➰Bölüm Yirmi Altı : Kaderin Yazıldığı Gün ➰

236 14 3
                                    

Halide , Sami 'ye doğru yürüdü. Tam önünde durdu :

—" Bu onuruma bir hakaret bir kadının onurunu incitirsen ondan geriye hiçbir şey kalmaz. Seni daima beni yatmaya zorlayan bir pislik olarak hatırlamamı mı istiyorsun ? Seni saymamı istemiyor muydun , o halde bırak beni ancak o zaman sana saygı duyarım gözümde yücelirsin. "

Sami , Halide 'yi kolundan kendine çekti :

—" Eskiden bunu önemserdim ancak şimdi senin saygına ihtiyacım yok ."

Sami , Halide 'nin boynunu öpmeye başladı. Halide sesini çıkaramıyor yalnızca yumruklarını sıkıyordu aslında bağırmak isterdi avazı çıktığınca , çırpınmak ancak elinden gelmedi. Gözlerinin önüne kardeşini getirmeye çalıştı , malikaneyi , İvan 'ı , Mahir 'i ...

Hepsi için o paraya ihtiyacı vardı. Sami , gömleğinin düğmelerini sabırsızca açıp onu sofaya yatırırken bile bir tek bunu düşündü. Gözlerine yaşlar dolsa da bu adamın hoyrat dokunuşlarına sabretti.

Sami 'nin iğrenç nefesi tüm vücudunu tesiri altına aldıktan sonra Halide için en zor olanı başladı. Sami eteğini kaldırıp çamaşırını indirdi.
Halide 'ye bir an olsun hazırlanma imkanı tanımadan kendini bir anda onun içine itti.

Halide ilk kez bu kadar kasıklarının sancıdığını hissetti. Sami acemice hareketlerle canını yakıyordu. Halide 'nin ağzını elleriyle kapatıyor bir taraftan da boynuna kapanıp ağırlığını üzerine veriyor kıpırdamasına engel oluyordu.

Birkaç dakika geçtikten sonra Halide içinde bir sıcaklık hissetmişti. Nihayet Sami tükenmiş kendini üzerinden kaldırmıştı. Ancak Halide korktu bu uğursuz adamın tohumları vücudundaydı. Hamile kalmamak için dua ederken yanı başındaki Sami sehpahaya uzandı.

O ana kadar sehpahanın üzerindeki geniş tabaktaki portakalları fark etmeyen Halide 'nin gözleri büyüdü.

Üzerini toparlayıp hışımla ayağa kalktı. Sami elindeki portakalı dilimleyip bir dilimi de bıçağın ucuyla Halide 'ye uzattı. Halide bıçağı kavrayıp hırsla odanın bir köşesine attı :

— " Sendin değil mi ? Kamyonlarımı gasp edip mallarımı çaldıran sendin ! Sırf beni size mecbur etmek için değil mi !"

Halide , Sami 'nin üzerine çullandı. Tırnaklarını adamın yüzünde gezdiriyor onu savuruyordu. Bambaşka bir gücü vardı . Bu sanki hırstan gözü dönmüş bir kadının tüm kuvvetinin tüm isyanının ortaya çıkışıydı.

Sesleri duyan İnci Hanım odaya girip oğlunu ,Halide 'nin elinden aldı. Halide onun da kolunda bir iz bırakmaktan kendini alamadı.

İnci Hanım 'ın onu savurmasının ardından önce sehpahanın üzerindeni geniş tabağı yere attı. Portakallar yerlere saçıldı. Ardından odadaki değerli vazoları cam eşyaları döküp saçmaya başladı.

Ne İnci ne de Sami onun bu histerisine ağlamalarına ortalığı yıkıp dökmesine engel olamıyor. Çığlık çığlığa bağıran bu kadının önünde duramıyorlardı.

Halide en sonunda az önce yatırılmış olduğu koltuğun yanına çöktü bütün vücudu zangır zangır titriyordu. Ayağa kalkıp kendini toparlaması evine dönmesi gerekiyordu.

Kimse bilmeyecekti zaten bu gece olanları , bu evden parayla çıkıp gidecek borcunu ödeyecek ve bir daha kefili olan bu korkunç insanları görmeyecekti. Halide ayağa kalktı.

Masanın üzerinde bulunan siyah deri çantayı eline aldı para bu kopasıca çantanın içindeydi. Halide çantayı aldığı gibi ikisinin de yüzüne bakmadan aşağı indi. Merdivenler sanki çoğalıyor onu bir türlü bu evden kurtarmıyordu.

Lavanta TarlasıWhere stories live. Discover now