35

364 59 16
                                    

Koltuklar düşündüğü kadar rahatsızlık vericiydi.

Öyle ki, o odada geçirdiği beşinci gece Atsumu yerde yatmanın artılarını ve eksilerini düşünmeye başlamıştı. Kararını verdiğinde ise yüzüstü bir şekilde yerdeydi.

"Atsumu?"

Kiyoomi neden uyanıktı? Her gece Atsumu'dan önce uyurdu.

"Neden yatmadın?"

Kiyoomi yattığı yerde döndü, Atsumu'ya bakıyordu şimdi.

"Uykum gelmedi. Neden yerdesin?"

"Koltuk rahat değil."

Kiyoomi sanki yıllardır bunu düşünüyormuş gibi hemen onayladı. "Evet. Değil."

Belli ki bir süredir bunu içinde tutuyordu– belki Osamu'ya saygısızlık etmek istemiyordu.

Bir süre konuşmadılar. Atsumu, ona ne söyleyebileceğinden emin değildi. Uzun bir süredir kimseyle konuşmak istemiyordu.

Sessizliği Kiyoomi bozdu.

"Ne düşünüyorsun?"

En son bu soruyu sorduğunda Komori'nin evindeydiler. O zaman Atsumu "Bangkok'taki geleceğimizi." demişti, bu bir yalandı. Çünkü aslında vazgeçmek istediğini düşünüyordu.

Komori'nin evi demişken...

"O gece– kuzeninde– telefonun çaldığında, onlar mı aramıştı?"

Hemen cevap gelmedi. Kiyoomi biraz duraksadı, bu da tek başına cevap sayılırdı.

"Evet."

"Ailenle konuştuğunu söylemiştin."

"Evet." Duraksadı, ardından ekledi. "Sonradan ablamla da konuştum ama ilk şirket aradı."

En azından yalan söylemiyordu.

"Bana söylemek istemedin."

Kiyoomi yattığı yerde yeniden döndü, bu sefer tavana bakıyordu.

"İstemedim."

Nedenini sormak istiyordu ama zaten bu konuda bir fikri vardı.

"Teklifi duyarsam senden şüpheleneceğimi düşündün."

Bugün yalan ya da inkar yoktu. Kiyoomi her şeyi olduğu gibi söylüyordu.

"Evet. Ve kaçışım zaten senin elindeydi, onu riske atmak istemedim."

Atsumu kendisinden şüphe ettiği için onu suçlamayacaktı. Kendisi de o süreç boyunca her an Kiyoomi'ye yüzde yüz güveniyor sayılmazdı. Üstelik kendi teklifini ona söylemeyerek ve az daha 4 tane amatör ajana yakalanarak Kiyoomi'nin güvensizliğini de haklı çıkartmış sayılırdı.

"Fikrini ne değiştirdi?"

Kiyoomi soruyu anlamamış gibiydi. "Hı?"

"Sonra– otele varmadan önce doğruyu söyledin. Fikrini ne değiştirdi?"

Bir süre cevap gelmedi. Kiyoomi boş boş tavanı izlemekle meşguldü.

Nedense bu nemli havada, gecenin karanlığında Kiyoomi'nin zar zor seçebildiği yüz hatlarını incelemek, Atsumu'yu geriye götürmüştü. Neredeyse 6 yıl öncesine, festivalden önceki geceye.

O andan bu yana en büyük farklılık, Kiyoomi'nin yüzündeki yorgunluk olabilirdi. Ama hiç değişmeyen şey, Atsumu'nun dünya üzerinde gördüğü en kusursuz surata sahip olmasıydı.

"Benden şüphe etmen canımı yakardı– ama sana şans bile vermeden yalan söylersem ilk ben şüphe etmiş olurdum. Korktuğum şeyi sana yapmış olurdum– o yüzden söylemem gerektiğini düşündüm."

48 saat √ sakuatsuWhere stories live. Discover now