Lavanta Tarlası

➰ Bölüm Beş : Devuscka ➰

Halide ana - oğulun kucaklaşmasından öylesine etkilendi ki gözleri doldu.

İkbal Hanım, Mahirin boynuna gömdü başını , son nefesiymişçesine içine çekiyordu oğlunun kokusunu.

İkbal hanım gözyaşlarını silerken minnetle Halide 'ye baktı.

__ " Halide Hanım size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum , oğlumun hayatını kurtardınız."

Halide başını sallamakla yetindi , yutkundu boğazından kelimler geçmiyordu. İkbal Hanım oğlunun tekerli sandalyesinin arkasına geçti. Usul usul ittirerek tepeden inmeye başladılar. Halide 'nin bakışları Mahirin üstündeydi. Mahir tek kelime etmiyor , yalnızca gözlerinden yaşlar akıtıyordu. Elinin tersiyle sildi gözyaşını bir aralık.
Halide , onun bu haline baktıkça içinin titrediğini hissediyordu.

**************************************

Ayşegül , Fırat 'ın kendisine olan bakışlarını yakaladığı için onu ikna edebileceğini düşündü. Bu yeni yetme zengin beyefendisini fabrikayı satın almama konusunda ikna edebileceğini umuyordu. Bu sebeple çıkmıştı avluya.

Fırat , kendisiyle konuşmak isteyen ancak şimdi sus pus duran Ayşegül'e baktı :

__ " Bu sessizliğinizin sebebi nedir Ayşegül Hanım . Oysa ki az önce kendinizi yeterince açık ifade etmiştiniz.

__ " Kabalığımı mazur görün Fırat bey siz de takdir edersiniz ki içinde bulunduğumuz durum pek iç açıcı değil. O fabrika bizim elimizde kalan son kale. Annem günü kurtarmak adına uzun vadede işimize yarayacak olan fabrikamızı elden çıkarmak istiyor. "

__ " Peki benden ne yapmamı istiyorunuz Ayşegül hanım daha açık olun lütfen."

__ "Siz bana kardeşinizden daha anlayışlı geldiniz Fırat Bey. Bu yüzden sizinle konuşmak istedim. Sizden fabrikayı satın almamanızı rica ediyorum. "

Ayşegül 'ün yeşil gözleri buğulandı bunları söylerken. Fırat , kızın bu halinden etkilendi ,
ne diyeceğini bilemezken Ayşegül gözyaşlarını tutamadı :

__ " Orası bize babamdan kalan son yadigar. Her şeyimizi kaybettik zaten. Ben ailemi bir arada tutmaya çalışıyorum fakat annem dahi bana düşmanmışım gibi davranıyor Fırat Bey. Sizin yanınızda bana vurdu inanın öylesine utandım ki. "

Fırat ceketinin cebindeki mendili Ayşegüle uzattı . Ayşegül mendili alıp gözlerini sildi. Fırat teselli etmek mahiyetinde genç hanımın omzuna dokundu.

__ " Üzülmeyin Ayşegül Hanım .Kara gün kararıp kalmaz. Siz çok güçlü bir kadınsınız bu günleri de atlatacaksınız."

Fırat 'ın bu sözleri üzerine Ayşegül , beyefendiye sarıldı. Fırat bunu beklemediği için affaladı. Kolları havada kaldı ne yapacağını bilemedi. Tam bu sırada Halide ve İkbal Hanım avluya girdi. Ayşegül bir anda çekildi Fırat 'ın yanından. Mahçup olmuştu.

Annesinin ve Halide 'nin şaşkın bakışlarından kaçmak istedi. Fırat bey 'in mendilini aceleyle eline tutuşturdu ardından koşar adımlarla eve girdi. Fırat elinde mendille Halideye bakakaldı. Halide hiç memnun olmamıştı gördüklerinden.

İkbal Hanım , avluya girer girmez oğlunun  hasta bakıcısı İvan İvanoviç 'e seslendi.

__ " İvan efendi neredesin allahın cezası. Ben oğlumu sana emanet ettim sen onu ölüme sürükledin. Nerdesin be adam. ! "

İvan İvanoviç  , koşa koşa avluya geldi. Mahir yaşlarında genç bir hasta bakıcıydı bu adam.

İkbal Hanımın söyledikleri karşısında başını yerden kaldırmadan konuştu.