İkinci Kitabın Başlangıcı - 39.Bölüm: "Giriş II"

3.9K 429 140
                                    

Gök gürlerken yağmurlar hiç durmaksızın yağmaya devam etti. Tanrı Alcander, bir yasın içindeydi.
Eşinin yasını tutuyordu.

Onu hissedememek azap gibi gelirken son kabullenişinden saniyeler içinde vazgeçti.

Eşini bulmalı ve buraya getirmeliydi. Fakat adım atacak gücü yoktu.

Gözlerini kapatıp açtı. Geç kalmamalıydı.

En azından öyle umut ediyordu.

"Muhafızlar!"

Çıkartabildiği kadar sesini gür çıkarmıştı. Saniyeler içinde de odasının kapısı açılmıştı.

"Bana derhal Tanrı Ares'i çağırın!"

Muhafızlar aldıkları emirle birlikte alelacele emiri yerine getirmeye çalıştılar.

Kısa bir süre içinde de Tanrı Ares, çağrılan yere gelmişti. Efendisini böyle görmek onu yaralamıştı.

"Dünya'ya gitmeliyiz."

"Neden gitmek istiyorsun?" dediğinde cevabı içten içe biliyordu Tanrı Ares.

"Rengin'in yanına gitmeliyiz."

Sıkıntılı bir nefes aldı Ares. "Bu halinle gelemezsin. Ben giderim."

"Hayır, ben de geleceğim." diyerek kesin bir dille reddetti.

Tanrı Ares el mahkum kabul etti ve efendisine yardım ederek dünyaya gitmeye hazırlandılar.

Alcander, Ares'in yardımıyla dünyaya inmişti. Dünyaya inmişti, fakat gördüğü görüntü onu çileden çıkarmıştı.

Zira evinin önünde baygın yatan Rengin'in yanında hiç beklemediği biri vardı.

Yıkım Tanrı'sı Perses.

Öfkesi o kadar fazla yoğunlaşmıştı ki bedeni kasılmıştı. Resmen karısının yanında diz çökmüştü. Bunu hazmedemeyen Alcander, vicdan azabından da geri duramadı.

Onun yerde yatan içler acısı hali kalbini sızlatmıştı. Daha erken gelmeliydi. Ölümünü kabullenmek gibi bir hataya düşmemeliydi.

"Sen ne yaptığını zannediyorsun?" dedi güçsüz bedenine karşı gür çıkan sesiyle.

Tanrı Perses, rahat bir tavırla cevap verdi. "Ölüme terk ettiğiniz eşiniz, neden bu kadar umurunuzda?"

Gök yarılırcasına gürlerken Alcander, burnundan soludu. Kendisine de öfkesi vardı. Bunun yüzüne vurulması ise öfkesini hiddetlendirmişti.

Tam bu esnada ise hiç beklenmedik bir şey olmuştu.

Tanrı Perses, eşinin bileğindeki şimşek şekline dokunmuştu.

Bu ikisinin de canını yakmıştı. Öyleki baygın yatan Rengin'in dudaklarından acı dolu bir inleme döküldü.

Ruh izlerine yabancı biri dokunmuştu.

Alcander dişlerini sıkarken öne doğru atıldı ve Tanrı Perses'i geriye doğru itip eşinin yanında diz çöktü.

Nazik bir şekilde başını tutup yoldan kaldırırken bedenini kucağına çekti.

İstemsizce gözünden bir damla yaş akarken, göğsündeki sıkışıklık hissi artmaya başladı.

"Bak onun da sonunu getirdin. Biliyor musun seni böyle görmek için uzun zamandır bekliyordum."

Perses, geçmişin hıncını almak istercesine sert sözlerine devam etti. Karşısındakinin baş Tanrı olduğunu bir kenara bırakmıştı.

"Gökyüzü Tanrı'sı da olsan yaşattığını yaşıyorsun." dedi ve can yakan sözlerine devam etti. "Onun haline bak, içler acısı. Bu kişi de senin eşin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖKYÜZÜ HIŞIRTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin