18

517 88 35
                                    

Kiyoomi, sokağın başına ilk kendisinin geldiğine emindi.

Eve önce giren çok büyük bir avantaja sahip olacaktı. Atsumu görünürde yoktu. Bu, Kiyoomi'ye içeri girip hazırlık yapacak zaman veriyordu.

Garaja yaklaşırken duyduğu motor sesinden emin olamadı. Evlerinin solunda, bir arabanın zor sığacağı ortak bahçeden Atsumu'nun fırladığını gördüğünde de gözlerine inanamadı.

Atsumu, gördüğü en imkansız U dönüşünü yapıp arabasını Kiyoomi'ninkine indirdi.

"Ah!"

Evet, Atsumu tam olarak üç kere Kiyoomi'yi öldürmeye çalışmıştı. Evet, yine de arabaya çarpması şu iki günde yaptığı en kötü şeydi.

Kiyoomi'nin arabası masumdu. Bunu hak etmemişti.

Sinirle bağırdı.

"Atsumu– seni var ya–"

Atsumu hiç umurunda değilmiş gibi garaj yoluna önden girdi, o sırada bir parmağı havadaydı.

Harika, şimdi eve önce girecekti.

Kiyoomi hiç değilse onu kaybetmemek için arabasını garaj yoluna sokmaya çalıştı ama boşunaydı, araç ilerlemiyordu bile.

Buna zamanı yoktu. Hızla arabayı terk etti, ön kapıya ilerledi. Atsumu hala silahlanıyorsa ondan önce eve girebilirdi.

Kapı kilitliydi. Camdan pek bir şey belli olmuyordu. Atsumu içeride miydi?

"Sakusa-san? N'apıyorsunuz?"

Kiyoomi panikle arkasını döndü.

Dik dik kendisini izleyen Hinata ve Kageyama, tam en kötü zamanda yürüyüşe çıkmaya karar vermiş olmalılardı.

Durumu belli etmemek için elini kaldırdı, selam verdi. Gözlerini camdan çekmek istemiyordu.

"Arabanız hala kaldırım kenarında bu arada."

Kiyoomi ikiliye yeniden döndüğünde yüzünde dişlerini sıkmış, inandırıcı olmayan bir gülümseme vardı. "Biliyorum, sağ olun."

"Daichi-san'ın çiftler partisine katılacak mısınız? Atsumu-san'a sordum ama cevap vermedi."

Kiyoomi duraksadı, bir an hiçbir şey diyemedi.

Hinata asla susmak bilmiyordu. Kiyoomi'nin konuşacak zamanı yoktu– kocası çoktan eve girmiş, kendisini indirecek vakit arıyor olabilirdi– bir türlü... Hinata– bu durum– ne kadar, ne kadar...

...ne kadar absürttü.

Kiyoomi'yle Atsumu'yu çiftler partisine davet ediyordu. Kiyoomi, Atsumu'yu öldürmeye gidiyordu. Ertesi sabah çift falan kalmayacaktı.

Kendisinden hala bir cevap bekleniyordu.

"Şey– Atsumu'nun iş gezisi var. Gelemeyecek o."

"Restoranla nereye gidecek ki?"

Kiyoomi yüzünü buruşturdu. Bahane uydurmayı hiç beceremiyordu.

"Kuzey... Afrika'da bir şeyler varmış– alması gereken. Oraya özel."

Tamam, şimdi utanmıştı. Bu nasıl saçma bir yalandı? Aklına daha iyisi gelemez miydi?

Hinata bilmiş bilmiş başını sallayınca daha çok utandı.

"Anlıyorum. Böcekler gibi mi?"

Kiyoomi buna hazırlıksız yakalanmıştı. "Ne?"

"Afrika'nın kuzeyinde böcek yenmiyor mu?"

48 saat √ sakuatsuWhere stories live. Discover now