Aceline Dide Fırat prensesler gibi büyütülen ama o kadar varlığın içinde sevgisiz kalan bir genç kızdı...
Bir gün o mükemmeliyetçi ailesinin kendi ailesi olmadığını ve bir Fırat yerine İz olduğunu öğreniyor.
***
Freya aşkın, güzelliğin ve tutkunun t...
Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.
Poyraz İz
*** "Nasıl dövdün bir daha anlat bakayım?" Çakır abimin keyifle konuşmasıyla en az on kere anlattığım olayı aynı hevesle başa sararak anlatmaya başladım.
"Saçını çekmemle yerle bir oldu zaten. Sonrasında.." diye devam ederken bir tık aralara abartı şeyler ekliyordum. Herkes bunun farkında olsa da kimse sesini çıkarmıyordu.
"Tamam yeter artık. Kızım hadi sen de duş falan al dinlen. Akşam misafir var." Annem ilk geldiğimde oldukça endişeli olsa da hiçbir hasarım olmadığını gördüğünde sakinleşmişti.
Onu onaylayarak kalkıp salondan ayrıldım ve odama adımladım. Dağılan saçlarım hala yerli yerindeydi. Bu halime sırıttım. Ne de güzel yolmuştum o kızı.
Kendi kendime egomu konuşturarak telefonumu aldım. Hesabıma girdikten sonra kısa bir an düşünüp parmaklarımı hareket ettirdim.
Çizginizi ve hanımefendiliğinizi kimse yüzünden bozmayın derdim size hep. Ufak bir güncelleme. Hakedene, sınırlarınızı zorlayana karşı istediğiniz kadar çirkefleşebilirsiniz. Tabii kazanacağınızı garantilemeyi unutmayın ;) #Freya
Her zaman aşk dolu kelimelerle edebiyat yapacak değildim ya, arada bir yan mahalle çingenesi olmak da gerekiyordu bu hayatta.
Mutlulukla nefes verip telefonumu yatağa attıktan sonra uzun bir duşa girdim. Çıktıktan sonra üzerimi giyinip saçlarımı taradım ve kuruttum.
Çizim defterimi ve kalemimi alarak yatağıma yattım. Telefonumdan güzel bir şarkı açarak çizeceğim şeye odaklandım.
Ne kadar süre orada oyalandım bilmiyorum ama çizimimin henüz yarısına gelmişken bizimkilerin gelme saatine bir saat olduğunu gördüm.
Eşyalarımı toplayarak kalkıp üzerime daha uygun bir şeyler giyip saçlarımı iki tane balık sırtı ördüm. Önden ise küçük perçemlerim çıkmıştı. Makyaj olarak ise kirpiklerime maskara sürüp dudaklarımı nemlendiriciyle tamamladım.
Aynadaki görüntüm hoşuma gitmişti. Sarışın olduğundan kirpiklerimin siyaha dönmesi mavi gözlerimi oldukça öne çıkarıyordu. Yanaklarım tenimden dolayı zaten sürekli kızarıktı. Cildim on dört yaşlarımdaki cildimin aksine bebek gibiydi. Sanırım ergenlikte geçirdiğim berbat dönemin bir karşılığıydı. Dudaklarım ise doğuştan pembe kırmızı arası tonlarda ve dolgundu. Sanırım şu yaşımda prime dönemimi yaşıyordum.
Ben hazırlanırken saat gelmek üzereydi. Odamdan çıkıp aşağı indim. Annem sofranın kurulması için çalışan ablaya bir şeyler söylerken onları es geçip bahçeye adımladım. Babam buradaydı.
