➰Bölüm Yirmi Yedi : Çaresiz ➰

247 15 9
                                    

Halide yaşadığı infialin , tecavüzün üstesinden gelmeye çalışıyor ancak sık sık karnına giren kramplar bu korkunç anının zihninden silinmesine olanak vermiyordu.
Halide en son adetinin üzerinden neredeyse bir ay geçtiğini hesaplamıştı. Korktuğunun başına gelmesini istemiyor zihnini bu ürkütücü tasarrufdan kurtarmaya gayret ediyordu.

Yatağında doğruldu korkunun ecele çaresi yoktu kalkıp giyinecek doktora muayene olacaktı.
Olası bir gebelik durumunda ne yapacağını düşünmeye koyuldu.
Sami 'nin çocuğunu doğuracak değildi mutlaka bedeninden söküp atmalıydı o piçi , canı pahasına yapabilirdi bunu , göze almıştı.
Kürtaj tüm hastanelerde yasaktı , doktorun birine rüşvet vermeyi düşündü. Belki kabul eden çıkardı.

Halide kıyafetlerini giyindikten sonra aşağı indi. Fırat ve Ayşegül henüz kalkmamışlardı. Salondan geçip hızlıca avluya çıktı. Kimselere görünmeden arabasına bindi.

Neticeyi bekliyor , direksiyonu kavrayan avuç içleri terliyordu . Hastaneye doğru giderken tek istediği gebe olmamaktı.

***

Halide , hastaneye vardığında ellerinin titremesine engel olamıyordu. Doktorun odasına girerken midesine kramplar girdiğini hissediyor çantasının sapına daha çok asılıyordu.

Sedyeye yatıp tahlil verirken dahi kıpırdayamıyordu.
Doktor her ne kadar sakin olmasını söylese de Halide 'nin kulakları uğulduyor onu duymuyordu. Sonraki bir saat tahlil sonucunu beklemekle geçti.

Sonuçlar çıkıp , doktor Halide 'yi odasına çağırınca Halide 'nin ayakları geri geri gitti ancak güçte olsa odaya girip kendini doktorun karşısındaki koltuğa attı.
Doktor önündeki beyaz kağıda bir süre baktıktan sonra bakışlarını Halide 'ye çevirdi :

—" Gebesiniz. "

Halide 'nin başından kaynar sular dökülmüştü sanki.
Oturduğu koltukta doğruldu.

—" Bakın doktor bey benim bu bebeği doğurmam imkansız. Evli değilim üstelik bir tecavüze uğradım. Bu bebek benim hayatımı karartır lütfen bana yardımcı olun. "

—" Siz ne istediğinizin farkında mısınız ? Kürtaj yasal değil bebeği alamayız. Üzgünüm. Bu duruma yapabileceğim hiçbir şey yok."

—" Alacağınız riskin karşılığını kat be kat vereceğime söz veriyorum , rica ediyorum. Bu müşkül duruma kardeşiniz , karınız da düşebilirdi o zaman ne yapardınız ? Lütfen bana bir çözüm bulun. " 

Doktor başını salladı. Kat'i suretle yardım etmedi. Halide yine çantasının saplarına asıldı , koltuktan destek alarak ayağa kalktı.

Gözlerine yaşlar dolarken yaşadığı durumun acısı bir kere daha saplandı kasıklarına.
Tecavüzün sonucunda hamile kalmıştı.
Kadınlık gururu yeterince hırpalanmışken şimdi birde hamileydi.

Halide elbette bir gün anne olmayı dilerdi ancak bu şekilde olmasını asla istemezdi. Babası Sami 'ydi bebeğin.
Ölesiye nefret ettiği bir adamın bebeğini taşıyamazdı.

Malikaneye binmek üzere arabasına bindi.
Yolun nasıl geçtiğini anlamadı. Malikaneye vardığında çoktan kahvaltı masası kurulmuş hatta Ayşegül ve Fırat kahve yudumlamaya başlamıştı.

Halide onların yanına hiç uğramadan , malikanenin çevresinde ağaçtan meyve indiren işçilerin başında duran İvan 'a seslendi. İvan işi birine devredip anında Halide 'nin yanına geldi. Beraber malikanenin arkasındaki patika yolda yürümeye başladılar . Halide suspus duruyor söze nasıl başlayacağını bilemiyordu.

—" Pek sessizsin devuschka ne oldu ? Sabah da erkenden çıkıp gitmişsin , neyin var ?

—" İvan ben gebeyim. Doktora düşük için yalvardım ama kabul etmedi ne yapacağım ben ! . Sami 'nin bebeğiyle ne yaparım bittim ben , ölmek istiyorum."

Lavanta TarlasıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu