23

567 91 70
                                    

Kuş yuvasına benzeyen sabah saçıyla, kafede kendine çoktan yer bulmuş Kuroo'yu fark etmek hiç zor değildi.

Atsumu şapkasını düzelterek karşısına yerleştiğinde Kuroo rahat bir nefes verdi.

"Kafana ne kadar para isteniyor, biliyor musun?"

"Sana da günaydın."

Kuroo alaycı bir cevap vermekle bile uğraşmadı ki bu bir ilk olabilirdi. Cidden canı sıkılmış gibiydi, endişelendiği barizdi. Eğer bu başka bir zaman olsaydı Atsumu onunla dalga geçerdi. (Yani, eğer iki suikast şirketi tarafından öldürülmek üzere aranmıyor falan olsaydı...)

Kuroo eliyle alnını ovarken konuştu.

"Yalnız olduğuna göre şu yalancı piçi öldürdüğünü tahmin ediyorum? Bu da bir başlangıç tabii, neden daha önce yapmadın anlamadım ama..."

Atsumu kaşlarını çattı.

"Kim-"

Yanlarından bir ses geldi. "Bu yalancı piç mi?"

Kiyoomi ellerini yeni aldıkları ceketin ceplerine atmış, sert bakışlarla masayı izliyordu. Başındaki kahverengi fötr şapka giysilerinin kalanıyla oldukça uyumsuzdu ama alelacele uğradıkları benzin istasyonunda giysi seçenekleri fazla değildi.

(Son kalan cap şapkayı kim alacak diye on dakika boyunca tartıştıklarını kimse öğrenmese de olurdu.)

Kuroo'nun kafası karışmış gibiydi. Gözlerini kırpıştırdı, meraklı gözlerle Kiyoomi'yi incelemeye başladı.

"Bu kim?"

Kiyoomi bıkkınlıkla fötr şapkayı çıkarttı.

Kuroo şokla iç çekti. "Ajan K?"

Kafeye uzun süreli bir sessizlik çöktü.

Uzun ve tuhaf bir sessizlik. Öyle ki Atsumu yeniden ağzını açtığında bomboş bir yarım dakika geçirdiklerinden emindi.

"Ne?"

Kuroo gözlerini kırpıştırıyordu. "Pardon, birine benzettim." Hemen ardından hayal kırıklığıyla Atsumu'ya döndü. "Ciddi misin?"

Atsumu suçüstü yakalanmış gibi ellerini havaya kaldırdı. "Ne var?"

Kiyoomi bir sandalye çekti, yanlarına yerleşti. Kuroo hala dik dik Atsumu'ya bakıyordu.

"Umarım şu... kişiyi buraya onu öldürdüğünün şahidi olmam için falan getirmişsindir. Başka bir sebeple geldiysen sandığımdan daha aptalsın çünkü."

Atsumu dudaklarını birbirine bastırdı. "Yani- şey, hayır."

Kuroo'nun yüzüne yerleşen ifadeyi daha önce Osamu'da binlerce kez görmüştü.

Osamu, ikizi ne zaman hayal kırıklığı seviyesinde beyinsizce davranışlar sergilese bu ifadeyle kendisine bakardı. Aynı hayattan vazgeçmiş gözler, az sonra küfür yağdırmak üzere olan dudaklar ve çatık kaşlar.

Aynı suratı Kuroo'da da görmek Atsumu'ya hayat tercihlerini sorgulatıyordu. Şu an Kiyoomi'nin hayatta olmasını sağlayan tercihleri.

"Atsumu, şaka yapıyorsun, değil mi? Şu an ne kadar saçmaladığının farkında mısın?"

"Ben hep saçmaları-"

"Zaten nefret ettiğin birini öldürmeyi beceremeyecek kadar değil!" Bir an kafede insanların olduğu aklına gelmiş gibi Kuroo ağzını kapattı, fısıldayarak öne eğildi. "Tek bir görevin vardı. Ve sen hedefini önüme getirip yardım istiyorsun. Şu an ikinizi de şirkete teslim etsem ne kadar zengin olacağımdan haberim var mı?"

48 saat √ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin