15

595 87 50
                                    

"Doğru mu anlıyorum? Tam karşındaydı ve sen tereddüt ettin, öyle mi?"

Atsumu başını önündeki masaya gömdü.

"Dediğin kadar kolay değil."

Kuroo ısırdığı elmayı çiğnerken özellikle ses çıkarıyordu sanki.

"Önündeymiş ve sen tetiği çekememişsin. Şimdi ne yapmayı planlıyorsun Atsumu? Bir daha karşına çıkınca da korkaklık yapacak mısın?"

O kadar kolay değildi. Bunun Kiyoomi'ye karşı hala bir şeyler hissediyor olmasıyla falan alakası yoktu– kimse yıllardır tanıdığı birini kolay kolay öldüremezdi.

"Yapmayacağım."

"Emin misin? Kaç saatin kaldı?" Kuroo elmayı en yakın çöp kutusuna fırlattı, atışı kaçırdı. "Yapamazsan senin peşinden geleceklerini biliyorsun, değil mi? Ya o ya sen, Atsumu. Bunu unutma."

Nasıl unutabilirdi?

Atsumu cömert bile davranmış sayılırdı. Kiyoomi şimdi şehri terk ederse Atsumu onun peşini bırakırdı. Tek yapması gereken gitmekti, bu kadar kolay.

Her şeye rağmen, Atsumu, Kiyoomi'nin hayatta olmasını tercih ederdi. Uzakta, saklanıyorken ama... hayatta.

"Unutmadım."

"O zaman neden karşındayken–"

Atsumu ellerini havaya attı. "Tamam! Anladım, azar çekmene gerek yok." Yorgun bir nefes verdi. "Kenma'ya sor, bana Omi'yi bulabilir miymiş... Yine ondan önce davranmak istiyorum."

Yine ondan önce davransa ne değişecekti, bilmiyordu. Geçen sefer elindeki tabancayı Kiyoomi'ye doğrultmayı unutmuştu. Tetiği çekebileceği şüpheliydi.

Her neyse. Başka seçeneği mi vardı sanki?

"Bu iş bitince bize bir tatil borçlusun." dedi Kuroo. Ayağa kalktı, ellerini cebine attı. "Kenma ofiste. Senin yüzünden saatlerdir çalışıyor–"

"Kenma'ya tatil ısmarlarım. Sen hiçbir şey yapmadın."

Kuroo dramatik bir şekilde iç çekti.

"Nankörlüğe bak..! Ben de tam bekar kalmana acıyıp seni tatile davet edecektim..."

Bu sözler Atsumu'nun göğsüne koca bir ağırlık oturttu.

Bunu düşünmemişti.

48 saatten çok daha kısa bir süre içinde bekar kalacaktı. Ya da kalması gerekiyordu. Kiyoomi şehirden ayrılmazsa... sonsuza dek gitmiş olacaktı.

Atsumu'nun bildiği hayat tamamen yok olmuş olacaktı. Eve dönüp yemekleri acıya boğmayacak, Kiyoomi'den bir tepki alabilmek için çeşitli hamleler yapmayacak, gece yatağa girerken hayatıyla ne yaptığını sorgulamayacaktı. Kiyoomi, sonsuza dek gitmiş olacaktı– Omi'si– onu bir daha–

"Atsumu? Dediğimi duydun mu?"

Atsumu gözlerini kırpıştırdı, boş bakışlarla Kuroo'ya döndü.

"...Ofise gidelim diyorum. Belki Kenma'ya bir iki fikir verirsin."

Atsumu bilinçsizce başını salladı.

-

Ofis dedikleri yer, restoranın üstündeki hukuk firmasının 36. katıydı.

Bina planına ve içindeki iki asansöre göre firma sadece 35 katlıydı. Onun üstündeki gizli üç kat, Atsumu ve şirkete aitti. Görevlerine buradan ulaşır, raporları burada verirdi.

48 saat √ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin