4

10.4K 512 93
                                    

Arkadaşlar bir önceki bölümde Çakır yazacağım yerde Deniz yazmışım. Çünkü önceden aklımda öyle planlıydı ama diğer kitabımda Deniz ismini kullandığımdan kullanmak istemedim. Önceki bölümdeki yerleri düzelttim. Eğer böyle yanlışlar yaparsam beni uyarın lütfen 🤍

Medya:Aceline Dide İz

İyi okumalar 😽

***

Çizdiğim resmi diğerlerinin yanına koyduğum sırada telefonum çalmıştı. Çalışma masasından kalkıp yatağın üzerindeki telefonumu aldım. Arayan annemdi. Yani Adeline Fırat. Bu beni şaşkınlığa uğratırken aramayı kabul ederek telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo."

Duyduğum ince ses ile gülümsedim. "Can'ım." Zaten annemin aradığını düşünmek aptallıktı. Kadın yanındayken benimle doğru düzgün konuşup hatrımı sormazken şimdi mi soracaktı?

"Özledim ben seni." Ayakta durmaktan vazgeçip yatağın köşesine oturdum. "Ben de seni özledim bebeğim. Nasıl gidiyor? İyi misin?"

"Ben o kızı hiç sevmedim abla." İşte şimdi kaşlarım çatılmıştı. Boğazımı temizledim. "Sana bir şey mi yaptı?" Bu evde o kızın pek sevilmediğini fark etmiştim ama nedenini bilmiyordum. Eğer Can'a her hangi bir konuda zarar verirse kendi sonunu hazırlardı.

"Hayır ama çok gıcık! Ben çikolata alırken anneme ispiyonladı! Çikolata bile yiyemedim ki..." Sona doğru sesi üzgün çıkmıştı. "Merak etme. Ben senin yanına geldiğimde çikolata da getireceğim." Gülüşünü duyduğumda ben de gülümsemiştim.

Saate baktığımda yemek saatine yaklaştığını gördüm. Odadan çıkıp aşağı inmeye başladım. "O zaman hemen hemen buluşalım."

"Tamam. Hemen hemen buluşuruz. Şimdi kapatmam gerekiyor bebeğim sonra tekrar görüşürüz olur mu?" Beni onaylar bir ses çıkarttı. "Görüşürüz. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum." Telefonu kapatıp cebime sıkıştırdım. Zaten o sırada salona giriş yapmıştım. Biraz erken inmiştim. Sadece yemek vakti görünmek ayıp olabilirdi. Odada tek olmayanlar Derin Hanım ve Uraz Beydi. Bu beni daha da gererken Çakır abinin yanına oturdum.

-İtalik yerler Fransızca-

Bakışların üzerimde olduğunu hissetsemde hiç birine bakmadım. "Akşam bahçede oturacağız." Yanımdan gelen ses ile aniden irkilmiştim. Az bir miktar ona yaklaşıp fısıldadım. "Hep beraber mi oturacağız."

Çakır abi hiç değilse benimle konuşmuştu. Ama diğerlerinden çekiniyordum. Özellikle Poyraz abiden. Karan abi yeni gelmesine rağmen sert mizacı beni geriyordu. Gülümsedi Çakır abi. "Merak etme ısırmıyorlar."

Gözlerimi kocaman açtım. "Öyle demek istememiştim." Güldü bu söylediğime. "Merak etme aramızda." Beni dinlemediği için önüme döndüm. Karan abi ile göz göze gelince yutkundum. Mavi gözlerim üzerindeyken yüzünde hiç bir mimik oynamıyordu. İstemsizce çekemedim gözlerimi.

Kumral saçları aynı annesininki gibiydi ve alnında dağılmıştı. Gözleri ise babasınınki gibi elaydı. Asla 27 yaşında göstermezken görenler onu 23 yaşlarında sanabilirdi. Oldukça yakışıklı ve çekiciydi.

Aynı şekilde beni incelediğini gördüğümde sonunda gözlerimi çekebildim. Aras, Karan abisinin yanında ve kolunun altındaydı. Sanırım uzun süredir görüşmüyorlardı.

İçeri giren hizmetli yemeğin hazır olduğunu söylediğinde ayaklanmış ve masaya geçmiştik. Derin Hanım ve Uraz Beyde geldiğinde oturmuştuk. Karan abi, Uraz Bey'in sağındayken ben tam yanındaydım. Sanırım eski oturma düzeni böyleydi ki kimse bir şey demeden yerine geçmişti.

FREYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin