4

675 93 39
                                    

Kiyoomi'nin şansına, hiçbir şey zannettiği gibi olmadı.

Yaklaşık bir ay sonra Ushijima'yla görevlerini bitirdikten sonra bir restorana girmiş, vakit geçiriyormuş bahanesiyle talimatları bekliyorlardı. Bir kulağı restoranı dinlerken diğeri kablosuz kulaklığındaydı.

Müşterilerden birinin garsonu azarladığını, aşçıyı istediğini duyar gibi oldu. Aşçının kendisi içeri girene kadar oraya dikkat bile etmemişti.

Atsumu, önlük içinde harika gözüküyordu.

"Aşçı siz misiniz? Şuraya bakar mısınız?" diye seslendi kadın. Kiyoomi hala bir daha asla göremeyeceğini zannettiği Atsumu'yu burada görmenin şokunu yaşıyordu.

Nedense Atsumu sanki içeri gelmeden önce maraton koşmuş gibiydi.

"Hm?"

Kadın hala çatık kaşlarla Atsumu'yu süzüyordu.

"O kadar sert getirmişsiniz ki etimi kesemiyorum! Ben buna para ödüyorum– siz kimi kazıklamaya çalışıyorsunuz? Biz enayiye mi benziyoruz? Aldığınız paraya önüme bunu getirmeye utanmıyor musunuz?"

Atsumu'nun ağzı açık kalmıştı.

"Etinizi kesemiyorsunuz."

"Evet!"

"O yüzden yenisini istiyorsunuz."

"Sağır mısınız?"

Atsumu bir anlık şaşkınlıktan sonra toparladı, onun yerine yüzüne samimiyetsiz bir gülümseme yerleşti. (Evlilik hayatları boyunca Kiyoomi'ye verdiği gülümsemeydi bu.)

Atsumu masaya yaklaştı, önlüğünün arkasından parlak bir yemek bıçağı çıkardı. Yavaş adımlarla kadının arkasına geçti, belki gereğinden fazla eğildi.

"Bir de ben deneyeyim, olur mu?"

Ushijima o sırada bir şeyler söylüyordu ama Kiyoomi'nin hiç umurunda değildi.

Atsumu elindeki bıçakla hiç zorlanmadan eti küçük parçalara ayırdı, sanki bilerek bu kadar yavaş hareket ediyordu. Ağır davranması yetmezmiş gibi bir de çocuğa laf anlatır gibi hareketlerini açıklıyordu. Yüzünde büyüleyici bir gülümseme olmasa belki şimdiye tokat yemişti bile.

Geri çekildiğinde kadının suratı kıpkırmızı olmuştu. Utançtan mı, başka bir sebepten mi belli değildi.

"Bıçağınızı görebilir miyim?"

"Ne?"

"Bıçağınız."

Atsumu, titrek hareketlerle kendisine bıçağı uzatan kadına gülümsedi, yine yavaş hareketlerle bıçağı inceledi.

"Eh, sorun bundaymış, değil mi? Ben size bunun yenisini getireyim, bu yanlış anlaşılmayı unutalım, olur mu?"

Dünya üzerinde Miya Atsumu kendisine böyle bakarken isteklerini reddebilecek bir kişi bile yoktu.

Atsumu mutfaktan tertemiz bir bıçakla geri döndüğünde, Kiyoomi kendini tutamadan seslendi. "Şef, şuraya da baksana."

Atsumu bununla kendisine döndü. Kiyoomi'yi görür görmez öylece dondu, gözleri büyüdü.

Kiyoomi bu tepkiye sırıtmadan edemedi. Başıyla önündeki menüyü gösterdi.

"Karar vermekte zorluk çekiyorum. Menüdeki en iyisi nedir acaba?"

48 saat √ sakuatsuWhere stories live. Discover now