28.Bölüm: "Güvenmek"

5.7K 489 152
                                    

"Bir umut güvenmeyi, sözlerine inanmayı tercih etmiştim. Umarım güvenim ve inancım kırılmazdı."

***

Hislerimde emin olduğum andan beri içimdeki dürtüler karşı konulama şekilde artmaya başlamıştı. Onun da fark ettiğini biliyordum. Zira duygularımı hissediyordu. Ben duygularını yoğun olmadığı sürece hissedemezken o. benim en ufak duygumu hissedebiliyordu. Bu durum benim açımdan eşit olmadığı için kötüydü.

Fakat anlamadığım şey hissettiklerimi anlayabildiği halde hiçbir şey yapmamasıydı. Ağrıma gitse de bir şey diyemiyordum. Ne diyebilirdim ki? Hislerimi görmezden mi geliyorsun diyecektim? Beni sadece gülünç duruma düşürürdü.

Göğsüme yumru otururken yatakta diğer tarafa döndüm. Hava yeni yeni aydınlanmaya başlıyordu. Sabaha karşı uyanmıştım. Uyku tutmamıştı. Yanımda uyumasının etkisi de büyüktü. Gece yanımda uyumaya kalkmıştı. Muhtemelen güç kaybı yaşamamam içindi. Buna rağmen gece boyu tetikte olmadan edemedim.

Onu izlemek istemiştim. İzlemiştim de. Uyurken bile etrafa yaydığı aura güçlüydü. Kısa bir an, bu auranın etkisi altına girmek ona sarılmak istemiştim. İçgüdüsel bir şekilde ona dokunmak istiyordum.

Ruh bağının etkisinden ziyade ona kapıldığımın farkındaydım. Onun bana bir şey hissetmediğinin de farkındaydım. Yani aksi bir durum olsaydı davranışlarıyla belli ederdi. Bana karşı eskisi kadar olmasa da soğuktu.

Zorunluluk içinde yanımda gerçekten kalmasını istemiyordum. Gerçekten istesin istiyordum. Bunu hissettiğim an onun yanında durmaya devam ederdim. İsterdim de. İç çekerek alnımı, göğsüne yasladım. Uyuduğu için böyle rahattım. Uyanık olsa da umursayacağımı düşünmüyordum. Şu an yakın olmak istiyordum, olacaktım da.

Uzak durunca bana ne faydası dokunuyordu ki? Birbirimizden hepten uzaklaşıyorduk. Üstelik bir Tanrı'ya hareketlerini dizginlemesini istemiştim. Bir insandan değil, bir Tanrı'dan..

Onun benden istediği davranıştan daha çok hayatımı değiştirmekti. Bu daha zordu. Hayatınızı değiştirmek hiç kolay olmuyordu. Kolay olmasa da hayatımı değiştirmek zorunda kalmıştım. Hala da tökezliyordum. Fakat bir şekilde de hayatımı düzene sokmaya çalışıyordum. Belki doğru adımlar atamıyordum, ama en azından adım atmaya çalışıyordum.

Düşüncelere dalmış giderken belimin kavranmasıyla dikkatim dağıldı. Alcander belimden tutup kendi göğsüne yaslamasıyla titrek bir iç çektim. Tüm sıcaklığını bedenimde hissediyordum. Bu yüzden istemsizce başımı iyice göğsüne gömdüm. Hoşuma gitmişti. Onun yakınında olmak beni rahatlatıyordu.

Fısıltıya eş bir ses tonuyla "Uyandırdım mı?" diyerek sordum. Sesim çekingen çıkıyordu. Açıkçası ters cevap verecek diye korkuyordum. Lakin içten içe ters cevap vermeyeceğini biliyordum. Eski tanıdığım tavırlarını dizginlemişti.

"Hayır." göğsü aşağı yukarı inip kalktı. "Mutlusun? Hissediyorum."

Yanaklarıma anında kan toplanırken yüzü gözükmeyecek şekilde başımı iyice göğsüne gömdüm. Utanmıştım. Tüm duygularımı ruhen hissetmesi bazı anlarda beni zor duruma sokabiliyordu.

"Mutsuz olmamı mı isterdin?" dedim kısık bir sesle cevap vererek.

"Mutlu ol." göğsüne gömdüğüm başımı usulca kaldırarak ona bakmamı sağlarken. Uykudan yeni uyanmış yüzüyle bile ilahi bir görüntüye sahipti. Eğilerek boynuma dudaklarını bastırdı. Titredim. "Seni üzen bir şeye izin vermem, sonuçta artık eşimsin."

GÖKYÜZÜ HIŞIRTISIWhere stories live. Discover now