretti.

''Ah, şimdi anladım. Siz yok musunuz, hazıra ne de çabuk alışıyorsunuz.'' Hınzır bir gülümseme takınarak kolaya kaçma girişimimle alay etti.  ''Ne yazık ki bu tamamen bilek gücümüze kalacak. İmparator büyüleri gözetlerken hayat bir tık zorlaşabiliyor'' Bundan fazlasıyla muzdarip olduğunu bir şekilde anladım.

Size ait olmayan bir kimliği ne şekilde elde edebilirdiniz?

Parmaklarıyla oynarken ''Yapacağımız şey pek hoşuna gitmeyecek,'' dedi. Bunu zaten bildiğimi fark ettim. Yine de yüzüme dönüp planı anlattıktan sonra -zannımca bir kısmını- can güvenliğimin garantisini vermesini diliyordum. Fakat o parmak eklemlerine tırak izleri bırakmaya devam etti. Tırnağını etine yarım ay izi çıkana kadar bastırıyor ve hemen çekip bir yenisini oluşturuyordu. Bunu işaret parmağı boyunca yapmıştı. Ona yaptığının normal olmadığını söylemek istedim. Fakat bu söyleyeceğimin uyarı niteliği taşıması için samimiyet seviyemizin aramızdakinden daha yüksek olması gerektiğinden emindim. Bu yüzden sustum ve o da tırnaklarını kendine batırmaya devam etti.

FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor Donde viven las historias. Descúbrelo ahora