28

1.5K 146 5
                                    

Hızlı adımlarla merdivenlerden inerken aklıma gelenle geri odama çıktım. Çantamı alarak geri aşağı indim. Bizimkiler yeni kahvaltıya oturuyorlardı.

"Günaydın." Odaya girip her zamanki yerime oturdum. "Günaydın. Sen yine mi Alkanın yanına böyle?"

Babam huysuz bir sesle konuştuğunda kafa salladım.  Son bir haftadır sürekli onunlaydım. İşin aslını öğrendikten sonra onu yalnız bırakmamak ve mutlu etmek için uğraşıyordum. Açıkcası bunun ona iyi geldiğinin de farkındaydım.

"Ben bırakacağım." Karan abim göz kırpıp gülümsediğinde ben de gülümseyerek kahvaltıya başladım.

Karan abimin bildiğini Alkan söylemişti, tam olarak açıkça anlatmasa da. Bu yüzden Karan abim şu sıralar kıskançlığı bir kenara bırakmıştı.

Bunun dışında Aliden hiç mesaj almamıştım. Bunu da bir ara babam ya da abimlerle konuşacaktım.

"Ben bugün erken çıkarım valla baba. Arkadaşlarla takılacağım." Babam, Rüzgar abime bakıp sabır diledi.

"Sanki normalde çok uğruyor da şirkete. Az kaldı sıkı yönetime geçeceğim tekrar." Rüzgar abimin gözünden korku geçerken ofladı.

"Baba ya. Sen de anca bana çat. Git Çakıra falan bulaşsana." Çakır abim konu kendisine geldiğinde ağzına götürdüğü çatalı indirip kaşlarını çattı. "Konu yine niye bana sıçradı ya?"

Babamla Rüzgar abim atışırken yemek bitmiş evden ayrılmak üzere arabaya geçmiştik.

Karan abim de geldiğinde kemerimi bağladım. Arabayı çalıştırdığında yola çıkmıştık. "Alkan nasıl?"

"Daha iyi." Karan abim kafa salladı. "İyi olsun. Ne yapacaksınız bugün?" Dudağımı büzdüm bilmiyorum anlamında. "Dışarı çıkarız belki. Çınarla Hayal de gelecek bugün."

"Dönüşte beni ara. Gelirim seni almaya." Kafa salladığımda Alkanın evine gelmiştik. Kemerimi açarak abimin yanağından öpüp geri çekildim.

"Teşekkürler ve görüşürüz." Gülümsediğinde arabadan inip eve ilerledim. Kapıyı çalar çalmaz Alara açmıştı.

"Hoşgeldin." Gülümsemesine karşılık verip içer girdim. "Hoşbuldum. Hayaller geldi mi?" Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Yok. Abim bahçede."

Ona teşekkür ederek bahçeye çıktım. Sandalyede oturuyordu. Telefonla konuşuyordu. "Tamam Çınar. Anladım Çınar. Yeter." Bıkkınca ofladığında gülerek arkasından sarılıp yanağından öptüm.

"Selam." Alkan, Çınara bir şeyler söyleyip kapattıktan sonra ayağa kalkıp kollarını belime sardı. "Hoşgeldin balım."

"Hoşbuldum. Nasılsın?" Kafası boynumdayken derince kokladığında gülerek geri çekildim. "Huylandırıyorsun Alkan." Gözlerime bakıp gülümsedi.

"Çınarlarla kafede buluşacağız. Çıkalım mı istersen?" Dediğinde kafa sallayarak onayladım. Üzerini süzdüğümde zaten hazır olduğunu görmüştüm.

Altında kot pantolon ve üzerinde de beyaz tişörtü vardı. Saçları her benimle olduğu zamanlardaki gibi özenle düzeltilmişti ama bir tutamı alnındaydı. Çok yakışıklı görünüyordu.

"Çok beğendin sanırım?" Diye mırıldandığında hafifçe gülümsedim. "Oldukça." O da gülerek kolunu omzuma atıp bizi kapıya ilerletti.

"Alara biz çıkıyoruz!" Alara da bağırarak karşılık verdiğinde arabaya geçmiştik.

Biner binmez kemerimi bağladıktan sonra Alkana döndüm. Onu araba sürerken izlemeyi seviyordum. Bir şeye odaklandığı zamanlar çok güzel görünüyordu.

FREYAWhere stories live. Discover now