Bölüm 18

39.5K 1.1K 308
                                    

Benim için çok değerli olan oylarınızı vermeyi unutmayın. 🥰 iyi okumalaaar❣️


''Bu nasıl mümkün olabilir?'' Dudakları boynum boyunca kaydı. Dilinin tenime her temasında o kitaba karaladığım tüm kelimeler zihnime akın ediyordu. Belki başka bir zaman diliminde, bambaşka bir gerçeklikte...bu kitabı ben yazmıştım ve bunu hatırlıyordum. Sadece bir konuda yanılmıştım. O Alessia'nın gözlerinde yeşeren umut başka bir boyuttan ona diktiğim bakışlarımdan kaynaklanmıyordu. Öyle bakıyordu çünkü görüş açıma girmeyen bir noktada, turuncu saçların altında parıldayan iki mavilik kollarına atılması için onu bekliyordu.

''Nelerin mümkün olduğunu bilsen şaşırırsın,'' dedi, çenemden yukarı çıkan dudakları birazdan dudaklarıma kapanır mıydı? Nefes nefeseydi, nefesi nefesimdeydi. Artık emindim, hem de on parmağın onunun da yeri kadar. Teninin tenime her temasında zihnimizde şimşekler eşliğinde beliren o görüntüler birer anıydı.

''Yaşamadığın hiç bir ana anı diyemezsin. Değil mi, güzel Alessia?'' İşte böyle söylemişti. Ne yani, en başından beri biliyor muydu?

Bileklerimi ellerinden kurtarmaya çalıştım. Onları bir mengene gibi tutuyor olmasaydı pekalada yapardım fakat...bunu gerçekten ne kadar istiyordum ki? ''Biliyordun-'' diye soludum. Başını olumsuz anlamda salladı. An itibariyle biraz kırgın ,biraz kafası karışık biriydim. Alnını alnıma dayadı. Görüntülerin hepsi ve daha fazlası zihnimde yeniden oynuyordu.

Benimle sahiden dans etmiş, parmağını tüm şehvetiyle bel çukurumdan kaydırmıştı. Hem de birden fazla kez...Korsemin iplerini çözmüş, ellerime mum tutuşturup beni keşfetmiş, beni dudakları altında defalarca kıvrandırmıştı. Hiçbirini biraz bile hatırlamadığım yılları düşündüm. Aylar önce onu gördüğüm ilk seferinde sahiden de ilk seferi olduğunu sanıyordum. Nasıl olmuştu da tüm bunlar bir anda benliğimden atılmıştı?

''Sadece, senden önce öğrendim...ben-'' Beni öpmek aniden kötü bir fikir haline gelmiş gibi bileklerimi bıraktı ve benden uzaklaştı. Aniden dipsiz bir boşluğa düşmüştüm. ''Ben fazlası olduğuna her zaman emindim ama bu çok fazla.'' Hisleri ve mantığı arasında çuvallıyordu. Onu- yaşadığımız karmaşıklığı anlamaya çalışırken kaşlarımı çattım. Aynı soru işaretleri beni de meşgul ediyordu. Eldivenini dişleriyle yardımıyla çıkarıp bilinmez bir köşeye attı, sanki bir daha takmak için onu bulmak istemiyormuş gibi. Çıplak parmağı omuzumdan aşağı süzülürken parmaklarının hareketini izledi. Bu yaptığı inanılmaz bir zafermiş gibi ara sıra nefesi sekteye uğrıyordu. Aynı anda tüm tüylerim havaya kalktı. ''Sana dokunmanın nasıl bir his olduğunu bilmeden bunun özlemiyle tutuştuğum günler, geceler hatırı sayılır biçimde zordu.'' Gözleri ve kaşları bir uyum içinde afallamış hislerini gözler önüne seriyordu. ''Bana yeniden dokunana kadar açlığını çektiğim şeyin bu olduğunu anlamamıştım.'' Sözleri kalbimi hoplattı. Alev alev bir sıcaklık damarlarımda fokurduyordu.

Derin bir nefesle beni kokladı.

''Bunun nasıl mümkün olduğunu anlamıyorum,'' dedim. Hislerinin birebir kopyasını taşıyordum. ''Seni tanımadığıma neredeyse emindim, hayatım boyunca seni hiç görmediğime de...Sana dokunduğumdaysa bir ömrü seninle geçirdiğime de emin oluyorum.'' Elimi bunca zaman hayalini kurduğum şeyi yapmak için kaldırdım ve parmaklarımı turuncu buklelere geçirdim. Masumiyetimi kendi ellerimle vermeme sebep olacak şekilde iki yana açtığım bacaklarımın arasında oturuyordu. Dokunuşumun etkisiyle gözlerini kapattı, duyduğu hazzı yüzünün her noktasında görüyor onunla birlikte yaşıyordum. ''Bunca şey gerçekten yaşandıysa neden seni hatırlamıyorum?''

Bir reverans bahşet bana ruhumun serserisi, kadife duvarlarımın ipliğine dolanmak için neden bu denli geç kaldın? Bir de vals diliyorum. Adımlarının ahengiyle sarhoş olana dek avuçlarına elimi koyacağım.

FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin