12

5.9K 344 50
                                    

"Ben bırakayım seni." Ben kalktığımda o da kalkmıştı. Ben herkese veda edip odadan çıkmış ve dışarı çıkmıştım. Karan abim de geldiğinde arabaya binmiştik.

"Kiminle buluşacaktın?" Dedi arabayı çalıştırıp evden ayrılırken. Emniyet kemerimi taktıktan sonra cevapladım. "Alkanlarla buluşacağız."

Yandan bana bakıp geri yoluna döndü. Ona nereye gideceğimizi tarif ettim. Bugün Alkanlarda buluşup ordan sahile inecektik. Tarif ettiğim yere geldiğinde durdurmuştum.

"Kimin evi burası? Neden dışarıda buluşmuyorsunuz?" Karan abim kaşlarını çatmış etrafı inceliyordu.

"Alkan'ın evi. Burda toplanıp bir yerlere geçeceğiz." 

"Alkan arkadaşın mı sadece?" Diye konuştu yüzüme bakarak. Dün Aras yüzünden sorduğunu düşünüyordum ve onun saçlarını yolmadığım için pişman olmuştum.

"Evet. Neyse gitmeliyim. Akşam kendim dönerim." Arabadan hızlıca inip bahçe kapısından girdim. Baktığımda Karan abimin orda olduğunu gördüm. Camını açtı benim ona baktığımı görünce. "İçeri girdikten sonra gideceğim."

Kafa sallayıp zile bastım. Uzun sayılmayacak bir sürenin ardından Alkan kapıyı yüzünde gülümsemesi ile açmıştı. Kollarını belime sardığında ben de boynuna sarıldım.

Ayrıldığımızda içeri girmiş kapıyı kapatmıştık. Merdivenlerden inen Alarayı gördüğümde onunla da sarılmıştık. "Nereye böyle?" Dedim onu süzerken.

"Arkadaşlarımla buluşacağım." Tekrar bana sarılıp kulağıma yaklaştı. "Annemler evde değil. Abimle yalnızsınız. Hayaller gelene kadar iyi değerlendir aşkım." Ben şokla ona bakarken abisine de veda edip evden ayrıldı.

"Hadi yukarı çıkalım." Ben şaşkınca Alkanın peşinden giderken Alaranın dediklerini düşünüyordum. Nerden anlamıştı hislerimi? O bile anladıysa Alkan da anlamış mıydı ki?

Odasına geldiğimizde yatağa oturdum. Üzerinde hala eşofmanı olduğunu gördüğümde göz devirdim. Her zaman son dakika hazırlanıyordu. "Giyinmeyecek misin?"

Yatağa oturup sırtını başlığa yasladı. "Çınarla Hayal gelsin giyinirim. Sizin evde durumlar nasıl?"

"İyi. Hatta beklediğimden de iyi gidiyor." Gülümsedi ve kafa salladı. "Eğer bir sorun olursa beni ara gelip alırım."

"Umarım aramaya ihtiyacım olmaz." Telefonu çaldığında yanındaki telefonuna baktım. Pınar ismini görmemle kaşlarım çatıldı.

Alkan telefonu sessize alıp kenara bıraktıktan sonra bana döndü geri. "Açmayacak mısın?" Omuz silkip umursamazca.

"Sürekli arayıp buluşmak istiyor. En son müsait olmadığımı söylediğimde eve gelmişti. Biraz garip bir kız." Biz ona takıntılı diyorduk ama bunu söylemedim. Bu kıza gün geçtikçe daha fazla sinir oluyordum.

"Yakın arkadaş olduğunuzu sanıyordum." Kafasını iki yana salladı hızlıca. "Sadece okuldan tanışıyoruz ve ilk defa partide o kadar konuştuk. Yani hayır yakın falan değiliz." Gülümseyip yanına doğru kayıp ben de sırtımı yasladım.

"Çok güzel olmuşsun." Diye konuştu gözlerime bakarken. Yüzlerimiz çok yakındı. Nefesimi tuttum istemsizce. Bakışlarını gözlerimden çekip aşağı indirdi. Dudaklarıma bakarken ben donmuş kalmıştım.

Benim de gözlerim dudaklarına kaydı. Bunu fark ettiğinde yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Gözlerim kapandı.

Kapı tabiri caizse hayan gibi çalındığında irkilip uzaklaşmıştık. "Ben bakayım." Dedim telaşla. Odadan çıkıp hızlıca aşağı indim. Elimi kalbime koyduğumda deli gibi çarpıyordu.

FREYATempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang